Al Yazmam Dalda Kaldı

Merhabalar kentin güzel insanları… Bu hafta sizlere tekrar Tavas yöresinde çok çok söylenen ve yöre kültürünün önemli ezgilerinden biri olan Al Yazmam Dalda Kaldı’nın hikayesini aktaracağım. Bunun için faydalandığım kaynaklarda adı geçen tüm araştırmacı büyüklerimizi de saygıyla anıyoruz.

Tavaslıoğlu ve Kelleciler adında iki sülale o dönemin şartlarında şimdiki kaymakamlık olan o zamanki adıyla mütesellimlik seçimi konusunda karşı karşıya gelirler. Menteşe’deki büyük bey mütesellimlik yetkisini Kellecilerden alıp, Hırka’da ikamet eden Tavaslıoğulları’na verir. Osman Ağa mütesellim olmuştur. Bu durumu içlerine sindiremeyen Kelleciler intikam için Tavas’ta ziyafet tertip ederler ve tüm Tavaslıoğulları’nı davet ederler. Amaç tüm erkekleri öldürmektir. Tavaslıoğulları davete geldiklerinde içeri girerler ve daha önce evin altına yerleştirilen barutu ateşlerler ve kimse sağ çıkamaz.

Ama ne var ki; Osman Ağa’nın adını taşıyan torunu Osman’ı küçük olduğu için davete getirmemişlerdir. Kelleciler, Osman’ı da öldürmek için Hırka’ya baskınlar düzenlemiştir. Ancak küçük Osman yöreden kaçırılarak Manisa’ya Karaosmanoğullarına verilir. On yıl kadar silah ata binme gibi pekçok önemli hususta eğitildikten sonra kendisine buradan verilen adamlarla birlikte Hırka’ya geri döner ve sülalesinin intikamıyla birlikte beyliği tekrar Kellecilerden geri alır. Bütün erkekleri öldürülen Tavaslıoğulları’nın kadınları, küçük Osman gurbetteyken bu türküyü söylediler.

İşte o hikayenin anlatıldığı türkü…
Al yazmam dalda kaldı
Aman gözlerim yolda kaldı
Yıkılası meyhane
Aman sarhoşum nerde kaldı

Al yazmamın oyası
Elime de çıktı boyası
Gelcem dedi gelmedi
Allah’ından bulası

Al yazmamı düreyim
Aman aç koynunu gireyim
Uyu uyan sar beni
Aman yar olduğunu bileyim

Çay benim çeşme benim
Aman derdimi deşme benim
Hakikatlı yar isen
Aman önümden geçme benim