REKLAMI GEÇ

Oto cam takma işinden fabrikatörlüğe

14 Temmuz 2015 Salı

denizli-is-dünyasi-ile-kahve-sohbetleri-ugurlu-cam-oto-irfan-duman-h

Hani “Kaptan’ın Seyir Defteri” vardır ya, Uğurlu Oto Cam’ın da öyle bir öyküsünü aktaracağız bu hafta sizlere. Bugün kendi alanında sektörün en büyükleri arasında bulunan Uğurlu, Çal-Akkent’ten çıkan girişimci Sadık Duman ve onun yolunda ilerleyen aile bireylerinin başarı öyküsünün ta kendisi.

Önce koyun yetiştiriciliği, onu izleyen terzilik, otobüs işletmeciliği, bakkallık ve değirmencilik… Bunlar Sadık Duman’ın yaptığı işler. Elektrikli un değirmenlerinin kurulmasıyla birlikte su değirmeniyle çalıştırdığı değirmeni kapatmak zorunda kalan Sadık Duman, Akkent’teki evini 33 bin liraya bir gurbetçiye satarak Denizli’ye göç eder.

Bu göç aynı zamanda bugünlere gelişin ilk kilometre taşıdır. Sanayi Sitesi’nde 40 metrekarelik dükkanda arabalara cam takmayla başlayan süreç, aile bireylerinin aktif görev alması sonucu Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikaya kadar uzanır. Cam takma işini fabrikaya dönüştüren tetiklemeyi yapan da Şişe Cam Müdürü’nün, “Kendi işini yapanlar, zamanla kendi işine üretici olarak girer” sözüdür.

ic-5

SERMAYE ALMANCI’YA SATILAN EVİN PARASI
Uğurlu Oto Cam’ın temellerini atan babanız attı, hem de risk alarak. Anlatır mısınız o günleri?

Babam 1971 yılında aileyi Denizli’ye taşıdı. Akkent’teki evimizi bir Almancı’ya 33 bin liraya satıp sermaye yaptı. Sanayi Sitesi’nde işyeri açtı. 40 metrekare bir dükkandı. Yaptığı iş otomobillere cam takmak. Sonra da bunu yavaş yavaş geliştirdi.

Kardeşim Muammer, ortaokulu bitirdikten sonra eğitime devam etmeyeceğini söyleyip, babamın Sanayi Sitesi’ndeki dükkanında çalışmaya başladı. Okulumu bitirdikten sonra ben de babamın yanında işe başladım. Zaten biz, sülale olarak ticarete meyilliyiz. Bu nedenle mezuniyet sonrası kendi branşında çalışan yok. Herkes ticaretin içinde.

Otomobillere cam takmanın yanı sıra parekende satışlar da yapıyorduk. Bu 10 yıl sürdü. Çok iyi bir yere geldik. Çünkü çok sayıda araç modeline göre cam bulunduruyorduk. Akşam eve gidişte Delikliçınar’da yürürken geçen arabalara bakardık.

Neden bakıyordunuz arabalara?

Bu arabanın yarın camı kırılabilir ve bizim dükkana gelebilir. Geldiğinde aradığı camı bulabilir mi? Amaç elimizde o cam yoksa sipariş verip getirtmek ve müşteri geldiğinde bekletmeden hizmet sunmak. Öyle ki, otomobil sahiplerinin zihnine “Bu cam Uğurlu’da yoksa Türkiye’de yoktur” düşüncesini yerleştirdik.

ic-2

DENİZLİ’DEN DİYARBAKIR’A KADAR SATIŞ
Çalışmanız bir firmanın bayiliği şeklinde mi oluyordu?

Şişe Cam’ın otocam bölümünün bayiliğini almıştık. Parekende, artı toptan cam satışı yapıyorduk. Toptan satışımız 10 yıl sürdü. Bu iş göle taş attığınızda halkanın büyüyerek genişlemesi gibiydi. Denizli’den başladık, Ege Bölgesi’ne, daha sonra Diyarbakır’a kadar açıldık.

Siz distribitörlüğünü mü yapıyordunuz o firmanın?

Şişe Cam’ın 30 kadar bayisi vardı ama “sen şuraya satacaksın, o buraya satacak” diye bir şey yoktu. Marifetini konuşturan, satış prensiplerini Türkiye’nin şartlarına göre uyduran firmalar öne geçti. Biz de bunu başaranlar arasında en önlerde olduk hep. Birinci yıl 30 bayi arasında Türkiye ikincisiydik ciro bakımından. İkinci yıl birinci olduk. Sonra da kimseye bırakmadık. Birinci kim diye sormuyorlardı artık, çünkü belliydi. İkinci kim olacak diye merak ediliyordu.

ic-3

O SÖZ FABRİKA KURDURDU
Ama aklınızın bir köşesinde üretici olmak da hep vardı sanıyorum?

Vardı ve Şişe Cam’ın fabrika müdürünün bir gün bizim işyerine uğraması dönüm noktası oldu. Depomuzu gezdi ve stoğun çok fazla olduğunu gördü. Bize, “Çocuklar dünyada kendi işini yapanlar zamanla kendi işine üretici olarak girer” dedi. Bu bize yetti. Böyle bir tetikleme bekliyorduk. Hemen harekete geçtik.

Biz üretim yapabilmek için Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ni seçtik. O yıllarda Organize Sanayi Bölgesi yeni kurulmuş, birkaç fabrika vardı burada. Bize 20 dönümlük yerler teklif edildi. Gözümüze çok büyük geldi. Biz sanayide 40 metrekare dükkandı üç çırakla çalıştık. Böyle bir yer ve üç bin metrekaresi kapalı olacak. Kendi kendimize “Burası dolar mı?” diye sorduk.

1991’DE 3 BİN M² ALANDA ÜRETİM BAŞLADI
Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ne içinde bulunduğumuz tesisi ne zaman kurdunuz?

1991 yılıydı. Üç bin metrekare kapalı alanda üretime geçtik. Yavaş yavaş sattığımız oto camlarının imalatına başladık. Şansımız makinelerimizin o günün yeni teknolojisine uygun olmasıydı. Kendimiz de parekendecilikten geldiğimiz için, “hangi camı nerede hatalı yaparsak takıcıyı üzer” meselesini bildiğimizden ürettiğimiz camlar kısa sürede kabul gördü. Böylece kendimizi tanıtma konusunda bir sıkıntı çekmedik.

Gözümüzde büyüttüğümüz üç bin metrekare kapalı alandaki üretim tesisi üçüncü yılında bize yetmez oldu. Zaten uzmanlar bu tür tesisler yapılırken şöyle bir öneride bulunuyor: Kaç bin metrekare planlamanız varsa, alacağınız arazi onun 10 katı olsun. Mesela 5 bin metrekare için 50 bin metrekare yer öneriliyor. Bunun doğru olduğunu tecrübe ederek gördük. Üç bin metrekareye bir üç bin metrekare daha ilave ettik. Bir üç yıl daha geçti yeni bir ilave daha yapmak durumunda kaldık. Oto camı, tencerelere cam kapak, traktör kabinleri camı yapıyoruz. Artık çok iyi bir yerdeyiz. 10 kişiyle başladık, şimdi 580 kişi çalışıyor.

ic-4

AYLIK 80 BİN M² ÜRETİM
Fabrikanın kapalı alanı ne kadar?

Yaptığımız ilaveler ile 24 bin metrekareye ulaştık.

Başladığınızda üretiminiz neydi, şimdi ne kadar?

İlk başladığımızda ayda iki bin metrekare zor yaparken, şimdi 80 bin metrekareye çıktık. Ama kurulu kapasitemiz 110 bin metrekare. Ciromuzun yüzde 20’sini ihracat oluşturuyor. Bunu yüzde 45’e çıkarmayı hedefledik. Artık büyümeyi yurt dışına ürün satarak yapmak istiyoruz.

Hangi ülkelere ihracatınız var?

İhracatta ağırlık Avrupa ülkelerine. Biz biraz da butik cam yaptığımız için tercih ediliyoruz. Avrupa ülkelerindeki fiyatlara göre bizim ürünlerin fiyatı daha düşük. Bu da avantaj yaratıyor.

İhracatınız ne kadar?

Yıllık 3 milyon doları yakaladık. Daha önce de söylediğim gibi, bu ciromuzun yüzde 20’si. Yüzde 45’e çıkmak istiyoruz.

CAM ÜRETİMİ İÇİN 1.700 KALIP VAR

Kaç çeşit ürün yapabilme olanağına sahipsiniz?

Şu anda elimizde 1.700 çeşit kalıp var. Mesela bize geldiğinizde, 10 yıl öncesinin bir otomobiline uygun kalıp bulabilirsiniz.

Aracın modeli eski de olsa gelip size sipariş verebiliyor. Siz tek cam da olsa o talebi karşılıyorsunuz öyle mi?

Evet, bunu yapabiliyoruz. Eski arabalar daha çok köylerde kullanılır. Camını bulmak zordur. Bize geldiklerinde o camı yapabiliyoruz.

ic-6

OTOBÜS VE TRAKTÖR FABRİKALARINA ÜRÜN
Ürettiğiniz ürünleri yurt içinde nerelere veriyorsunuz?

Ana sanayiye… Mesela otobüs fabrikalarına, Traktör kabin fabrikalarına satışımız var.

Yurt içindeki üreticileri yan yana koyduğumuzda, Uğurlu’nun yeri neresi?

Bizim branşta üç firma var bu işi götüren. Aşağı yukarı pazar payı hepimiz eşit. Biz üç firmadan birisiyiz sektörümüzde. Ana branşımız oto camı üretmek. Ayrıca cam tencere kapağı üretimiz var, onda Türkiye’nin en büyüğüyüz. Pazar ihtiyacının yüzde 70’ini biz karşılıyoruz.

Ham maddeyi nereden karşılıyorsunuz?

Hammaddeyi Şişe Cam’dan alıyoruz. Bulamadıklarımızı da yurt dışından getirtiyoruz.

ic-8

KALİFİYE ELEMAN ÖNEMLİ SORUN
Üretim aşamasında çalışanların kalifiye eleman olması gerekiyor. Bu konuda bir sıkıntınız var mı?

Oto cam fabrikası olarak Ege Bölgesi’nde tek olduğumuz için kalifiye eleman konusunda çok zorlanıyoruz. Bize teknik eleman lazım. En az 4-5 çalışacak. Ona önce elini kesmemeyi öğretiyoruz. Camdan korkmamayı öğretiyoruz. Eleman açığını kendimiz yetiştirerek kapatmaya çalışıyoruz.

Sizin alanda mesleki eğitim veren bir okul var mı?

Yok… Biz mümkün olduğunca personel alırken teknik lise mezunu olmasına öncelik veriyoruz. Hiç olmazsa tekniği okuduğundan işi ona öğretmek daha kolay.

KALİTELİ ÜRÜN, SİPARİŞİ ZAMANINDA KARŞILAMA
Geriye dönüp baktığınızda bugünlere gelmenizde en fazla neyin katkısı oldu?

Babam (Sadık Duman) bize hep “kaliteli üretin, verdiğiniz termini zamanında yapın” öğüdünü verdi. Biz bunu çok iyi takip ettik. Termine en az kalite kadar dikkat ettiğimiz için otobüs firmalarına cam verebiliyoruz. Çünkü onlar için termin çok önemli. Bantta otobüs yapılıyor ve oraya geldiğinde cam takılmak, siz de o camı yetiştirmek zorundasınız. O kültürü de yerleştirdik Uğurlu’da.

ic-1

İRFAN DUMAN KİMDİR?
1953 Çal-Akkent doğumlu. İlkokulu Akkentte, ortaokulu Denizli’de, liseyi de Isparta Teknisyen Okulu’nda okudu. Mezuniyet sonrası babasının otocam takma işyerinde çalışmaya başladı. Şirketi büyüttü, araçlara cam takma işini fabrikada cam üretimine dönüştürdü. Halen Uğurlu Glass markasıyla üretim yapan Uğurlu Oto Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı