REKLAMI GEÇ

AMAN DİKKAT

6 Ocak 2016 Çarşamba

Bir zamanlar aramızdan su sızmayan, can ciğer kuzu sarması dost olduğumuz Suriye ile birde bire ve nasıl olduğunu bile anlayamadığımız düşmanlık tamtamları çalınmaya başladığı günlerde yazmıştım. Yazarken de yazıma (AMAN BULAŞMAYALIM ŞU ARAPLARA) diye başlık atmıştım. Gelinen noktada ne kadar haklı olduğumu zannederim herkes kabul edecektir. Suriye yüzünden ortaya çıkan bir sürü silahlı oluşumların başımızı ne kadar ağrıttığı yetmiyormuş gibi, bir de en güçlü komşumuz Rusya ile biri birimize düşman olup çıktık. Tabi ki bela belayı davetiye çıkartıyor, sonuçta da durduk yerde başımız ağrıyıp gidiyor. O kadar ki, kendi içimizdeki terör olaylarının bile daha azgın bir biçimde ağırlaşıp gitmesi, bu durumlarla çok yakın ilişkilidir. Doğal olarak bugün PKK’nın yaptığı ve her dönemde olduğu gibi düşman olan taraf, karşı tarafın zor ve sıkıntılı günlerini kollayıp saldırganlığını o günlerde daha çok artıracaktır.

Şimdi de, Suudî Krallığı ile İran arasında çok şiddetli soğuk havalar esmeye başlamıştır. Olayların kökeninde mezhep çatışması yattığı bir gerçektir. Senelerdir süren Suriye olaylarında bile aynı mezhep kavgası yatıyor gibi düşünülüyordu, ama kimseler bunu açıkça dile getiremiyor, dile getirmek istemiyordu. Suudî Arabistan ile İran arasındaki gerginlik, bu mezhep çatışmasını açıkça ortaya çıkarmış gibi görülüyor.

Şu husus hiç unutulmamalıdır. Dünyada din savaşları hep olagelmiştir ve mücadele ayrı dinlerden toplumların kendi toplumları tarafından göğüslenmiş ve belki de biraz da onurlu bir mücadele şeklinde geçmiştir. Haçlı seferleri bunun anlaşılabilir bir belgesidir. Buna rağmen, mesela Avrupa’da bazı belde insanları, kilisenin asker toplama faaliyetlerine karşı çıkmış ve hatta aforoz edilmeyi göze almışlardır. Ancak, 21. yüzyılda aynı dinden toplumların mezhepler arası dalaşmasına akıl erdirmek mümkün değildir. En çok da, mezhepleşme yolunda çok yanlış adımlar atmış olan İslamî toplumların böyle bir çağda dalaşmaları, çağ dışı bir davranıştır diye düşünürüm. Hani Müslüman olan kişiler ve toplumlar kardeştiler ya. Kardeşler normal olarak tartışıp, konuşup anlaşmaya çalışabilirler. Ama kardeş kardeşe zulmeder hatta zalimce katleder mi?

Bundan 90 yıl önce Atatürk bir söyleminde nasihat edercesine şöyle söylemiş. “Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis, bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık.” demiş. Yalan veya yanlış mı söylemiş dersiniz. İçinde yaşadığımız dönemde bunun en açık kanıtı, Türkiye’de yaşanmadı mı? Paralel, paralel diye uğraşmanın sebebi belli değil midir? Gülen cemaati diye dillendirilen içimizdeki kutuplaşmanın, kime veya Müslüman olmanın hangi cephesine yararı vardır? Dünyanın öbür ucundan kalkışıp, koca Türkiye Cumhuriyeti yönetimine karşı tavır koymak, hangi akla hizmet eder anlaşılmaz. Aslında bu tür bir yapılaşmaya başından beri fırsat tanımak, başlı başına yanlıştır ve suçtur. Aslında “zararın neresinden dönülürse kârdır” deyip, aklımızı başımıza toplamamız gerekmektedir.

Bugün bu mezhep kavgası, özellikle Ortadoğu, Afrika ve Asya gibi bölgelerdeki Müslüman toplumları tehdit eder duruma gelmiştir. Bizim için en zor olanı da, bu kavganın kapımızın eşiğine gelip dayanmış olmasıdır. Bunda kendi hatalarımızı da unutmamalı ve ona göre önlem almalıyız. Hiç değilse bu zor ve sıkıntılı günlerde, geçmişimize ve deneyimlere bir bakmakta yarar vardır. Atatürk dönemin genç hariciyecisi Numan Menemencioğlu’na ilk hariciye görevi verirken ikaz etmiş ve,”Büyük devletlerin arkasında durmayacaksın, Arap alemi her zaman kendi içlerinde kavga ederler, sakın onların arasına girmeyeceksin” demiş. Yanlış mı söylemiş dersiniz? Eğer son dönemde Suriye’deki iç kavgaya karışmamış olsaydık, son yıllarda dost olduğumuz büyük komşumuz Rusya ve en eski komşumuz İran’ı karşımıza almak durumunda kalır mıydık? Bütün bu sebeplerle demem odur ki, aman dikkat…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı