KAZASKER VE MAARİF NAZIRI

İktidara geleli 14 yıl oldu, iki kurumla oynamaktan bıkıp usanmadılar. Yargı ve Eğitim. Hemen her yıl yargı paketleri ve eğitim reformları yaptılar. Aslında hepsi büyük bir senaryonun adımlarıydı. Göz atalım mı?

Ananı belleyen kadı, kimi kime şikayet edeceksin, ata sözünü bilmeyen yoktur. 14 yıldır bitmeyen yargı paketlerinin ve ‘yargıyı dizayn’ sürecinin son halkasında yine Yargıtay ve Danıştay’a el attılar.

Yargıtay’ın daire sayısı 46’dan 24’e, üye sayısı 516’dan 200’e, Danıştay’ın daire sayısı 17’den 10’a, üye sayısı 195’ten 90’a inecek. Üyelikleri sona erenler arasından HSYK veya Cumhurbaşkanı’nca kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 gün içinde üye seçimi yapılacak. Bunlar, 12 yıl süreyle daha Danıştay’da görev yapacak. Danıştay ve Yargıtay Başkan ve vekilleri, Cumhuriyet başsavcıları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ile Yargıtay ve Danıştay’da daire başkanı olarak görevde olanlar da 12 yıl süre ile görevlerine devam edecek. Yargıtay ve Danıştay Başkanları çay toplamanın karşılığını bu şekilde hasad edecekler.

Kısaca köküne kibrit suyu ekilen yargı bağımsızlığı, hakim teminatı gibi kavramlar tümüyle çöpe atılacak. Sözde 65 yaşına kadar görevden alınamayan yüksek yargıçlar bir gecede tasfiye edilecek.

2010 Anayasa değişikliğiyle, yüksek yargıyı teslim alırken şimdi ‘paralel’ dedikleriyle ittifak ettiler. Sonra araları açıldı,‘paralel’e karşı, yüksek yargıdaki sosyal demokrat ve milliyetçi görüşlülerle ittifak ettiler,kendi adamlarını uygun mevzilere yerleştirdiler. Şimdi etkisizleştirdikleri ‘paralel’cilerive kekledikleri sosyal demokrat ve milliyetçi görüşlüleri tasfiye zamanı.

Peki neden? Her şey majestelerine bağlı bir kazasker düzeni kurmak için. Yücelttikleri ‘Yeni Osmanlıcılık kafasıyla biat eden, yüksek iradeyi ve şeri hükümleri esas alan bir yargı düzeni adım adım uygulanıyor. Hedefe az kaldı, durmak yok yola devam.
* * *
Gelelim Maarife!
Önce Sıbyan Mektepleri sessizce uygulamaya girdi. Osmanlı’da var olan ancak 1924’de eğitimde birliği amaçlayan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kaldırılan sıbyan mekteplerine benzer devlet ile özel sektörün ayrı ayrı örgütlediği bu yapının yolu, okul öncesi eğitimi önce 2009’da zorunlu hale getirip, 2012 yılında zorunlu olmaktan çıkartmasıyla açıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2012’de okul öncesi eğitimin zorunlu olmasından vazgeçmesiyle doğan boşluğu hemen Diyanet İşleri Başkanlığı ve çok sayıda cemaat, dernek, vakıf doldurdu.Milli Eğitim Bakanlığı’nın 5 yaşından itibaren başlamayı amaçladığı okul öncesi eğitim, Diyanet’in 4-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik “Kur’an Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi” ile hemen ikame edildi. 2013-2014 eğitim öğretim yılında pilot olarak seçilen Ankara, İstanbul ve İzmir’de 10’ar, Adana, Kayseri, Diyarbakır, Gaziantep, Samsun, Erzincan ve Rize’de 5’er sınıfı geçmeyecek şekilde uygulanmaya başlanan proje, 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren ise tüm yurda yayıldı. Haberiniz var mı?

Milli eğitime bağlı MEB vakfı varken, devlet eliyle merkezi İstanbul olan yeni bir vakıf kuruluyor, adı MAARİF VAKFI. Paralel’in yurt içi ve yurtdışı okullarına alternatif oluşturuluyor. Düzenleme meclisten geçti. Vakıf neler getirecek?
1-Yurt dışındaki kamuya ait varlıklar Bakanlar Kurulu kararıyla, bedelsiz olarak vakfa devredebilecek.
2- Vakıf, kendi eğitmenini (öğretmen değil) kendisi yetiştirecek.
3-Vakfın okul açtığı şehirde, başka bir kamu kurumu okul, yurt açamayacak.
4-Yurt dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm eğitim birimleri kapatılacak.Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışındaki tüm mal varlığı bu vakfa devredilecek.
5-Kuruluş için harcanacak 1 milyon lira, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden hemen vakfa aktarılacak.
6-Yönetim, iktidarın atadığı ve 72 yaşına kadar görev yapacak kişilerden oluşacak. Görevlilerin ücreti de mütevelli heyeti tarafından belirlenecek.

Hazırlığı yapılan yeni sistemde, okula başlama yaşı 4’e indirilerek, Osmanlı dönemindeki sıbyan mektepleri sistemi yaygınlaştırılacak. Rüştiyeler ve medreseler, sırasıyla. Doğrudan Saray’a bağlı İstanbul merkezli Maarif Vakfı aracılılığıyla, devlet denetiminden uzak, din odaklı eğitim yaygınlaşacak. Okullarda çocuklarınız 4 yaşından itibaren sakallı, cübbeli eli değnekli hocalara teslim edeceksiniz.

Fazla bir şey kalmadı. Birkaç rötuş darbesiyle, işin adını koymak kaldı. Adalet Bakanına, ‘Kazasker’, Milli Eğitim Bakanına da ‘Maarif Nazırı’adı verildi mi her şey bitmiş olacak.