ABİLER VE KÜÇÜKLERİ

En büyük abi Başbakan.Artık en ağır abi o. O ne derse o oluyor. Artık herkesle anladığı dilden konuşuyor. Eskiden onun da Kemal abisi vardı. Kemal abi pert oldu. Şimdi “Sevgili Dostum Barrack” var. Gerçi Barrack, yakınlığı pek hissetmemiş olmalı ki bizimkine “Mr.Erdoğan” diyor, Güney Kore’de. Görüntüler süperdi. Eller kollar hep sırt sıvazlama pozisyonundaydı.

Eller demişken, Barrack’ın bizim dışişleri bakanını işaret parmağıyla çağırma sahnesini de unutmayalım. Hani “gel lan” samimiyeti ekranlardan taşmıştı.

Sevgili Dostumuz Barrack, bizimkine küçük bir ricada bulunmuş olmalı; Yav geçerken yolun üstünde nasılsa Tahran’a bi uğra. Şu heriflere söyle, Suriye’den uzak dursunlar. Bak önce sen, sonra biz gireceğiz oraya. Sonra başımıza iş almayalım. Hem şu heriflerden de petrol almayı bırak ya.

Bizimkiler uğradı Tahran’a, Ahmedi Nejad randevuyu iptal etmesin mi? Bak rezalete, bu acemler haddini bilmiyor kardeşim. Koskoca Barrack abimiz selam yollamış, herif sallamıyor iyi mi? Neyse bir günlük gecikmeyle durum kurtarıldı.

Dönüşte açıkladı ağır abimiz. Bundan sonra petrolü İran yerine daha çok Libya ve Mısır’dan alacaz, O kadar. Para bizim değil mi arkadaş istediğimiz yerden alırız. Ne alakası var Barrack’la.

Yahu bu Mısır daha üç gün önce bizim küçük biraderi refüze etmemiş miydi? Bizim küçük birader yanına birkaç ilçe belediye başkanını alıp Gazze’ye doğru yola çıktı. Mısır’a gitti. Mısır’lı yetkililer geçişe izin vermedikleri gibi sınırdışı etmişler bizim heyeti. Bak terbiyesizlere! Ulan nankörler siz Mübarek’i devirirken o kadar yardım etmedik mi? Gözünüze dizinize dursun.

Halbuki bizim küçük birader göze girmek için çok çırpınıyor bu aralar. En faşist parti CHP’dir, En sosyalist parti AKP, filan diye vecizeler savurdu. Bolca CHP’ye ve tarihe geçmiş CHP’lilere sallıyor. Hem abisine görünecek, hem tarihe geçecek.

Bir de bu Gazze işi olsaydı tadından yenmeyecekti. Fakat bu Mısır’lı Araplar, kara yüzünü gösterdi. Ne demişler kardeşim, Ne Şamın şekeri, ne arabın yüzü…

Her şeye rağmen büyük ağabeyde tık yok. Küçüğüne sahip çıkmadı, kollamadı. Yoksa duygular tek yönlü mü?

Bizim küçük biraderin de küçükleri var. Bunlar daha çok memleketinde konuşlanmışlar. Orada da benzer bir durum var. Yine küçükler, büyüğe kendini göstermek için zıplayıp duruyorlar. Ama abi, ağır. Yüksek postan bakıyor. Çoğu zaman göremiyor, bu küçükleri.

Bazıları küçük medya organlarının şeysi. Abi sinemaya gitse, halka inmiş oluyor. Yemek yese başka bir keramet icra etmiş oluyor. Kafanı kırarım, arabanı parçalarım filan diyor. Bunlar şiddet filan değil, karizmatik davranışlar oluyor. Adamı devrimci yapıyorlar. Fotomontajla CHE kılığına bile soktular. Yalakalık olsun diye.

Bunların çabası işe yarıyor mu bilmem ama tarihe bakarsan, sonun hüsran olacağı şimdiden belli.