REKLAMI GEÇ

2015’E DİKKAT (Ermeni Soykırımı-1)

29 Aralık 2011 Perşembe

1.Dünya Savaşı’nda Almanların yanında taraf olduğu için, yenilmiş kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu, SEVR antlaşması gereğince topraklarını kaybetmiş, Anadolu; başta İngilizler olmak üzere, İtalyanlar, Fransızlar, Yunanlılar ve Ruslar tarafından işgal edilmişti. Milletin azim ve kararı ama özellikle M. Kemal ATATÜRK’ün liderliği sayesinde işgal edilmiş Anadolu coğrafyasında KUVVA-İ MİLLİYE adı altında yerel güçler harekete geçmiş, her yörenin insanı, işgalci devletleri topraklarından çıkarmak adına destansı bir mücadele göstermişlerdir.

İşte bütün bu olumsuzluklara rağmen, özellikle İngiltere’nin kışkırtmasıyla Anadolu’da 4 tip ayaklanma baş gösterdi. Bunlar,
Ayrılıkçı kürt ayaklanması
Ayrıkçı rum ayaklanması
Ayrılıçı ermeni ayaklanması
Din esasına dayalı devlet kurmak isteyenler.

Bir taraftan düzenli işgal ordularıyla mücadele verilirken, diğer yandan da başlayan ayaklanmalar bastırılmaya çalışıldı. Tabiî ki 1915’in şartlarını o günü yaşayarak değerlendirmek gerekmektedir. Bugün Fransa Meclisi’nde bir grup milletvekilinin sözde ermeni soykırımı hakkında karar alabilmiş olması ya da Türkiye Cumhuriyeti’ni zan altında bırakma gayretlerini çok iyi anlamak zorundayız.

Çünkü bu sorunda diğerleri gibi maalesef 100 yıldır hasıraltı edildi. Gerçekte bunun bir soykırım değil, zorunlu göç anlamına gelen TECHİR olduğunu ne kendi insanımıza nede dünyaya anlatma gayreti içine girdik.1915’den 100 yıl sonra yani 2015 de neredeyse bütün dünya parlementolarında kabul edilecek olan bu trajedi, ne yazık ki çok hafife alındı.

Evet 1915’de bir soykırım vardır. Ama iddia edildiğinin aksine, Türkler tarafından değil, Ermeni çeteleri tarafından yapılmıştır. Hepimizin bildiği gibi zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak isteyenler, nasıl balkanlarda yaşayan hakları kışkırttılarsa
ve yeni devletlerin kurulmasına destek verdilerse, Anadolu’da yaşayan farklı etnik menşeye mensup haklardan da devletçikler kurma gayreti içine girdiler.

Tabiî ki bundan en çok etkilenen Türk-Ermeni ilişkileri oldu. Türklerin Milat’tan önce ve sonraki devirlerde Anadolu’ya iktisadi, siyasi, sosyal ve askeri sebeplerle gelişleri, yerleşmeleri ve ATATÜRK’ün tabiriyle ‘’40 asilik’’ uzun ve çoğu safhası bilinmezlerle dolu bir tarihtir. Bazı tarihçiler tarafından iyi bilindiği söylenen Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin bile iyi incelenmemiş, gün ışığına çıkmamış veya bazı çevrelerce karanlık gösterilmeye çalışılan safhaları vardır.

Yaklaşık 1000 yıllık bu devrin başlarında Anadolu’nun bir yerinden diğer yerine Romalılar-Persler – Bizanslılar tarafından sürülen, savaşlara itilen ve çoğu zaman 3.sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, bir taraftan Türklüğün adil insani töresinden diğer tarafdan da İslamiyetin hoşgörülü birleştirici siyasetinden faydalanma imkanı bulmuşlardır. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu zayıflamaya başlayıp hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesi baş gösterince, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma, kötüleşme devri başlamıştır.

1.Dünya Savaşı sırasında ise Ermeniler Osmanlı askeri olarak düşmana karşı savaşanlar olsada, halkın büyük çoğunluğu cephede düşmanla birlikte Türklere karşı savaşmışlardır. Hatta daha da ileri giderek cephe gerisindeki kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmaksızın katliama girişmişler, yüz binlerce Müslümanın hayatını katlederek Anadolu’yu harabeye çevirmişlerdir.

Devletin bunlara mani olmak için aldığı tedbirler istismar edilmiş ve itilaf devletlerininde tahrik ve vaadleriyle 1000 yıl müreffeh yaşadıkları ülkeyi parçalama ve bağımsız bir devlet kurma hayaline girişmişlerdir. Savaş halinde olmasına rağmen, böyle bir ayaklanmayla karşılaşan Osmanlı Hükümeti büyük bir hoşgörüyle yaklaşıp, ermeni çetecileriyle, ermeni halkını ayırmak maksadıyla, halkı ülkenin güvenli bölgelerine sevk ve iskana tabi tutmuştur.
Başlangıçta Ruslarla beraber ‘gönüllü alayları’ adı altında yürütülen bu ayaklanma zamanla İngiliz ve Fransız lejyonlarıyla sürdürülmüştür. Sonuçta ise 2 milyon 500 bin Türk savaşlarda ve Ermeni komitelerince yapılan katliamlarda ölmüş, 200 bin civarında Ermeni de savaşlarda, isyanlarda ve tehcir sırasında hayatlarını kaybetmişlerdir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı