REKLAMI GEÇ

CHP’DE ESKİ DEFTERLER

Bizim siyasilerin en eski mesleklerinden birisi, “Eski defterleri” kurcalamaktır. Ve bu kurcalama öyle sıradan bir kurcalama değil, “Sakla samanı, gelir zamanı” misalinden, en olmadık zamanlarda ortaya çıkarmaktır. Bu eski defterler meselesini, en son CHP içersinde yaşanan Milletvekili Ali Rıza Ertemur’un yıllar önce yaptığı ileri sürülen “Evraklarda usulsüzlük” meselesinin, 30 yıl aradan sonra hem de İl Kongresinin yapılacağı bir zamanda ortaya çıkarılması pek manidar geldi…

/ DENİZLİHABER / 9 Şubat 2010 Salı, 11:34

Bizim siyasilerin en eski mesleklerinden birisi, “Eski defterleri” kurcalamaktır. Ve bu kurcalama öyle sıradan bir kurcalama değil, “Sakla samanı, gelir zamanı” misalinden, en olmadık zamanlarda ortaya çıkarmaktır.
Bu eski defterler meselesini, en son CHP içersinde yaşanan Milletvekili Ali Rıza Ertemur’un yıllar önce yaptığı ileri sürülen “Evraklarda usulsüzlük” meselesinin, 30 yıl aradan sonra hem de İl Kongresinin yapılacağı bir zamanda ortaya çıkarılması pek manidar geldi bana.

Elbette parti içi hesaplaşmanın getirdiği bir takım sıkıntılar, bu tür kirli çamaşırların ortaya çıkarılması ile -güya- kendi lehlerine puan almak ve delegenin oylarını “sahtekar” bir insandan çalmak veya kibarca döndürmek istemektir. Bu taktik, 12 Eylül öncesinin siyasilerinin uyguladığı bir taktiktir. Yeni siyasetçiler bunu bilmezler bile. Onun için de yapanların yenilerden değil, eskilerden olmasının muhtemel olması ile, aranacak insanlarda eski siyasetçilerdir.

Mesele o değil. Zaten, parti içersinde bu rezilliği yapanın kim olduğu biliniyor. Dillendirilmiyor ama, biliniyor. Ve delege bu rezilliği yapan, kendi içlerinden bir kişiyi, hem de milletvekilini zan altında bırakıp, seçmen gözünde küçük düşürmek için “küçük hesaplar peşinde” olan insanlara, kanımca kongrede itibar etmeyecektir.

Ali Rıza Ertemur, CHP’li seçmenlerin oyları ile seçilmiş ve TBMM’nin seçkin bir üyesidir.
Kendisi iktidar partisi AKP’nin milletvekillerinin bile yapmadığı, yapmaktan çekindiklerini soru önergeleri ile ilimizin sorunlarını meclise sunan, Denizli’nin gerçek anlamda “İktidar olmasam da, soru önergeleri ile ilimi dile getiririm” düşüncesi içindeki bir vekilidir. Ve TBMM’de en çok soru önergesi vererek iktidar partisinin açıklamaktan kaçındıklarını kamuoyu ile paylaşan birisidir..

Türkiye yeni bir sürecin eşiğindedir. Ulusal televizyon kanallarında konuşan, yorum yapan insanlara bakarsanız, AKP iktidarının bütün yönetim kademelerini ele geçirdiği, kadrolaşarak “demokrasi” adına, demokrasiden uzaklaşmasının kaygıları artırdığı bir dönemde; başarılı olan bir milletvekilinin 30 yıl önce yapılan bazı hatalarını, oy kaygısı ile ısıtıp ısıtıp seçmenlerinin önüne getirilmesi, hatta aynı siyasi kaderi paylaştığı siyasetdaşı birisi tarafından kendi arkadaşlarına verilmesi çok manidardır.

Demek ki CHP Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamdan kaygı duymuyor. Demek ki CHP içindeki bazıları “Ben olmazsam, yansın CHP” mantığı içersinde “Benden sonrası tufan” anlayışı içinde hiçbir şeyi düşünmemektedir. Bu anlayış CHPlilere yakışmıyor, Yakışmadığı gibi, kendi içlerindeki bu anlamsız savaş Mustafa Sarıgül hareketini haklı çıkarmaktadır.
Ne diyor Sarıgül, “CHP’nin iktidar olma gibi bir kaygısı, derdi yok. Biz solu iktidar yapmak üzere yola çıktık”
İşte bu anlamda ele alındığında CHP içinde hesaplaşma yapmak isteyenler zamanı iyi seçememişlerdir. Ve bana göre Ertemur’un karşısında çuvallamışlardır.
CHPliler hesaplarını iyi yapmalı, bu tür parti içersindeki ahengi bozmak isteyenlere pirim vermemelidir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı