REKLAMI GEÇ

PARALEL

15 Şubat 2014 Cumartesi

Eskinden okul bahçelerinde yan yana yere sabitlenmiş iki demir parçası olurdu, adı paralel. Üzerinde sallanıp jimnastik hareketleri yapılırdı. Bildiğimiz tek paralel oydu.

Şimdi bir dünya paralel var. Önce paralel devlet var, dediler. 12 yıldır iktidardayız ama, paraleli görmedik veya görmezden geldik, demeye getirdiler.

Neymiş bu paralel devlet? Tüm bakanlıklara ve devlet aygıtına sızmış, hükümetin tüm yaptıklarına müdahale eden, kökü dışarıda, paralel bir yapı.

Başka adı var mı bu yapının? Var, faiz lobisiyle işbirliği yapan, vaiz lobisi.

Mesela, ‘paralel medya’ var. Türkiye’yi Dünyanın en büyük gazeteci cezaevine döndürürken ses çıkarmayan, Faiz ve vaiz lobisinin talimatı ile hareket eden, yıllarca seni cilalarken el üstünde tuttuğun, bol keseden ulufe dağıttığın, sonradan araya kara kedi girince, basın toplantılarında dövmekten beter ettiğin ‘bir kısım medya’ var.

Paralel biter mi kardeşim? ‘Paralel yargı’ var, çok tehlikeli. 12 yıldır binlerce hakim ve savcıyı, liyakat ve başarıya göre değil, yandaşlık, mensubiyet ve sadakate göre işe aldılar. Yüksek yargı organları dahil yargının her kademesi fethedildi. Adliyelere mübaşir alırken bile bu ölçüler uygulandı.

Denizli’den paketlenip gönderilen bir başsavcı bizzat anlattı. Adliyeye alınacak 40-50 kadar katip ve mübaşiri seçerken ağalara beşer onar kontenjan vermiş, yarısını bari liyakate göre alayım,demiş. Hayır, listeyi eline vereceğiz demişler. Direnince soluğu başka bir ilde düz savcı olarak aldı.

Paralel yargı ile işbirliği yapan, ‘paralel polis’ var. Yıllardır, aynen adliyeye mübaşir alır gibi seçtiğin paralel polis, gezi eylemcilerine kan kustururken, öğrenciye, işçiye, sana muhalif kim varsa biber gazını basarken alkışla, ödüllendir. İşin ucu sana dokununca feryat et.

Ne yapmış bu paralelciler? Devlet içinde yuvalanmış uzantılarıyla 17 Aralık 2013’te darbe yapmaya kalkmışlar.

Nasıl? O güne kadar, besleyip büyüttükleri binlerce yurtseveri harcarken alkış tuttukları paralel tosuncuklar, kendi elemanlarına “yolsuzluk ve rüşvet” operasyonu yapmaya kalkınca işler değişti. Hele hele bu cüretkar tosuncuklar, şehzade hazretlerinin ifadesini almaya kalkınca ortalık toz duman edildi.

Şehzademiz muhafaza altına alındı, iki ay saklandı. Operasyonlarda ortaya çıkan milyonlarca dolarlık yolsuzluk ve rüşveti kamufle etmek için paralel darbe, yaygarası ayyuka çıkarıldı.

Operasyon binlerce polis müdürünün ve yüzlerce hakim ve savcının yerinden edilmesine neden oldu. Kritik noktalarda ne kadar hakim savcı ve polis müdürü varsa hepsi kızağa alındı. Paralele karşı yapılan operasyonların meyveleri toplanmaya başladı.

Ölümle pençeleşen aydınlar, gazeteciler 5-6 yıldır aslanlar gibi yatarken, milyon dolarları ayakkabı kutularında saklayanlar iki ayda ‘delil yetersizliğinden’ serbest bırakıldı. Şehzademiz bile ifadesini verdi, sessiz sedasız.

Bitti mi? Hayır. HSYK değişikliği meclisten geçti. Gölgesinden korkan savcı ve hakimler, bavulları hazırlamaya başladılar.

Bütün bu operasyonlar seni kurtaracak sanıyorsun. Ama gidiyorsun hacım! Ne kadar paralel darbe diye bağırıp çağırsan da gidiyorsun. Paldır küldür düşeceksin, paralelin üstünden.

Düşerken dikkat et, okul bahçesindeki paralelden düşerken insanın kıçı fena acır, benden hatırlatması.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı