REKLAMI GEÇ

BU NE BİÇİM TURİZM HAFTASI KUTLAMASI?

22 Nisan 2017 Cumartesi

Bizzat görüp izleyemedim, ama basın aracılığı ile elde edebildiğim bilgilere göre, bir turizm haftası kutlamışız. Eli kılıçlı cengâverlerle, sırtına oklar saplanmış yiğit görüntüleri, mehter marşları, ilaheler ve yağ kokuları arasında lokma ziyafetleri ile bir garip turizm haftası kutlaması.

Üç hilalli yeşil bayağını elinden bırakmamaya çalışan sırtına oklar saplanmış yaralı askerin tepesinde, elindeki kılıcı ile kelle koparacak pozlarıyla zırhlar içindeki bir savaşçı, turizm şehri Denizli’ye, sözüm ona turist davet ediyor. Protokolde oturan üst düzey yöneticilerimiz de, bu acı sahneyi alkışlarla kutluyor. Yalnız protokol erkânından bir kişi var ki, ne alkışlıyor ve ne de gülüyor. Acı acı bu tabloyu seyrediyordu. Kendisini tanımam da, Bozkurt gibi bir kazamızın hanım Belediye Başkanının, bu tablo karşısında dayanamayıp çekip gitmesi ise çok manidardır. Kendisini candan kutlamak isterim.

Günün anısına Atatürk anıtına çelenk koyan kortejde, ‘T.C. Denizli Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün afişi başı çekerken, eskilerde ‘turiste güler yüz’ yazan gülünç vecize yerine, ‘geleceğimiz turizm’ diye garip bir vecize yer almış. Ne demekse. Kortejin göze batan en çarpıcı görüntüsü, otellerin adını tanıtan yıllar önceki tip pankartlardı.

Tören alanında da bir afiş dikkatlerden kaçmıyor. Yere yatırılmış ve üzerinde OSMANLI MEHTERAN yazan afişin en altına, reklam yaparcasına bir telefon numarası yerleştirilmiş. Yoksa bu mehteran, kiralık bir mehteran takımı mıdır bilinmez. Turizm Haftası kutlaması gibi ciddi sayılacak böyle bir törene, kiralık mehteran takımı mı getiriliyor bilinmez. Küçük bir Belediye iken var olan güçlü bando takımımız nerelerde? Gazetenin değerlendirmesi gibi, bu sahneyi yabancı değil, kendi insanımız yerli turistler görselerdi, bizim için ne tür bir değerlendirme yaparlardı sormak gerekir.

Bizim kültür birikimimiz sadece savaş, sadece kılıç kalkan mıdır? Bizim 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet dönemi kültür birikimimizden hiçbir kırıntı kalmamış mıdır?

Gazetenin vurguladığına göre Sayın Valimiz, kutlamaların daha geniş kapsamlı planlandığını ifade etmiş. Böylece turizm pastasından daha büyük pay almayı hedeflediklerini belirterek, her fuara katıldıklarını sözlerine eklemiş. Tabii ki Sayın Valimizin Antalya EXPO 2016 hizmetlerini, büyük bir takdirle izleyenlerdenim. Kendilerinin turizm gerçeklerini ne kadar derinden bildiğine eminim. Hal böyle olunca, asıl görevlilerin, gerek turizm ve gerek kültürden ne kadar uzak kaldıkları ortaya çıkıyor.

Bırakın uygar ülkeleri, Afrika ülkelerinde bile böyle özel günlerde müzik vardır, dans vardır, çok daha doğrusu ulusal ve uluslar arası güzel örneklerini halkın beğenisine sunarlar. Bunu yaparken, özellikle ve sadece turizmden pay alma fikri, en başa alınmaz. Siz varsa güzelliklerinizi öne çıkartırsınız ve turist o güzelliklere koşar gelir. Tabi ki bunlardan daha önemlisi turist, güven ortamı ve dost yüzler görmek ister. Öyle savaş ortamında, dini ayrıcalık gösterileri turist getirmez, turisti kaçırır.

1971 yılında Avrupa’yı gezerken, küçük bir beldede çalışan dostlarımı ziyaret etmiştim. Köy gibi bir yerde okulların açılış günü kutlanıyormuş. Bir sürü etkinlik yanında, çok genç ve yaşlılardan oluşan orkestralar sokaklarda dolaşıp duruyorlardı. Kadın erkek ve genç yaşlı karışmış bir gurup da, ayaklarında tarihi tahta ayakkabıları ile takur tukur sesler çıkararak dans ediyorlardı. Elimdeki film makinesiyle çekim yaptığımı görünce, bitirdikleri dansı yeniden ve büyük bir ciddiyetle sergilemeye başlayıverdiler ve sonuna kadar o dansı tekrar oynayışlarını hayranlık ve sevgiyle izlemiştim.

Büyükşehir Belediyemizin muazzam bir konservatuarı var. O güçlü elemanlardan, böylesi mutlu günler için, sokaklarda müzik yapabilecek küçük küçük birimler oluşturup, kortej caddelerine serpiştirilemez mi? Pamukkale Üniversitemizin müzik eğitim bölümü veya Güzel Sanatlar Lisesi müzik ve resim bölümü sanatçıları, böylesi önemli tanıtım günlerinde şehrin köşe bucaklarında halka ve muhtemel turistlere gösteri sunamazlar mı?

Daha pek çok öneriler sunulabilir de, turizmi anlamak ve turizm ile kültürü bağdaştırarak, daha etkileyici ve sonuç alıcı girişimler gerekmektedir. Her şeyden önemlisi de, turizmi geliştirmek için, turist beklenen ülkelerle dost geçinmek ve çağın gerisinde kalması gereken savaş ve dövüş ortamlarından bir an önce kurtulmak gerekir diye düşünürüm.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı