REKLAMI GEÇ

HİZMETLERİN YAPILIŞ ŞEKLİ

Geçtiğimiz günlerde birkaç arkadaş oturmuş, ilimize verilen hizmetler ile diğer illerin belediyeleri tarafından verilen hizmetleri konuşuyorduk. Kimileri Denizli Belediyesi’nin verdiği hizmetlerin büyüklüğünden bahsederken; kimileri de komşu illerin belediyelerinin yaptığı hizmetlerin durumu konusunda bilgi verdiler. Hani derler ya; “iki kişi bir araya geldiğinde mutlaka siyaset konuşulur” diye. İşte biz de öyle yaptık sanki. Hükümet yıkıp, hükümet devirmedik ama, yerel seçimlerin yaklaştığı ve bazı aday adaylarının…

/ DENİZLİHABER / 31 Mayıs 2013 Cuma, 10:18

Geçtiğimiz günlerde birkaç arkadaş oturmuş, ilimize verilen hizmetler ile diğer illerin belediyeleri tarafından verilen hizmetleri konuşuyorduk. Kimileri Denizli Belediyesi’nin verdiği hizmetlerin büyüklüğünden bahsederken; kimileri de komşu illerin belediyelerinin yaptığı hizmetlerin durumu konusunda bilgi verdiler.
Hani derler ya; “iki kişi bir araya geldiğinde mutlaka siyaset konuşulur” diye. İşte biz de öyle yaptık sanki. Hükümet yıkıp, hükümet devirmedik ama, yerel seçimlerin yaklaştığı ve bazı aday adaylarının meydanlara çıktığı şu günlerde yerel yöneticilerin çalışmalarını konuştuk.
Sohbetin başından beri susan bir arkadaşım, ortalık biraz sessiz kalınca, “Biliyor musunuz, mesele hizmetlerin gelmesi değil, nasıl getirildiğidir. Kalitesidir. Şehirlerde yaşayan insanların huzursuz, rahatsız olmadan, kentin can damarı ana arterleri kapatmadan hizmetleri verebilmektir. İzmir Belediyesi Rahmetli Ahmet Piriştina döneminde, arıtma tesisleri, körfezin temizlenmesi ve alt yapı hizmetleri verilirken; İzmir halkı mağdur edilmeden, ana arter yollar kapanmadan, çalışmanın atıkları, pislikleri dağılmadan hizmetler getirilmiştir.
Şöyle ki; Alsancak semtinden Güzelyalı semtine kadar olan ve ana arter üzerinde yapılan altyapı hizmetleri, Arıtma tesislerine kadar iki yıl içersinde, ana güzergah kapatılmadan, insanlar Denizli’deki gibi çile çekmeden, toz toprak yutmadan bitirilmiştir. Başkan Piriştina, gündüz mesai saatlerinde ara yolları yaparken, geceleri de ana yol içersinden geçen alt yapı çalışmalarını sabahlara kadar yapmış ve yapılan bölümler sabahleyin trafik akışı hızlanıncaya kadar asfaltı dahil yapılmıştır.
Akşam saatlerinde önce alt yapının geçeceği bölüm kazıklar çakılarak ayarlanıyor. Ardından çalışma yapılacak bölge haricindeki asfalta ve kaldırıma zarar verilmeden kazı çalışmaları yapılıyor,bitirilen yerlerin üstü asfaltı dahil kaplanarak sabahleyin trafiğe açılmıştır. O güzergah üzerinde ikamet edenler başta olmak üzere, yolu kullananlar hiçbir rahatsızlık duymadan, hatta yapılan çalışmaları hissetmeden seyir etmişlerdir.
Önemli olan da bu. Teknoloji ve mühendislik gelişmiştir. Artık eskisi gibi yolları, caddeleri kaz, ardından aylarca bekle devri bitmiştir.
Sayın Piriştina, bu yüzden İzmir halkı tarafından çok seviliyordu. Metro dahil, pek çok çalışma bu mihval üzerine yapılmıştır. Elbette, bazı bölümlerde rahatsızlıklar olmuştur. Ama çehrenin değişmesinin, alt yapı çalışmalarının önemini bilenler günlük yapılan bu çalışmalara katlanmıştır” dedi.
Arkadaşımın bu anlattıklarını dinleyince; aylarca Çınar yolunun, Kayalık caddesinin, şu sıralar ise alt yapı çalışmalarının sürdüğü Fatih caddesinde 15 Mart tarihinden bu yana ana anterlerin kapatılması aklıma geldi.
Hele hele trafiğin çok yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerindeki halkımızın çektiği çilenin tarifi imkansızdır. Daracık ara sokak yollarından hem geliş, hem gidiş verilmesi; yollara sığmayan belediye otobüslerinin zaman zaman yolları tıkaması ile yaşanan keşmekeşlik halkımızı canından bezdirmiştir. Üstelik cadde üzerindeki evlerin toz toprak içinde kalması, otopark sorunu yüzünden kaldırımların işgal edilmesi ise cabası…
Ve… Alt yapı çalışmalarının bitirilmesinden sonra yolların çökmesi, kaldırım taşlarının yağışlı havalarda insanların üzerlerine su sıçratmasını ise, alışılmış bir olay olarak değerlendiriyoruz.
Anlayacağınız, zihniyet meselesi, burada hizmet meselesi ile karşılaştırılınca; belediyecilik konusundaki bilgi ve becerinin kimlerde olduğu da açıkça görülmektedir.
Üstelik, rahmetli Piriştina, yaptığı çalışmaları siyasi propaganda olarak kullanmamış, halkın gönlüne yazmıştır.
İşte aradaki hizmet farkı budur.

Yorumlar

ramazan   -  Bağlantı 31 Mayıs 2013, 11:53

izmir hikayesi pek inandırıcı gelmemekle birlikte(özellikle ana arterlerin bir gecede kazılması, altyapısı yapılması, asfaltlanması ve sabah trafiğe açılması kısmı) muhalefetin senelerdir altyapıdan nasıl ekmek çıkarırız çabalarını hep gülerek karşılamışımdır.

hilmi   -  Bağlantı 31 Mayıs 2013, 10:50

Sayın Yazar, İzmir’in halinden pek haberdar değilsiniz sanırım. İzmir’deki metro facialarından, İzmir’deki yapılmayan üst/alt geçitlerden…İzmir’deki alt yapı skandallarından… Priştina’ya lafım yok, o çok değerli biriydi ama ya şimdi…İzmir çöplük olmuş, İzmir’in caddelerinde çöpler toplanmıyor, İzmir’in dereleri kokuyor… Gerçekten hizmet var orada kesinlikle…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı