YİNE TRAFİK, YİNE SORUN
Uzun zamandır, Trafikçiler ve yetkililer tarafından yazılarımız göz ardı ediliyor veya, dikkate alınmıyor kabilinden, artık trafik konusunda yazmıyordum. Eğer, biz basın mensuplarına “Denizli’nin gözü kulağı” kabilinden bakılmıyorsa, yazdıklarımız ilimizi yönetenlerin iki dudakları arasından çıkacak kelimelerin arasında kaybolup gidiyorsa, aslında yazmanın bir anlamı yoktur. Hele, bir açılışa giden, herhangi bir etkinlikte basın mensuplarına poz veren, attıkları her adımın basın yayın organlarında yer alması için çabalayan…
/ DENİZLİHABER / 8 Haziran 2012 Cuma, 11:38
Uzun zamandır, Trafikçiler ve yetkililer tarafından yazılarımız göz ardı ediliyor veya, dikkate alınmıyor kabilinden, artık trafik konusunda yazmıyordum.
Eğer, biz basın mensuplarına “Denizli’nin gözü kulağı” kabilinden bakılmıyorsa, yazdıklarımız ilimizi yönetenlerin iki dudakları arasından çıkacak kelimelerin arasında kaybolup gidiyorsa, aslında yazmanın bir anlamı yoktur.
Hele, bir açılışa giden, herhangi bir etkinlikte basın mensuplarına poz veren, attıkları her adımın basın yayın organlarında yer alması için çabalayan yöneticilerin, iş ciddiyete gelince bizim haber ve yazdıklarımızı dikkate almamaları bana manidar geliyor.
Geçtiğimiz günlerde Cep Otopark olarak bildiğimiz, şu yol kenarlarındaki otoparkın birisine aracımı koydum. Önünde basın yazısı yok. Ama Sarı Basın kartımı koydum. Beltaş’ın yöneticisi daha ben aracımdan inmeden hemen o meşhur “Tahsilat Fişi yerine Geçmez” yazılı Fişi cama yapıştırdı.
– “Ne yapıyorsun” diye sordum.
– “Fişini kesiyorum” Dedi.
– “Sen camdaki kartı görmüyormusun?” Dedim.
– Dikkatli baktı. “Abi bu geçerli değil “dedi.
– “Niye” dedim? “Bu kart Başbakanlık tarafından verilen Sarı Basın Kartı. Üstelik diğer otoparklarda ben bunu gösterince alıyorlar. Siz yeni adet mi çıkarıyorsunuz”. Dedim,
Taşıt kartı olmalıymış. Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen, basın mensubu arkadaşların kendileri tarafından bilgisayarlarda yazılan “basın” ibareli kart isteniyor.
– Allah Allah,dedim. Yahu, kardeşim kanunen bana haklar veren bir kartı nasıl kabul etmezsin de, Derneğin verdiği veya kendimizin hazırladığımız kartı kabul edersin” diye çıkıştım.
Kesin talimatlı olduğu için yazdı, koydu. Sesimi çıkarmadım.
Dönüşte; bir saat 2 dk. olduğu için, benden 8 Tl. istendi. Yani 2 dk. İçin 4 Tl. alınıyor. Aracımı koyarken tartıştığım için sesimi çıkarmadım. Kuzu kuzu ödedim.
Aynı olayı bana mail atan bir okuyucum da yaşamış. İki dakika için 4 Tl. alınması insaflık değil mi? Diye soruyor okuyucum mailinde,
Değerli okuyucum demiş ki mailinde “ İbrahim bey, bugün Beltaş çalışanları ile otopark ücretleri konusunda bir sorun yaşadım. Yarım saati 2 dk. geçti diye 4 Tl. alıyolar. (Belediye’nin tarifelerle ilgili tabela asmış olmasının bir anlamı yok. Tarifeler fazla. 1 saati 1 dk. geçmeniz yeterli. Ödeyeceğiniz ücret 8 Tl.) Benim anlamadığım, daha önce yasak olan, ceza kesilen yerleri şu anda otopark yaptılar ve ücretleri de gerçekten fazla. Ben 4 Tl.yi ödemedim. Daha sonra 62 Tl. ceza geldiğini söylediler. Bu otopark ücretlerini neye göre belirliyolar acaba. Ben 2003 yılından beri araç kullanırım ve sürekli otoparklara girer çıkarım. Bu rakamlar bana fazla geldi, eminim sadece bana fazla değildir.” Diye soruyor.
Doğru değil mi?
Beltaş, Cep otoparklarındaki bu bedeli neye göre alıyor?
Araştırdım, Otoparkçılar odasına kayıtları yok. Verdikleri fiş “Tahsilat fişi yerine geçmez” diye yazıyor. Peki, o zaman ben neden ücret ödüyorum? Ve bu ücreti kime ödüyorum.
Maliye memurları zaman zaman bir alış veriş merkezinden çıkarken, “Fiş aldınız mı?” diye soruyordu. Böyle bir durumda, bana sorsalar ve bende “Tahsilat fişi yerine geçmez” ibaresi yazan bu fişi onlara göstersem, acaba onlar bu fişe bir anlam verebilir mi?
Benim ve değerli okuyucumun yaşadığı olaya dikkat ederseniz, yetkililer ellerindeki makinaya diledikleri gibi yazıyorlar. Diledikleri gibi para alıyorlar. Asılan tabelalarda her ne kadar dakika ve ücretleri yazıyorsa da, 2 dk. İçin verilen 4Tl.lik bedelin 28 dakikasının parası nereye gidiyor?
Yazık, günah değil mi?
Hem yolları Cep otoparkları yüzünden daraltacaksın, hem de buralarda park ederek işlerini görmeye çalışan insanlara çile çektireceksin.
Okuyucum mailinde ayrıca, “Ben bu konuda imza toplayıp belediyeye bir dilekçe vermek istiyorum. O da olmazsa, yapabilirsem eğer dava açmak istiyorum” diyor.
Demek ki, insanlar bu kadar çile çektirilmiş. Bu kadar ızdırap çektirilmiş..Yazık.
“Her şey insan için” slagonu ile başa gelen AKPli belediyeler, kendilerine dava açmak isteyen vatandaşa cevap vermeyecek mi? İnsanların derdini dinlemeyecek mi?
Yoksa eskiden birilerinin dediği gibi, “Dava açarsa açsın, biz yaptık oldu”mu diyecekler, merak ediyorum. Ama bana sorarsanız eğer, “Belediye yönetimi; “Ücretleri fazla buluyorsa normal oto parka gidecek kardeşimiz” diyecektir.
Yeni üst çalışmaları ile yollarımızın yenilenmesine sevindim. Ama bu yeni yollarda trafik kazalarının fazlalaşmasına ise üzülüyorum.
Olayları büyüttüğümü sanan Trafik ile ilgili kim varsa, buyursun gelsin İstasyon Caddesi üzerindeki gazetemizin merkezine.
Balkona bir sandalye atalım. Hem çayını yudumlasın, hem de olan günlük kazaları gözleri ile görsün buradan.
Özellikle yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde elektrikli bisikletlerin, motorsikletlerin yaya kaldırımında süzülüşlerini, Cep otoparklarından çıkarken, burnunu çıkaran araca seyir halindeki araçların nasıl vurduğunu gözleri ile görsünler.
Öyle masa başında oturarak, karar vermekle olmaz!
Denizli trafiğinde neler oluyor, yolların durumu nasıl, gezerek, vatandaşlar ile görüşerek bilinmeli. Bilinmeli ki, hedeflenen 2023’e varmadan trafik konusunda sınıfta kalmayalım.
Yorumlar
Benim yol hakkımı kendine işyeri haline getirip otopark parası alıyorlaro yol halkindir 2 aaraç yanyana sıgacakken tek araç gecemiyor sonra yollar için çözüm olacak denmesi de sacmalik
2 tl için 60 tl ceza gelsin mahkemeye usenmeden gidip vericem anca dosya parası veririm bu sorun mecliste tartışıldı ve geçersiz sayıldı temyiz de bile kabul edilmedi yani yasal değil belediyenin haraç yeme seklidir
Şuano otopark parasini oödemeyi kabul etmedim çünkü kanunda böyle yasal bişeyyok ggöstersin ler ödeyelim cihazla dolaşan arkadaslara soruyorum göster bana resmi belge vereyim diyorum yok kardeşim geçersizdir yazan fiş var ben bu fise ne akla vereyim
bencede denizli trafi,gi rezalet
Değerli Başkan yorumun için teşekkür ederim. Ancak sen benim daha önce yazmış olduğum trafikle ilgili yazılarımı okumadığından öneriler istiyorsunuz. Halbuki yazılarımda ısrarla trafik konusundaki çözüm önerileri yetkililerce göz önüne alınmıyor.
Araç kartına ihtiyacım yok ben normal otoparka para vererek aracımı park ediyorum. Önemli Olan bilgisayardan sizin haberiniz olmadan araç kartı çıktısı alan kişileri önlemek lazım. Bunlar standarda oturmalı saygılarımla.
DGC olarak araç ruhasatını veren, üye aidatını ödeyen sarı basın kartı olmayan arkadaşlara BASIN ARAÇ Kartı verildiğini biliyorsun. Sarı basın kartı fotokopisini DGC ye bıraksaydın. BELTAŞ otomatik olarak cihaza girer para ödemezdin. Trafik sorunu tabiki var. Ancak,çözüm önerileri konusunda yazını bekliyorum. Selamlar.