SİYASİ POLEMİK

Siyasette polemik yaratmak için, siyasilerimiz durup durup konuşmaya başlıyorlar. Hele bir de, basın mensuplarını kalabalık bir şekilde karşılarında görünce ağızlarının fermuarı açılıveriyor.

Oysa, Denizli , büyükşehir ile birlikte yeniden yapılanacak olmanın heyecanı içinde.  İlimiz Denizli ekonomik teşvik paketlerinin kıskacında duruyor. Geçim sıkıntısının hat safhaya ulaştığı gönümüzde bizleri yönetenlerin birlik beraberlik içinde olması beklenirken; eskiden beri “ben yaptım, oldu” mantığını  işleten  bazı siyasetçilerimiz, Ankara bazında suskunluklarını sürdürürken, ilimize geldiklerinde “aslan” kesiliyorlar. Kısacası, “Birlikte rahmet vardır” hadisine binaen milletvekillerimizin birlikte hareket etmesini beklerken, onlar polemik gayreti içindeler.
Oysa, TBMM kürsüsünden laf atanın karşısında “gıkı” çıkmayanlar, nedense ilimizde meydanları boş buluyorlar. Halbuki, ilimizi temsil için TBMM’ne gönderdiğimiz insanların ilimizde değil, Ankara’da konuşmaları gerekirdi.  Gerçi Denizli Horozu her yerde ötermiş ama….

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, bir açıklamasında “AKP dağılma sürecinde” deyince, AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci’de, “Biz, o partide ağabey olarak bilinenlerin Cumhurbaşkanı adayı olduğu için otoparkta dövüldüğünü biliriz” diyerek, polemiği ayrı bir noktaya taşıdı.

Oysa, Zeybekci “AKP dimdik ayaktadır” dese, bu tartışma yaşanmayacak. Ama o, AKP’deki çözülmenin anketlere de yansımasını bildiğinden olsa gerek, konuyu başka mecralara çekme gayretinde.

Hani, Başbakan’da kendisi hakkında iddialarda bulunan CHP’ye cevap verirken, CHP tarafından kendisine yöneltilen iddialara cevap vermek yerine,  gündemi değiştirecek başka bir konu üzerinden CHP’ye yüklenerek,  gündeme getirerek, kendisine yöneltilen iddiayı unutturmaya çalışıyor ya, Zeybekci’de aynı uslübu kullanıyor.
Nihat Zeybekci’nin ikinci kez belediye başkanı seçildiği dönemi unutmadık.

Hani, kazanamayacağını anlayıp, Ülkücü tabanın Ümit Bahtiyar’da birleştiğini görünce, Ülkücü Şehit Osman Kavcar olayını kullandı ya… Ülkücü camia 12 Eylül öncesi 5000’e yakın ülkücü şehit verirken, bunları sonradan hiç kullanmadı. Ama O, ülkücü geleneği bilmediğinden bunu kullandı. 

Hem de, İstiklal Mahallesi’nde babasının dükkanı önünde şehid edilen Osman Kavcar’ın Candoğan parkı önünde vurulduğunu, kollarında şehit olduğunu söyleyecek kadar yalanlar içine girerek kullandı. Osman Kavcar 1958 doğumlu. Acba Zeybekci kaç doğumlu ki, şehid ülkücü Osman Kavcar ile arkadaş olabilecek… Ülkücü Ocakları kendisi hakkında sert açıklamalarda bulundu.  Bunu unuttuk mu sanıyor?

Değerli Zeybekci, belediye başkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında, suçlama yönettiği MHP’nin tabanından oy aldı. Kendisi de Türk Ocakları yönetiminde Ülkücülerin önde gelenleri ile (yani, benim tabirimle 101 Türk büyüğü ile) birlikte hareket etti. Hatta yanında çalıştırdığı insanların çoğunluğunu ülkücülerden seçti.  Söyledikleri, bu kesimin tabanını rahatsız ettiğini hesap edemiyor mu acaba?

Seçimler döneminde kendisi ile birlikte hareket eden ve Zeybekci için oy isteyen bir “eski ülkücü” “Sayın Zeybekci, 2002 yılında ANAP için bizlerden oy istiyordu. 2004 yılında da AKP için oy istedi. AKP bugün var, yarın olmayabilir. O zaman Zeybekci gibi, geçmişinde çeşitli siyasi partilerin ön saflarında veya perde gerisinde  rol oynamak isteyenlerin gideceği adreslerden birisi ilerde MHP olabilir. Bundan dolayı suçlarken kelimeleri iyi seçmeli. Çünkü yarının ne olacağı belli olmaz. MHP kalır ama, AKP’nin kalacağını sanmıyorum. AKP, ANAP gibi silinip gider. Zira İnandığı davayı yaşamayanların sözüne itibar edilmez” dedi.
Sayın Zeybekci, benden hatırlatması…