BELİRSİZLİK İNSANI ÖLDÜRÜR MÜ?

Denizli yerel seçimlere bir yıldan fazla zaman olmasına rağmen, belediye başkan adaylıklarına ve yeni kurulacak olan ilçelerin konumlarına kilitlendi.
Kulislerde konuşulanları, habermiş gibi köşesine taşıyan bazı yazar çizer takımının aksine, ilimizde siyasi partilerimizde yaprak kımıldamıyor diyebilirim. Arkadaşlarımız birilerini, birilerine yakıştırıyor, sonra da onun arkasından kendileri de giderek, “Ben demiştim” demeye getiriyor.
Oysa siyasi partilerin adaylık konusunda arayışları sürerken, basının ve medyanın çoğunluğunun AKP taraftarı olmasından dolayı, onların lanse ettikleri muhalif partiler tarafından zıt olarak algılanıyor. Durum böyle olunca da, eskiden siyasi partilerin aday olması için kapılarını aşındırdığı güçlü isimler, bugün kendilerini bir koltuk kapmak için kulislerde pazarlamaya kalkışıyorlar.
Kimileri, ayrıldığı partisinden arkadaşlarını bile transfer olduğu partiye götüremezken, kimileri de mevcut partisi içine, kendisine destek olmak için gelmek isteyen arkadaşlarına “Gelmeyin. Olduğunuz yerde bekleyin” diyebiliyor.
Bu durum, siyasetçilerimizin siyasi partilerden umutlarını kestiğini, özellikle muhalif kanattaki siyasi partilerden kişilerin aday olmak konusunda tereddüt etmelerini ortaya çıkardı.
Belediye Başkanı Osman Zolan, -fısıltı gazetelerine göre- iktidar partisinin kurmaylarının, kendisine rağmen başkan arayışlarına girmeleri karşısında net bir tavır ortaya koymuyor. “Ben işimi yaparım, gerisi beni ilgilendirmez” kabilinden çalışmalarını sürdürüyor. Seçimler konusundaki sessizliğini sürdürüyor.
Oysa, Nihat Zeybekci ile birlikte projeler kalabilir, Zolan kendisini ispat etme noktasında yeni ve kendine has projeler ile ortaya çıkabilirdi. Güler yüzünün arkasında entrika çeviren birisi olabilirdi. Ama O, iyi niyet göstergelerinin dışına çıkmayarak, yola çıktığı arkadaşlarını –Nihat Zeybekci dahil- satmayarak suskunluğunu koruyarak Denizli için mücadele ediyor.
Sosyal medyada bizzat takipçileri ve Denizli halkı ile sohbet eden, şikayetleri bir bir değerlendiren Başkan Osman Zolan, hiç ama hiç seçimlerle ilgili bir açıklama yapmıyor, sorulan sorulara cevap vermiyor.
Son zamanlarda halkın arasına daha çok çıkmaya başlayan Başkan Zolan, AKP’de aday adayı bolluğu olmasına rağmen, aday olarak anılıyor; karşısına çıkacak olan adayların henüz hiçbir şey yapmaması karşısında artılarını yükselterek konumunu güçlendiriyor.
Osman Zolan ister aday gösterilsin, ister gösterilmesin; siyasi arenada kendisini ispat etmiş birisi olarak rahatça dolaşabilir. Dolaşıyor da.. Ancak, -olur da- kendisi mahalli seçimlerde aday gösterilmezse, halkın karşısına çıktığında, “Ben, bana verilen görevi layıki ile yerine getirdim. Denizli halkının yararına olacak bütün konularda cesur adımlar attım. Ama partim, siyasi yönden güven meselesi yaşadığından beni aday göstermedi. Takdir sizindir” diyerek, Nihat Zeybekci sonrası kendisine büyük sevgi gösterisinde bulunan halkın hislerine de tercüman olacaktır.
Yalnız, Zeybekci tarafından başlatılan projelerin devam edebilmesi, büyük bir köy gibi görünen ilimizin çehresini değiştiren ve henüz bitirilmeyen radikal uygulamaların arkasından “dere geçerken at değiştirilmez” deyişine ters bir yönde Zolan’da AKP’nin karar kılmaması ya da O’nu harcamamak ve gönlünü almak için yeni kurulacak ilçelerin birisinden belediye başkan adayı göstermesi haksızlık olacaktır.
Sanırım Denizli halkı da benim gibi düşünüyor.