REKLAMI GEÇ

KARA, KAP KARA BİR HAFTA GERİDE KALDI

22 Mayıs 2014 Perşembe

Yazının başlığından hemen anlaşılmıştır. Kömür karası, yağlı linyit kömürünün karası olsaydı bu kara, hiç canımız yanmazdı. Ama bu kara, bambaşka bir kara. Bir sürü ihmalin, can kıymeti bilmeyenlerin açtığı bu yara, milletimizin alnına yazılmış bir kara yazı. Her şeyden önce ve her şeye rağmen kaybettiğimiz ve belirlenebilen kadarıyla 301 maden işçimize Allahın sonsuz rahmetini diler, mekânlarının cennet olmasını Cenabı Haktan dilerim. Ailelerine, yakınlarına, daha doğrusu tüm milletimize baş sağlığı ve sabırlar dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Allah bir daha böylesi felaketler göstermesin.

Bugün gelinen noktada, hiç istenmeyen şekilde (keşke) demekten başka çaremiz kalmıyor. Aslında bugün her kademedeki ilgililerin yapacağı pek çok işleri var da, bir daha böyle felaketlerin yaşanmaması için keşke demek yerine, gerçek önlemler alınırsa, millet olarak biraz teselli bulabiliriz. Böylece geleceğimiz için çok daha hayırlı ve iyi bir iş yapmış oluruz.

Acı felaketin gerçekleştiği gün Sayın Başbakan’ın yurt dışı gezisini iptal ederek Soma’ya koşup gitmesi çok iyi olmuştu. Ama Sayın Başbakan keşke o talihsiz konuşmayı yapmadan, sadece baş sağlığı dileyip geçip gitseydi çok iyi olacaktı. Bu elim kazayı doğal bir şeymiş gibi göstermeye çalışmak ve felaketin baş sorumlularını koruyor havası vermek acılı insanların yarasına tuz basmıştır. Böylece binlerce insanın sokağa dökülmesi, onların başbakanlarına isyan edercesine feveran etmeleri hoş olmasa bile, sokağa dökülen olayların olumsuzluğu, doğal olarak sürüklenip gelmiştir. Keşke canları yanmış o insancıkların üstüne gidip, yüzlerce korumaları dururken bizzat kendileri adam döver görüntüsü vermesi, hepimizi çok yönlü olarak üzmüştür. Çünkü olay, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiş ve Başbakanın bu hareketi, tüm milletimize mal edilmiştir. Başbakan’ın en yakını olan o saygısız genç adam, güvenlik güçlerinin sokakta yerde sürüklemeye çalıştığı gence, yaratana sığınıp, hem de hayalarına keşke o tekmeyi atıp o rezil görüntüyü vermeseydi. Bu hareketi kimseler affedemez. Hüseyin Çelik gibi bu olayı yalanlayıp geçiştirmek mümkün değildir. Keşke bütün bunlar olmasaydı ve bu güne kadar hiç görülüp duyulmamış olaylara şahit olmasaydık.

Sayın Başbakan ve adamlarının bu tür davranışlarını doğal kabul edenlerimiz olabilir. Öyle düşünenler durup bir düşünmelidirler. Böyle bir davranışı Sayın Obama, Sayın Merkel veya Sayın Putin yapsa ve bu olayı televizyon ekranlarında görseler ne derlerdi bilemiyorum. Bu tür fevrî davranışlar, hiçbir devlet adamı için doğal sayılamaz.

Keşke bu elim olay olmasaydı da, asırlar öncesini canlandıran kovboy filmlerindeki maden ocakları gibi çağ dışı Soma Kömür İşletme tesislerinin görüntüsüne şahit olmasaydık. O trilyonluk maden işletmesinin, baraka gibi yapılarla inşa edilmiş olmasını milletimiz görmeseydi. Üç kuruş ekmek parası için canını ortaya koyan binlerce cefakâr işçi, doğru dürüst bir işletmede çalıştığını zannetseydi. İstanbul’da gökdelenler diken patronlarının işletmesine, mezara girer gibi girdikleri maden ocaklarının da, utanılacak görüntüde değil, övünüp huzur içinde dalıp girecekleri bir tesiste çalışıyor olsalardı.

Bu 301 genç evlatlar maden ocağında gazdan boğulup alevler içinde ölmesinler diye tüm gece uyuyamayan 72 Milyon insanımızın yürekleri sızlamıştır. Türkiye’nin dört bir yanında üzüntüsünü ve öfkesini dağıtmak için insanlarımız sokağa döküldüğünde, Keşke polis bu masum göstericileri PKK’lı teröristler gibi ayni kefeye koyup, üzerlerine tomalar ve gaz tabancaları ile saldırmasalardı. Keşke her yerde olduğu gibi ölenlerine saygı gösterisi yapabilselerdi. Keşke felaketlerden ders çıkarıp daha güçlü biçimde kucaklaşabilseydik.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Necati.   -  Bağlantı 23 Mayıs 2014, 08:22

Sayın Başkanım; Keşkelerin bir daha olmaması, yaşanmaması temennilerimizle.Saygılarımla…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı