REKLAMI GEÇ

OKULLAR AÇILDI, TRAFİK AÇILMADI!

Önceki öğle saatlerinde Atatürk caddesinden gazeteye geliyorum. Yoğun bir trafik var. Direksiyonuma güveniyorum. Ama yanından geçene ve karşıdan gelene güven olmadıktan sonra, kendine güvenmen de bir işe yaramıyor. Trafik o kadar sıkışık ki, anlatamam. Ben kendi çizgimde ilerlerken, o anda yanımda seyir eden lüks otomobil, tali yoldan aracın birisi burnunu uzatınca üzerime doğru geldi. Ve aracımın aynasını sıyırdı. Kırmızı ışıkta durunca, – “Beyefendi birde…

/ DENİZLİHABER / 22 Eylül 2011 Perşembe, 15:52

Önceki öğle saatlerinde Atatürk caddesinden gazeteye geliyorum. Yoğun bir trafik var.
Direksiyonuma güveniyorum. Ama yanından geçene ve karşıdan gelene güven olmadıktan sonra, kendine güvenmen de bir işe yaramıyor.
Trafik o kadar sıkışık ki, anlatamam.
Ben kendi çizgimde ilerlerken, o anda yanımda seyir eden lüks otomobil, tali yoldan aracın birisi burnunu uzatınca üzerime doğru geldi. Ve aracımın aynasını sıyırdı.
Kırmızı ışıkta durunca,
– “Beyefendi birde üzerime çıksaydın” dedim.
Adam o kadar pişkin, o kadar kendisinden emin ki,
– “Sen, benden özür dileyeceğine birde suçluyorsun” dedi.
-Senden neden özür dileyeceğim ki ben? Bak, ben dış çizgide ilerliyorum. İçerden araç burnunu sokunca sen benim üzerime geldin. Bu durumda benden özür dileyecek olan sensin” dedim.
Adam pişkin dedik ya!
-Ne olurdu azıcık çizgiyi geçsen. Ölür müsün?
Tepem attı.
-Kardeşim, karşıdan gelen araçların üzerine mi süreyim. Görüyorsun işte. Madem ki tali yoldan senin üzerine araç geldi. Ya dur, geride kal; ya da kendini ayarla” dedim.
Aracı lüks ya, aklı sıra kendisinin haklı olacağını sanıyor. Hoş, trafik polislerimiz de, lüks araçlara pek dokunmuyorlar. Hep eski model araçlara dokunuyorlar.
Neyse, yeşil ışık yandı. Geçtim. Baktım, bizim lükscü kişi beni taciz ediyor. Gazalcı Camisinin yanında durdum. Araçtan indim. Ama beyfendinin tıpası yemedi, geçti gitti. Meğer, Efeliği otomobilin içindeykenmiş.. Hani, eline silah alınca kendini “kabadayı” sanan tipler var ya, o misali…

Neyse…
Dün Bayramyeri Ulu Cami’de yine cenaze vardı, yine yol işgal edilmişti. Çift sıra park edilen araçlardan yoldaki taşıma minibüsleri ve vatandaşlar yine zorlandılar.
Baktım, park eden araçların çoğunluğu yine lüks otomobillerdi. Şükür, bu kez otoparkın önü açık bırakılmıştı da, otoparka girebildim.

Her cenaze namazı kılındığında aynı sahnelerin yaşanması, kim bilir, benim gibi kaç kişinin dikkatini çekmiştir. İnsanlarımız içlerinden “Le Havle” çekerek yoldan geçmişlerdir.
Başkan Osman Zolan, artık bu Bayramyeri Cami önüne mutlaka bir çare bulmalıdır. Kesinlikle bu güzergahta araçlar otoparklara konulmalıdır. Caminin hemen yanı başında iki büyük otopark var. Niçin oraya araçlar konulmaz anlamıyorum.
Lütfen… Yönetici büyüklerimiz öncülük etsinler, trafik ekiplerimiz de vatandaşları otopark konusunda uyarsınlar.
Biz Türk milleti olarak zorlanmayı severiz. Ve son çare olmadan da aklımız başına gelmez.

Geçtiğimiz hafta yazdığım “Artık gına geldi” başlıklı köşe yazıma yorum yapan Trafik konularındaki hassasiyeti ile bildiğim değerli eğitimci ve Trafik Kazalarını Önleme Derneği yöneticisi Tevfik Karataş Hocam, bana Servergazi Devlet Hastanesi yanında bulunan Otoparkla ilgili ilginç bir olayı aktarmış.

Değerli Hocam yazdığı mail mesajında, “Yazınızda iki önemli nokta, Denizli’de yaşanan park sorununa çözüme katkı sağlayacak.
Birincisi Vali, Belediye Başkanının otomobili trafik kurallarına uyacak. Yola park etmeyecek, otoparka park edecek.
İkinci önemli nokta ise Ulu cami de cenaze namazı kılınmayacak, her yurttaş kendi mahallesindeki camide cenaze namazı kılsın.
Otopark konusu ise çok geniş bir konu ve çözümü de bir kurumda değil. Tek başına polis çözemez. Denizli Servergazi Devlet Hastanesi yanında Denizli Belediyesinin otoparkı var. Ücreti ise 1 TL. Ücret 1 TL olmasına rağmen, ‘park edilmez ve duraklamak yasaktır levhası’ önüne sürücüler park ediyor.
Daha önceden “ücretsiz” iken herkes otoparka park ediyordu. ‘Park etmek yasaktır’ levhası olan yola park etmenin cezası 66 TL. 1 TL mi büyük? 66 TL mi büyük?
Denizli Belediyesi bu otoparkı ücretsiz yapacak, yada Denizli Emniyet Müdürlüğü ile koordineli çalışarak yasak parka cezai işlem uygulanması sağlanacak.
Servergazi Devlet Hastanesi önündeki park sorunu açıkladığım iki şekilde çözülebilir. Halen çözülemiyorsa o zaman Denizli Valiliğinin devreye girmesi gerekiyor.

Hastaneye 112 Acil Servis ambülansları devamlı hasta taşıyor. Dakikalar saniyeler önemli. Bu kadar önemli konuyu Servergazi Devlet Hastanesi Başhekimliği neden el atmaz ki! Konunun ciddiyetini neden kamuoyu ile paylaşmaz ki! Şehrin uzağında araç trafiği o kadar fazla olmayan bir yerdeki Servergazi Devlet Hastanesindeki bu park sorunu da çözülmez ise Denizli merkezdeki park sorunu hiç çözülemez.
Basında Trafik konusu ne kadar sık gündeme gelir ise, çözümde o kadar kısa zamanda gelecektir. Çözüme katkı sunduğunuz için teşekkür eder başarılar dilerim.” Diyor.

Gerçekten park sorunu var ilimizde. Ama eldeki otoparkları kullansak veya özel araçlarımızla değil de, toplu taşıma araçlarını kullansak bu sorun yarı yarıya halledilmiş olur.
Ama bizim insanımızda o düşünce yok. Varsa yoksa kendimiz. “Benden sonrası tufan” düşüncesi içinde olduğumuz müddetçe hiçbir meselenin halledileceğinden emin değilim.

Temennim, birkaç kaza olmadan, insanlar yaralanıp, ölmeden, okulların açıldığı şu günlerde trafik konusunun acilen ele alınmasıdır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı