REKLAMI GEÇ

VELEV Kİ KANAAT GETİRİN!

28 Temmuz 2015 Salı

Hadi biraz zorlayın kendinizi.

40 yıllık derin devletin hamaset dilini bir kenara koyun,

Kendinize ait bir ifade geliştirin.

Mesela suya sabuna dokunmaya çalışın.

Mesela kıvırabileceğiniz kenar mecralarda ayak sürümek yerine, hayatın içine fikren dalmaya çalışın.

Demokrasinin gerçekleşebilir olduğuna inanmaya çalışın.

Mesela Barış Süreci’nin olabilirliğini düşünmeye çalışın.

Neye ve niçin oy verdiği konusunda fikir üretmekten aciz olanlar,

Biraz kendinize dönüp bakın. Neredesiniz? Nereye gidiyorsunuz?

Hayatı en sağlam pabuçlar üzerinde gezerek yaşamaktan başka alışkanlık ve tutkusu olmayan sizler,

Kerametiniz nedir, dönüp bir de ona bakın!

Yırtık kundura giyin, sokakları bir de öyle arşınlayın.

Yanan sokak lambası altına sığınıp her yeri aydınlık gördüğünü saymak kolaya kaçmaktır,

Sıkıyorsa, az ötedeki karanlığı delmeye çalışın.

Kendinizi en kötü yüz metreci gibi görmenizde sakınca yok.

Velev ki o mesafenin aşılabilir olduğuna kanaat getirin.

Her şey geçer.

Her şey geride kalır.

Muktedir de muhtekir de yok olur.

Oysa gerçek ve baki olan halktır.

Yeryüzü onlarındır, gelecek, geleceğin geleceği ve onun da geleceği hep onlara ait kalacak.

O halde halk gerçeğine kulak dolgunluğu kahve muhabbeti ile değil, daha objektif bakın.

Halkın hakkını siz teslim edemezsiniz, fazla mızmızlanmayın.

Yok, eğer kendinizi alamıyorsanız, dağlara çıkın, çiçeğe, böceğe maniler söyleyin.

Onca sözcüğü, cümleyi, kalemi, mürekkebi mundar etmeyin.

Daha olmazsa, yazmayıverin, hiç kimse hiç bir şey yitirmez, siz de dahil.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı