REKLAMI GEÇ

ELİ MAŞALI

16 Mart 2012 Cuma

Çocukluğumuzda ocağın yanında demirden bir maşa dururdu daima. Dandik, teneke mangal maşasına benzemez. Annem yırtılan naylon ayakkabı ve terlikleri bu maşayı kızdırıp tamir ederdi. Hele ateşin yanında duran maşayı, yaptığın yaramazlığın hediyesi olarak yapıştırdı mı anlardın kerametini. Dedem akşamları torunları toplayıp okutmaya çalışırdı yanı başında maşa. Kıpırdayıp yaramazlık yapan, uyarıyla durmazsa yerdi dizine maşayı.

Bizimki o hesap, eli maşalı demokrasi. Devletin başındaki adamlar elinde maşayla idare ediyorlar vaziyeti. Başbakan, dört dörtlük temel eğitim yasa teklifinin komisyon görüşmelerinde ortalığı kasıp kavuran AKP’li vekilleri hem kutladı, hem de teşekkür etti. Sonra gurup konuşmasında esip savurdu. Artık kendini saklama gereği duymuyor. Demokratmış gibi yapmaktan da vazgeçti. Bundan sonra böyle, “hangi dilden anlarsanız o dilden konuşuruz” diyor. Racon kesiyor.

Sivas katliamında davanın zamanaşımına uğraması üzerine bir başka bomba açıklama daha yaptı. Aynen şöyle; “milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun, zaten onlar da söylüyorlar, yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı. Bilmiyorum tabi, onlar da var…”

Ne demek bu? Hayırlı olsun, kısmı tamam. İnsanlar iyi bir şey olduğunda hayırlı olsun der. Ev alana, iş yeri açana, evlenene, seçim kazanana, vs. Peki “yıllar yılı içerde olan vatandaş” dedikleri kim? Sivas katillerinden içerde yatanlar tabi ki. Onlara üzülüyor. Kaçak olanlar var, onlar yırttı demek istiyor.

10 yıldır kendini kasıyordu, artık gerek kalmadı. Zembereği boşalttı. Önüne geleni dümdüz ediyor. Bundan sonra daha da sertleşecek. Daha önce “beni alevi hakimler mahkum etti” dememiş miydi?

İnsan haklarıymış, hukukun üstünlüğüymüş, hepsi faso fiso! Yaşasın ileri demokrasi! İleri demokrasimizin son başarısını Adalet Bakanlığı açıkladı.

47 ülke arasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava kaybetme alanında, toplamda ve 7 dalda birincilik, sadece üç dalda ikincilik bizim. Türkiye 2.404 mahkûmiyetle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini en çok ihlal eden ülke oldu.

İhlal edilen maddeler üzerinden yapılan istatistiklerde Türkiye, çok sayıda alanda en çok mahkûm olma unvanını kimseye kaptırmadı. Yaşam hakkı ve işkence gibi alanlarda Rusya’ya kıl payı geçilerek ikinci sırada kalmışız. Yalnız, Rusya’nın nüfusunun Türkiye’nin iki katı olduğunu unutmayalım. Adam başı üçer çocuk işini başarıp nüfusumuz 100 milyonu bulsun, Rusya’yı ikiye katlarız, icabında. Türkiye aleyhindeki 15.940 başvuru ise henüz karara bağlanmadı.

2.747 dava karara bağlanmış. Türkiye, 2.747 davanın, 2.404’ünü kaybetmiş. 57 davayı kazanmış.  204 dosya anlaşmayla bitmiş. Bizim avukatlar zayıf herhalde, daha geride 15.940 dosya devam ediyor.
Birincilik güzel de böyle giderse çok tazminat ödeyeceğiz. Bence beyefendi Strasburg’a uğrayıp mahkemelere biraz ayar verse, bir “one minute” çekse, işler yoluna girer.
Ne dersiniz? Hadi oynayalım!
“Kasımpaşalıyım eli maşalıyım.
Çok şugarım amma biraz belalıyım”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı