CADDELER VE IŞIKLAR

Son haftalarda ilimizde siyaset trendini yükseltmişken, geri planda kalan ve ilimiz insanını yakından ilgilendiren kent yaşamı ve sorunları konusunda yazdıklarım, gerçekten insanlarımızın ilgisini çekiyor.

Günlük yaşantımızın bir parçası olan kaldırımlarımız, Otopark sorunu ve caddelerimizdeki trafik keşmekeşliği öylesine büyümüş ki, bizler günlük yaşantımızın ve hayat keşmekeşliğinin içersinde bu sorunların bizi ne kadar etkilediğinin farkında bile değiliz.

“Önce insan” sloganı ile hareket eden, kent yaşamını,  insanların refah düzeyini ve yaşam standartlarını yükseltmek için çalışan kurum ve kuruluşlar, yani belediyeler başta olmak üzere, -İl trafik komisyonu gibi-  komisyonlar da görev alanlar ne yazık ki masa başında oturarak karar veriyorlar. İnsanların düşünceleri, yaşantıları hiç birisinin umurunda değil.

Bu tür yazılarımın, İl trafik komisyonu başta olmak üzere ilgili kurumların masalarına konulduğunu  biliyorum. Ama her seferinde komisyon üyeleri tarafından tartışılmadan, iyi veya kötü olduğu araştırılarak karar verilmeden bir kenara konulduğunu da biliyorum.

Oysa, basın ve medya organlarında çıkan haberler dikkate alınarak, “bu insanlar ne demek istiyor?” diyerek, bahsedilen yerde araştırma yapılsa, (yukarılardan bir yerlerden gelen dikte kararlar yerine), biraz da halkın dediklerine kulak verilse, eminim bu yanlışların tümü giderilir. Ama bunların olabilmesi için duyarlı insanların olması gerekiyor. Denizli’yi seven ve önemseyen insanların görev alması gerekiyor.

İşte, Denizli Belediyesi “örnek cadde” Kayalık mahallesinde çalışmalarına başladı. Ancak yeni döşenen yerlerde de çöküntüler oluşmaya başladı. Çünkü sadece taşlar sökülüp, yerine yeniden taş döşeniyor. Yol zemini sağlamlaştırılmıyor. Üzerinden henüz üç yıl geçmeden paramparça olan Kayalık caddesinde, özel olarak dökülen taşların istenilen sağlamlıkta olmaması üzerine, eski tip taşlar  döşenmeye başlandı. Kayalık caddesinde hem emeklere, hem de milyonlarca liraya alınan taşların heba olması gerçekten üzüyor.

HAT MİNİBÜSLERİ VE TRAFİK

Daha önceki bazı yazılarımda, Hat minibüslerinin trafikte tehlike yarattığını, arkadan gelen araçlara dikkat etmeden durduğu yerden yola çıktıklarını, normal trafik seyri içersinde yolcu alabilmek için aniden duruşları ile kazalara sebebiyet verdiklerini  dile getirdim.

İzmir, İstanbul gibi büyükşehirlerde bile benzeri görülmeyen bu indi bindi anındaki kalkışların tehlikeli boyutlara varmamasını diliyorum.

Dikkat edin, hat minibüslerinin geçtiği bütün güzergahlarda trafik sıkışıklığı hat safhadadır. Halkımız tarafından artık kanıksanan bu durum, şimdi şerit ihlali ile hat safhaya ulaştı.

Özellikle Atatürk Caddesi üzerindeki ışıklarda bu durum sabah saatlerinde daha belirgin hal alıyor. Sabah saatlerinde Kaplanlar Camii yanından aşağıya inen ve Halk Caddesi’ne gidecek olan araçlar yukarıdan aşağıya doğru gelen araçlar, kırmızı ışıkta 50 metreye yakın bir kuyruk oluşturuyorlar. Ve orada belediye otobüs durağı var, kontrolsüz bir kavşak var. İnsanlar sabah mahmurluğu içersinde karşıdan karşıya geçiyorlar.

Hat minibüsleri, arkalarından kovalayan var gibi; sabahın o saatlerinde 50 metrelik mesafeden yeşil ışık yanar yanmaz dikkatsiz bir şekilde boş bulunan diğer karşı şeride geçerek hızlı bir şekilde ilerliyorlar ve Halk caddesine dönüyorlar.

Çok tehlikeli bir durum arzeden bu şerit değiştirme sırasında -Allah korusun-, bir yaya ya çarpabilir, ya da  diğer bir araca vurabilir.

Hatırlar mısınız? Çınar güzergahı kapatıldığında hat minibüslerinin haklı eylemlerine destek verdik. Acaba, Çınar açılmış olsaydı, aynı hareketleri orada damı görecektik?

Bunları anlamış değilim…