REKLAMI GEÇ

BAŞKAN BABANIN İLK BAHARI

11 Mayıs 2012 Cuma

İleri demokrasimiz giderek şenleniyor, bugünlerde. 2011 seçimlerinden kısa bir süre sonra TBMM başkanı Çiçek, aldığı görevle dört partiden beşer üye alarak bir komisyon kurdu. Sözde bu ekip tüm maddelerde görüş birliği sağlayarak anayasa taslağını hazırlayacak, tüm partilerin temsilcilerinin mutabık kaldıkları konular taslağa girecekti. Bugüne kadar vaziyeti buna göre idare etti, Çiçek. Muhalefet partilerini kekledikleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Burhan Kuzu ağzından baklayı çıkardı. Başkanlık sitemini tartışalım, dedi. Arkasından koro halinde sesler yükseldi, iktidar kanadından. Arınç, Bozdağ, Çelik ve nihayet başbakan hadi tartışın dediler.

Asıl hesap şu. Beyefendi başkanlık sitemi gerçekleşirse terfi edip “president” olmak istiyor. Sanki fiilen başkan değilmiş gibi. Başkanlık sitemine Amerika ve Fransa örnek gösteriliyor. Sözde bu ülkelerdeki başkanlık sitemi veya yarı başkanlık sistemi model alınacakmış.

Bunlar hikaye. Başkanlık sitemi fiilen uygulanıyor zaten. Aslı hedef daha ileri bir şey. Sonu benzemesin, Saddam, Mübarek veya Kaddafi tipi bir başkanlık bile bizimkileri tatmin eder mi bilmem.

Mevcut durumda yasama elinde, yürütme zaten kendisi, yargı tamam, medya, üniversite, sivil toplum hepsi hizaya geldi. Yerel yönetim reformu diye illerin bütününü kapsayan, adı büyükşehir, gerçeği eyalet sistemine de geçiyoruz yavaş yavaş. Malum Denizli’miz büyükşehir vaadiyle birçok kez iğfal edilmişti ya. Alın size en büyüğünden büyükşehir. 362 köyü, 80’i aşkın kasabası lağvedilecek, hepsi mahalle olarak Denizli büyükşehrine bağlanacak. Baksanıza Dahiliye Nazırı İdris bey bir genelge ile bu işi peşinen halletti. Daha kanun çıkmadan kasaba belediyeleri ile köy muhtarlarının yetkilerini tak diye aldı. Yahu bunlar 2009 da 5 yılığına halkın oylarıyla seçilmemiş miydi? Hani milli iradeye saygı? Salla gitsin. İşime gelmezse yerim iradenizi diyor, babamız.

Yeter mi ? yetmez elbet. Boşuna mı “hedef 2023 durmak yok” diyor adamlar. Şurada 10 yıl kaldı Cumhuriyetin 100. yılında, “bildiğimiz cumhuriyet” lağvedilecek. Yerini başkan babamızın “cemahiriyesi” alacak.

Arap ülkelerinde esen bahar havası bizde esmez mi, elbet esecek. Şimdilik ilk baharı yaşıyoruz. Zaten Hıdrellez zamanı değil mi ? Asıl bahar ve arkasından yaz geldiğinde tarih tersine dönecek.

Son birkaç ayda yapılanlara bir bakalım.

19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim kutlamaları tartışılarak sona erdi mi? Erdi.

4+4+4 eğitim modeli ile çocuklar 5,5 yaşında okula gidecek mi? Gidecek.

Artık çocuklar 4.sınıftan sonra (9,5 yaşında) imam hatip okullarına gidecek mi? Gidecek.

Gitmeyenler sözde seçmeli olarak imam hatip okullarıyla aynı eğitimi alacak mı? Alacak.

Örnekler pek çok.

Bu toz duman arasında anayasa tartışmasında Burhan Kuzu asıl niyeti açık etti. “başkanlık sistemi tartışmasında muhalefet partileri çekilirse biz masadan kalkmayız” dedi. Yani üç parti çekip gitsin, biz kendi başımıza yaparız, sonra da millete özgürlük diye kabul ettiririz. Şıpınişi bir halkoylamasıyla bu iş biter.

Sonra gelsin yaşam boyu presidentlik. 2013 te başkanlık seçimi yaparız. 2018 de bir daha. Allah uzun ömür versin, 2023’ten sonra kime kısmet olur onu zaman içinde düşünürüz. Abdullah bey biraderimiz kusura bakmasın artık. Bakarsınız Bilal veya Burak beylerden biri olur mu? Neden olmasın?

Rastgele…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı