REKLAMI GEÇ

EY PROLETARYA!

8 Nisan 2016 Cuma

Proletarya Marksist terminolojide, ‘işçi sınıfı’ anlamına gelse de tam anlamı ‘en alt sosyal sınıf’tır. Bu sınıfa mensup insana ‘proleter’ deniyor.

İşçisi, işsizi, memuru, taşeronu, emeklisi, emeksizi, köylüsü, garibanı;
Ey Türkiye’nin proleteri! Sözüm sanadır.

Geçtiğimiz Haziran’dan bu yana teröre verdiğimiz asker-polis şehit sayısı 400’ü aştı. Her gün aralarında yüzbaşılar, binbaşılar, emniyet amirleri de olan şehit tabutları geliyor, ses vermedin. Üstelik bu sayıya terör saldırılarında kurban edilen siviller dahil değil.

Sadece son üç ayda sözde ‘namus belasına’ kurban edilen kadın sayısı 94. Neredeyse her gün bir kadın kocası, sevgilisi veya bir yakınının elinde öldürülüyor. Yaralanıp, sakat kalanları saymıyorum. Senden yine ses yok.

Son üç ayda iş kazaları/iş cinayetlerinde 415 işçi ölmüş/öldürülmüş. Her gün 5 işçi, iş kazalarında ölüyor. Sen ölüyorsun, arkadaşın ölüyor kardeşim ölüyor, yine ses yok.

Bu sayılar son yüz yılın rekorları, anlarsan.

Gözünü aç kardeşim. Bari ekmeğinle oynadıklarında kımılda. TBMM’ye çok önemli yasa tasarıları getirdiler. Birer ikişer geçiriyorlar. Sadece işçileri ilgilendiren birkaçını hatırlatayım mı?

Kıdem tazminatı fona devredilecek, ‘fon dümeni’ ile kıdem tazminatı hakkın önce kırpılıp, yavaşça elinden alınacak. Haberin var mı?

Senin ücretinden kesilip oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu’nda 100 milyar lira birikti. Fon’un yüzde 93’ü iç borç finansmanında kullanılan hazine tahvillerine yatırıldı. İşsiz kaldığında güvence olması için maaşından kesinti yapılan senin para, iktidarın seçim yatırımına dönüştü. Tıpkı deprem fonunda biriken paranın duble yollara dönüşmesi gibi. Senin aldığın işsizlik parası devede kulak. Haberin var mı?

Özel İstihdam Büroları adı altında çağdaş kölelik uygulanacak. İstihdam büroları aracılığı ile ‘kiralık işçi’ dönemi geliyor, taşeron sisteminden beter. Hayata geçerse düzenli/sürekli çalışma ortadan kalkacak, senin maaşa ‘torpilli’ istihdam büroları ortak olacak, kıdem ve ihbar tazminatın olmayacak, yıllık izinler olmayacak, iş güvencesi olmayacak, emeklilik hayal olacak, sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma fiilen yok olacak. Haberin var mı?

İş kanunlarındaki hak arama yolların güçleşiyor. İşçi alacakları ve iş güvencesi için artık doğrudan dava açamayacaksın. Zorunlu arabuluculuk geliyor. Büyük ölçüde işverene ait olan işçinin haksızlığını isbat yükü, sana geçiyor. Sen haklılığını isbat için uğraşacaksın. Haberin var mı?

Denizli’de 150 bini aşkın SGK’lı çalışan var. Sanayide, tarımda, inşaatta sigortasız çalışanları sayarsan bu sayı ikiye katlanır. Peki Denizli’de sendikalı kaç işçi var?
Denizli özel sektör kuruluşlarında sendikaların örgütlenip yetki aldıkları ve toplu sözleşme yaptıkları fabrika sayısı tamı tamına iki. Bu iki fabrikadaki toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı 500’ü bulmaz. Haberin var mı?

Bilirim ‘Dünya yansa, senin yarım hasır yanmadıkça’ kılın kıpırdamaz. Ama artık bıçak kemiğe dayanıyor. Bak başkanlık sistemi, anayasa değişikliği, bakanlar suçluların önüne yattı mı yatmadı mı diye ortalık karıştırılırken gündemi kaydırıyorlar. Sen TV başında sineklenirken, birer ikişer bu yasaları çıkarıp hayata geçiriyorlar.

Kımıldayacaksan kımılda gari!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

İsmail ALPAY   -  Bağlantı 8 Nisan 2016, 18:08

Tebrikler Zafer Bey, doğru teşhis

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı