REKLAMI GEÇ

BU HALK HAREKETİ Mİ?

Son birkaç gündür Türkiye genelinde 48 ilimizde insan selleri sokaklara döküldü. İstanbul Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi ile ilgili sosyal medyada yazılan birkaç haber ve paylaşım ile başlayan protesto hareketi, ağaç kesilmesine protesto eyleminden çıkarak AKP hükümeti tarafından –halka rağmen- “yaptım oldu” mantığının sonucunda meydana gelen birikimin sonucu olarak, iktidara yönelik bir harekete dönüştü. İlimiz haricindeki illerde polisin orantısız güç kullanması ile bu hareket çığ…

/ DENİZLİHABER / 3 Haziran 2013 Pazartesi, 09:52

Son birkaç gündür Türkiye genelinde 48 ilimizde insan selleri sokaklara döküldü.

İstanbul Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi ile ilgili sosyal medyada yazılan birkaç haber ve paylaşım ile başlayan protesto hareketi, ağaç kesilmesine protesto eyleminden çıkarak AKP hükümeti tarafından –halka rağmen- “yaptım oldu” mantığının sonucunda meydana gelen birikimin sonucu olarak, iktidara yönelik bir harekete dönüştü.

İlimiz haricindeki illerde polisin orantısız güç kullanması ile bu hareket çığ gibi büyüyerek milyonların yürüyüşüne sahne oldu. Bereket ilimizde Emniyet Müdürü Zeki Bulut’un sağduyulu tavrı ve davranışları ile 20 binin üzerindeki katılımcıların arasına sızan provakatörlerin polisimize karşı yaptıkları hayasızca davranışları tepki gördü ve dışlandılar.

Sağcı, Solcu, Laik, Anti laik, Sosyalist, Dinci, Ateist, Milliyetçi, Muhafazakar, Kürt, Türk ayırımı olmadan insanlarımız kenetlenerek Vatan’ın savunmasının provasını yaptılar edata…

Yüreklerde biriken Vatan Aşkı, iktidarın sabırları taşan eylemlerinin ardı ardına gelmesi bir anda insanların toplanmasına, sabahlara kadar eylem yapmasına vesile oldu. Her ne kadar bazı at gözlüklüler bunları görmese de; idrak etmese de, sabırla bekleyen, koyun yerine konulan ve uykuda olduğu kabul edilen Türk Milleti, İstiklal Savaşı yıllarındaki ruhu ile ilk ihtarını meydanlarda verdi.

Ve ne hazindir ki; dinden, imandan bahsedenler, Ayet ve Hadislerle insanlara doğruluk, adalet, Ahlak dersi verenler, “Vatan Sevgisi İmandandır” hadisini unutarak, vatan topraklarının satılmasına göz yuman, T.C. ve milli bayramların yasaklanmasına alkış tutanlar evlerinden çıkamadıkları gibi, ağızlarından düşürmedikleri “Demokrasi, Barış” sözlerinin Millet söyleyince ne kadar güzel olduğunu ve yerinde olduğunu korku ile idrak ettiler.

Sosyal Medyada yapılan paylaşımları dikkatli inceledim. Paylaşım kirliliğinin yaşandığı ortamda, bir arkadaşımız bu eylemlerin ağaç sevgisinden çıkarak, yılların birikimi olan öfkelerin dışa vurduğunun göstergesi olduğunu belirterek şunları yazmış, “Bu sadece bir parka verilen tepki değil ki… Bu Kürt açılımı’na halkın veremediği tepki , 28 şehide veremediğimiz tepki, Başbakan Erdoğan’ın Kelle dediği şehitlerin annelerinin tepkisi, % 50’ye tepki, Parsel parsel satılan toprakların tepkisi,  Zamların tepkisi, Çiftçinin tepkisi, İşçinin tepkisi, Öğretmenin tepkisi, Öğrencilerin tepkisi, Üniversitelerin tepkisi, Uludere olayında terörist ailelerine dökülen milyarların tepkisi, Villalar yüzünden kaybolan Ağaçların tepkisi, Eğitimin tepkisi, Eğitimsizliğin tepkisi, 3.Köprü  için katledilen 650.000 ağacın tepkisi, yandaş medyanın yazmadıklarına, görmediklerine tepki, Reyhanlı olayında Başbakanın suskunluğuna tepki, Yasaklanan milli bayramlarımıza tepki, Başbakan ve bazı AKP’lilerin askerliğini yapmayan oğluna tepki, Satın alınan Polise tepki, Silivri’ye tıkılan askerlerimize tepki, Yıllardan beri süregelen vatanı kana bulayan, bebek katilleri ile masaya oturulmasına ve pazarlık yapılmasına tepki.. Kısacası; bir ağaç için HÜKÜMET İSTİFA! sloganları atılmaz. Bu demektir ki, artık bu milletin sabrı kalmamıştır, bıçak kemiğe dayanmamış hatta delmiştir!”

Ancakkk….

Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, meydanlarda masum halkımızın arasına karışan PKK’lı ve aşırı sol örgüt militanlarının olduğu iddia edilen kişilerce yapılan provoke girişimleri beni biraz endişelendirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Polisimize sahip çıkması ve ülkücülerin meydanlarda olmaması ile öğreniyoruz ki, bu eylemler; tamamen sol örgütlerin kontrolündeki eylemler olarak karşımıza çıkıyor. (Nitekim, Atatürk ile bölücübaşının resimlerinin Taksim meydanında yan yana getirilmesinin kabul edilir tarafı yoktur.)

Bu tepkileri gösteren sağduyulu vatanseverler çok dikkatli olmalı, bu bölücü mihraklara alet olmaması gerekir. Çünkü bu olaylar kontrolden çıkarsa, bölücü mihraklar yabancı istihbarat servisleri tarafından yönlendirerek kaos ortamı yaratılabilir.

Türk Millet’i 2002 yılındaki seçimlerde ABD ve onun yandaşları tarafından yapılan bu tür bir hareket ile AKP’yi başa getirdi. Sanıyorum, şimdi yine AKP’nin istediği çizgiden çıktığını gören ABD ve yandaşları, bu tür eylemlerle sol örgütleri kullanarak CHP ve BDP’yi iktidar ortağı yapmak için düğmeye bastı endişesi taşıyorum.

Zira, Rusya ve İran’ın Suriye’de direnmeleri ABD ve yandaşlarına geri adım attırdı. Suriye, onlar istese de bir Irak, bir Libya olmayacak gibi gözüküyor. Bu durum Türkiye’de sonun başlangıcı olarak görülmeye başlanmıştı.

Ama durum ne olursa olsun, bu halk hareketi ile AKP’liler “Söz milletindir” demelerine, Barış, Demokrasi ve Adalet kelimelerini sık kullanmalarına rağmen, sözde kalan bu kavramların yerine getirilmesi için, kendilerine yetki veren Türk Milleti’nin yüksek perdeden haykırması ile “kendine çeki düzen ver” ikazını iyi algılamalıdır. Sağ duyu ile hareket dene bütün kesimler olaylardan üzerine düşen payı alması gerekir.

Sanırım en güzeli bu…

Yorumlar

İsmail Tekeci   -  Bağlantı 3 Haziran 2013, 16:26

Hadi herşeye tamam diyelim de, şu Denizli Emniyetinin sağduyu olayı hiç inandırıcı değil açıkçası.Şöyle ki orada toplasanız 100-150 Çevik kuvvet vardı.(ondan biraz daha fazla araya sızan siviller)Neden?Çünkü çevik kuvvet ekiplerinin büyük çoğunluğu uçaklarla,otobüslerle İstanbula taşındı.Onlar gitmeseydi görürdük Denizli Emniyetimizin sağduyusunu…

Birikim ve Sağduyu!..   -  Bağlantı 3 Haziran 2013, 16:00

Sayın İmamoğlu evet doğrudur. Bu protestoların bahanesi ağaçlar olmuştur.Birikimin patlamasıdır, yine aşırı örgütlerin yıkması, yakması, ve hele hele ATATÜRK posteri ile KATİLİN posterinin bir araya gelmesi asla kabul edilemez,ben yaptım oldu , yine yaparım düşüncesi kabul görmedi görmeyecek,Vatanını seven tahriklere gelmeden sağduyu ile hareket etmelidir. Saygılarımla..

mustafa   -  Bağlantı 3 Haziran 2013, 15:21

çok güzel konulara değinmişsiniz Başbakanımız daha ortalığı sakinleştireceği yere yüzde elliyi ben zor zaptediyorum diyor basına bu hareket hiçbir partinin hareketi değil bu tepki vatandaşa yapılan baskının tepkimesi ülkemizi yönetenler acaba gerginliği yumşatması gerekirken daha yanan ateşe benzin döküyorlar beklemeye al prıjeyi ortalık sakinleşsin ılımlı mesajlar ver ondan sonra yavaş yavaş projeyi uygularsınız.birde içişleri bakanlığı polisler hakkında soruşturma başlattı sanki o polislere emri valilik vermedi vali içişleribakanlığı personeli vali hakkında başlat soruşturmayı denizlide sayın valimiz de talimat verebilirdi halkı yürütmeyin dağıtın diye helal olsun sayın valimiza ve emniyetimize polise taş atan kurşun bilya tatan olursa polisde tabiki gaz atacak onlara seyredecek değilya o taş atarken demir bilya atarken v.b. aterken polisin yaptığı müdahale biraz sert olmuş olabilir ama olacak o kadar.bu halk hareketinin daha bir kısmıdır daha fazla baskı uygulanmaya devam ederse halk ayaklanması daha çok insanla devam eder.ne mhp ne chp ne bir başka parti partililerine direnin çağrısı yapmadı benim gördüğüm kadarıyla bu tepkiyi verenlerin içinde mhp,chp,akp,bdp ve diğer tüm partili vatandaşlar vardı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı