MHP KONGRESİ
Geçtiğimiz hafta sonunda Milliyetçi Hareket Partisi’nin 10. Büyük olağan kongresi, kurultayı vardı. Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştirilen kongre, Ülkücülerin tam bir demokrasi şölenine dönüştürdükleri görkemli bir toplantı oldu. Türküler, Şarkılar, Marşlar ve Osmaniye Mehter takımının gösterileri, salondaki binlerce gencin hep birlikte söyledikleri “Türk Milleti Sensiz asla” şarkısı ile bütünleşince gerçekten ortaya çok güzel bir tablo çıktı. Türk Milleti’ne ve MHP camiasına hayırlı uğurlu olsun….
/ DENİZLİHABER / 6 Kasım 2012 Salı, 16:21
Geçtiğimiz hafta sonunda Milliyetçi Hareket Partisi’nin 10. Büyük olağan kongresi, kurultayı vardı. Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştirilen kongre, Ülkücülerin tam bir demokrasi şölenine dönüştürdükleri görkemli bir toplantı oldu.
Türküler, Şarkılar, Marşlar ve Osmaniye Mehter takımının gösterileri, salondaki binlerce gencin hep birlikte söyledikleri “Türk Milleti Sensiz asla” şarkısı ile bütünleşince gerçekten ortaya çok güzel bir tablo çıktı. Türk Milleti’ne ve MHP camiasına hayırlı uğurlu olsun.
Kongrenin hemen ardından, “olay çıkar” diye, korkularından veya maddi istekleri karşılanmadığı için kongre merkezine gitmeyen bazı mahalli ve ulusal televizyon kanallarındaki arkadaşlarımız, iki gündür bol keseden MHP kongresini yorumlamaya çalışıyorlar.
Kimileri Koray Aydın kazanamadığı için dert yanarak, değişimin gerçekleşmediğini söylüyor; kimileri de yüzlerce kamara karşısında MHP’nin de demokratik olmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Anlayacağınız, Televizyon ekranlarından seyrettikleri MHP kongresini yorumluyorlar.
Hani “sapla,samanı” birbirine karıştıran bu insanlar, hadlerinin çok üstünde yorum yaparak bir ideoloji partisinin yapısından kaynaklanan olayları, gerçekleri göz ardı ederek, merkez partiler gibi yorum yapıyorlar.
Ve haliyle, her konuştukları havada kalıyor. Hoş, o tür programları insanların seyrettiğine inanmıyorum ama, benim gözüme takıldı nedense…
Bu kongre, her ne kadar tabanın isteği doğrultusunda Genel Başkan değişimine çare olamamışsa da, parti içi muhalefetin etkinliği, büyüklüğü ortaya çıkmış ve MKYK seçimlerinde hatırı sayılır bir değişim ortaya çıkmıştır.
Ve bu değişim MHP’nin önümüzdeki günlerde silkinişine, kendine gelişine vesile olacaktır. Parti tabanının istediği değişim sadece Devlet Bahçeli ile sınırlı değildir.
O partinin yönetiminin değişmesini istiyordu. Bunu başardı.
Ankara’dan kongre sonrası dönerken, mola verdiğimiz bazı yerlerde bizimle birlikte gelen İzmir, Balıkesir, Uşak, Muğla, Manisa, Aydın gibi illerin delegeleri ile konuşma imkanı buldum.
Bu insanlar kongre sonucuna “hayırlı olur inşallah. Genel Başkanımız, kongrede verdiğimiz mesajı algılamıştır ve bundan sonra ona göre hareket eder” temennisinde bulunuyorlardı. Hatta aralarında, ayrılmak bir kenara, bundan sonra Ülkücü davayı daha iyi anlatmak için, kapı kapı, ev ev dolaşmanın gerektiğini ve bunun yapılmasının şart olduğunu söyleyenler vardı. Koray Aydın’ın 3 milyon üye teorisi taban tarafından benimsenmişti.
Aralarında Koray Aydın’ı desteklediği halde, “istifa etmeyi düşünen” bir kimseye rastlamadım. Pek çok delege “MHP bizim yuvamız. Siyasetimizi, ülkücülüğümüzü buradan aldık, nereye gideriz? MHP’den daha iyi partimi var?.
Ayrılırsak BBP gibi ana nüveden ayrılan partilerin konumuna düşeriz. Ülkemizin içinde bulunduğu ortamda, Devlet Bahçeli’ye kızarak partiden ayrılmak Türk Milleti’ne ihanet olur.” diyerek, hem parti içi muhalefetin gücünü, hem de kongreden sonra partinin Türkiye’yi kucaklayacağından emin durumdalar. Çünkü mesajı genel merkeze verdiklerinden emindiler.
Tabii, muhalefet cephesinden siyasi ikbal bekleyenler, bu insanları zorlayarak istifaya sürüklemezlerse; MHP önümüzdeki seçimlerde ciddi bir patlama ile Türkiye üzerinde oyun oynayan iç ve dış odakların korkulu rüyası olabilir.
Bana göre; bu kongre ile MHP silkinmiş, kenetlenmiş, nifak tohumlarını ekenlerin, provokatörlerin söylemleri askıda kalmıştır. “Eski ülkücü” elbisesini giyenlerin kışkırtmaları “Eskimeyen, her daim Ülkücü kalan” MHP camiasının neferleri tarafından bertaraf edilmiştir.
MHP, bundan sonra önüne bakmalı ve tabanın verdiği mesajlar doğrultusunda rotasını çizerek, AKP iktidarından bunalan Türk Milleti’nin hislerine tercüman olmalıdır.
Yorumlar
Evet, Sayın İmamoğlu gerçekleri yazmışsın,Tebrikler…