BÜYÜKŞEHİR HAYIRLI OLSUN
Ali Marım ve Ali Aygören döneminden beri 30 yıldır dilimize doladığımız, Nihat Zeybekci tarafından geçtiğimiz seçimlerde sözü verilen Büyükşehir olayı TBMM’den geçtikten sonra AKP’liler bayram yapmaya başladı. Ama iş ciddiyete binince bütün kesimler tereddütlerini bir bir sıralamaya başladılar. Aslında iyi yönden bakarsanız, Büyükşehir Denizli’ye yakışıyor. Ege’nin incisi olan bu il, kendi yağı ile kavrulan, ekonomik değerleri yüksek bir merkez olarak her zaman göze batmıştır….
/ DENİZLİHABER / 22 Kasım 2012 Perşembe, 11:49
Ali Marım ve Ali Aygören döneminden beri 30 yıldır dilimize doladığımız, Nihat Zeybekci tarafından geçtiğimiz seçimlerde sözü verilen Büyükşehir olayı TBMM’den geçtikten sonra AKP’liler bayram yapmaya başladı. Ama iş ciddiyete binince bütün kesimler tereddütlerini bir bir sıralamaya başladılar.
Aslında iyi yönden bakarsanız, Büyükşehir Denizli’ye yakışıyor. Ege’nin incisi olan bu il, kendi yağı ile kavrulan, ekonomik değerleri yüksek bir merkez olarak her zaman göze batmıştır. Hele son 10 yıldır AKP’li belediyenin şehir merkezine yaptığı hizmetler ile ilimize gelenlerin bile tanımakta zorluk çektiği, güzelliklerini övdükleri bir kent olduk.
Bu anlamda, yapılan hizmetlere bakınca Denizli Büyükşehir olmayı çoktan hak etmiş, halkı ile yönetimi ile bütünleşmenin zamanını çoktan geçirmişti. Hakkı olanı iktidar verdi. Farklı bile olsa, kendisine oy getirecek şekilde yontsa bile Denizli’nin hakkını verdi.
Ne var ki; Denizli halkının istediği büyükşehir olgusu böylesi değildi. Denizli kent merkezi ve yaklaşık 10 km.lik alanı içerisini kapsayacak, merkeze bağlı beldeleri içine alacak bir büyükşehir olsun istiyordu. Kent merkezinin genişlemeye ve gelişmeye açık merkezi bölgelerini içine alacak ve belediyenin hizmet için kollarının uzayabileceği alanların büyükşehir içinde olmasını arzu ediyordu.
AKP’nin Denizli, Urfa, İzmir gibi illerde son genel seçimlerdeki oy kaybı, olayı bu noktaya getirdi.
Kötü olmadı. Büyükşehir ile –anlatılanlara göre- Denizli ihya olacak. İnsanlar fazla vergi, fazla su bedeli, fazladan elektrik bedeli ödeyerek mutlu olacaklar.
Ceplerindeki asgari ücreti nereye harcayacaklarını şaşıran, nereye vereceklerini bilemeyen halkımız, Büyükşehir olunca bu iki kuruşluk parayı da buraya verecek. Sonra da mutluluktan dişinin etini soracak.
Yıllardır basma kalıp yaşantı içersinde cambazlık yaparak geçimini sağlayan ilçe ve kasabalardaki halkımız, -anlatılanlara göre- kent merkezindeki ne varsa ona kavuşacaklar.
Artık bahçelerinin kenarına evlenen oğlu için iki göz ev çevirmek yasak. Bahçenin bir kenarına kondurulan tuvalet olmayacak. Çünkü onlar için vergi ödeyecek. İki göz oda için harcadığı parayı Büyükşehir yasalarına göre vergi ve harç gibi giderlere verecek. Sonra o kadar daha birikimi olunca plan yaptıracak, ardından üçüncü birikiminde oğlunun evini yapacak.
Köylülerimiz çok zengin insanlar. Bahçelerinden kaldırdıkları domates, biber ile tütün ile, ekin ile bir yıl içersinde bu birikimini hallederler, merak etmeyin.
Tabii, halkımız bu kadar fedakar olunca, Büyükşehir Belediyesi de boş durmayacak.
Yolları, spor salonlarını, yeşillik alanları, parkları bir bir yapacak. Üçler, Gümüşler, Akkale, Korucuk mahallelerine bile hizmet götüremeyen Belediye, şimdi Çameli’nin Kolak köyüne hizmet götürecek.
Köylü Mehmet Ağa, delik pantolonu ile geçim derdine düştüğünde, bu kez –köye park, bahçe yapılacağından- imar durumuna göre istimlak meselesi gelecek ve arsasını elinden alacak. Kentsel geri dönüşüm olaylarında Karşıyaka’da yaşadığımız gibi, Toki konutları için borçlandırma ile hayatlar alt üstü olacak. Ne arsa, ne ev kalacak…
Anlayacağınız halkımız Büyükşehir Belediyesi ile güllük gülistanlık olacak..
Durmak yok, A.K.P ile yola devam.
Yorumlar
at gözlüklüler ile başlayan yorumun ciddiyetinin zaten üstünde durmaya gerek yok, sulukulede ve karşıyakadaki çoğunluğu kaçak yada gecekondu, veyahutta insanımıza yakışmayacak kadar kötü koşullardaki yaşam şartlarının iyileştirilmesini, oradaki halkın sevincinin saptırılmasının ise üstünde durulmasına hiçmi hiç gerek duymuyorum
Yazar yüreğine sağlık.
Yazıyı yine anlamamış at gözlüklüler.
Kimse, kimsenin elindekini alamaz. Ancak İmar Kanunu ile istimlak edilerek alınabilir. Vatandaş vermek istemese bile alınıyor.Çünkü son imar kanunlarındaki değişiklikler bu yönde.
İmar kanunu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Romenlerin yaşadığı Sulukulede nap’tı? Bedellerini verdi. Ev de verdi. Ama insanları yerlerinden yurtlarından etti. Verdiği bedel, ev insanların terkettiği mahalledeki arsa veya ev bedelinin yarısı kadar bile değil.
Denizli’de de Karşıyaka’da yapıldı. İnsanların evleri arsaları kentsel dönüşüm olayı ile alındı.Evlerin ve arsaların bedelleri TOKİ tarafından yapılan yeni evlerin yüzde 10’u bile etmedi. insanlar şimdi harıl harıl borç ödüyor.
Denizli Belediyesi Büyükşehir olunca, elinin kolunun şu an ulaşamadığı köylerde, beldelerde imar değişikliğine gitmeyecekmi? Büyükşehir olmasa park bahçe için istimlak yapabilirmi?Anlatılan budur…
Lütfen doğru okuyalım, doğru anlayalım. Doğru olan yazıyı da, çıkarlarımız için yalanlamayalım.
çok güzel yorumlamışsınız işallah anlarlar
Köylü mehmet ağa benzetmesi ile halkın elinden arsasının, gayrimenkullarının alınacağı hangi gerçeklere dayanılarak yazıldı.Türkiyede hangi belediye halkın arsasını bedelsiz olarak yada başka bir yerden arsa vermeden elinden almıştır.Ayrıca bu durum büyükşehir olma ile alakası nedir, şu andada her belediye imarsız yerleri imardan geçirirken halkın elindeki tarla vasıflı arazilari imarlı arsalarla değiştirmiyormu, kanun böyle değilmi. doğrulara dayanan yazılarla halkı aydınlatmak lazım, muhalefet propagandasıyla değil…
BÜYÜKŞEHİR KONUSUNU ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ ELİNİZE KOLUNUZA SAĞLIK.