REKLAMI GEÇ

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK

31 Mayıs 2014 Cumartesi

1979 yılında batı (ABD) yanlısı burjuvazinin desteklediği şah rejimine karşı, siyasal İslamcı, ulusalcı ve Marksist-sol birçok örgütlenme bir araya gelerek ayaklandı ve İran Devrimi gerçekleşti. Devrim sonrası İran’ın ilk cumhurbaşkanı Ebu’l-Hasan Beni Sadr adlı bir liberaldi. Humeyni, Marx, Engels, Che posterleri yan yana asılıyordu.

Devrimden hemen sonra, “İhtilaller evlatlarını yer” kuralı işlemeye başladı. İki yıl geçmeden Beni Sadr soluğu Paris’te sürgünde aldı. Solcular, liberaller, ulusalcılar tasfiye edildi. Geriye sadece mollalar kaldı. Molla rejimi 35 yıldır ağır biçimde uygulanıyor.

Tüm toplum kesimleri yoğun bir baskı altına girdi. Özgürlükler kısıtlandı. Medya sadece devlet lehine işletildi. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı gibi kavramlar hiç uygulanmadı. Tamamı “Ayetullah hazretlerinin” iradesine boyun eğdi.

Uygulamalardan en çok etkilenen kadınlar oldu. Özgürlüklerini büyük ölçüde yitirdiler. Kamusal alanlarda “hicap” dedikleri örtünme zorunlu hale geldi, ahlak polisleri sokaklarda saçı görünen kadınları dayakla cezalandırdılar.

Şimdilerde İranlı kadınlar ağır cezaları göze alarak rejime başkaldırıyorlar. Kamusal alanlarda başı açık çekilmiş fotoğraflarını internet üzerinden yayınlıyorlar. İran giderek ısınıyor. Sanal alemde bu hareketin adı; Yaşasın özgürlük!
İran’lı kadınlar için özgürlük şimdilik, başı açık fotoğraf çektirip yayınlayabilmek demek.
* * *
Gelelim bizim özgür memlekete. “Yaşasın Özgürlük”ün Türkiye versiyonuna…

Türkiye’de özgürlük, önce üniversitelerde, sonra kamu kurumlarında kadınların “özgürce başını örtebilmesi” olarak uygulandı. Şimdilik özendirme, bazı yerlerde başı açık kadını dışlama ve gelecekte tüm kadınlarımızın başlarının “özgürce örtülmesi”ne evriliyoruz, yavaş yavaş.

Milli Eğitim Bakanlığı bir dizi düzenleme ile önce tüm düz liseleri, ardından tüm meslek liselerini anadolu lisesine dönüştürdü. Artık sınavsız öğrenci alan tek eğitim kurumu olarak imam hatip liseleri (İHL) kaldı. Öğrenciler, bu yıldan itibaren liselere geçiş sınavını (TEOG) kazanamamaları halinde ya imam hatip lisesine ya da açık liselere gitmek zorunda kalacak.

Geçen yıl, sınavlarla anadolu, fen, sosyal bilgiler veya anadolu meslek liselerinden birine giremeyen yaklaşık 500 bin öğrenci, meslek liseleri, özel okul, çok programlı lise ya da açık lise alternatiflerinden birini seçmek zorunda bırakılmıştı.

Bundan sonra bir adım daha atan MEB, tüm meslek liselerinin de “mesleki ve teknik anadolu liseleri”ne dönüştürülmesini istedi. Yani sınavda geçerli puanı alamayan öğrenciler, bundan böyle meslek liselerine de gidemeyecek.

2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren Anadolu lisesine dönüşüm kapsamına alınmayan tek okul türü imam hatip liseleri oldu. Yani Türkiye’de sınavsız öğrenci alan tek örgün eğitim kurumu olarak imam hatip liseleri kaldı.

2014-2015’ten itibaren sınavsız örgün eğitim görmek isteyen her genç, imam hatip liselerini tercih etmek zorunda kalacak. Bu okullarda tüm kız öğrenciler “özgürce” başlarını örtüyorlar.

Ne diyelim? İran’ın bizden öğreneceği şok şey var. Yaşasın özgürlük!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı