“Yolsuzluk AKP ile arttı”

Acıpayam CHP İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘temiz toplum, temiz siyaset ve ulusal birlik’ konulu konferansa, CHP İzmir eski Milletvekili Erdal Karademir, CHP İl Genel Meclisi Grup Başkanı Selahattin Koçdemir, İl Genel Meclisi Üyeleri İlhan Özcan ve Ali Şaşmaz, Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şevkan, CHP İl Teşkilatı üyeleri, Acıpayam İlçe Başkanı Ömer Alev ve çok sayıda dinleyici katıldı.

Acıpayam’daki konferansta, CHP 22. Dönem Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Berhan Şimşek, Türkiye’de temiz siyaset yapmak için siyasilerin temizlenmesi gerektiğini ve ilk olarak dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en fazla yolsuzluğun AKP iktidarı döneminde olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk yolsuzluk 1928 yılında yapıldı. O zamanın denizcilikten sorumlu bürokratı 2 bin TL gemi malzemesi alımında hırsızlık yapmış. İsmet Paşa, durumdan haberdar ediliyor. Mustafa Kemal duyuyor. O bürokrat hemen yargılanıyor ve 2 yıl hapis cezası, memuriyetten atılma, 2 bin TL’nin Hazine’ye geri ödenmesi kararı çıkıyor. Esas yolsuzluk ve siyaseten adam kayırma, 1950 yılından sonra başlıyor. 2002 yılından, bugüne kadar AKP döneminde olduğu kadar asla büyük yolsuzlukların olmadı. Özelleştirmeler, Ali Dibo’lar, Balıkesir Seka’lar, dünürlere verilen krediler, alınan gemicikler. Bunlar bildiklerimiz ve ortaya çıkanlar. Tabi bunlar göz ardı ediliyor” dedi.

Şimşek, “Şimdi açılım peşine düştük gerçekleri unuttuk. Atatürk bu ülkeyi ırk, kan, kafatası milleti olarak kurmadı. ‘Ne mutlu Türk olana’ mı, yoksa, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ mi dedi? ‘Seni saymıyorum’ demedi. Egemenliği yurttaşa verdi. O, bir millet kimliğinde onurlu bir devlet kurdu. 1 Mart tezkeresi CHP’nin eseridir. CHP olarak, gerçek barışın, huzurun ortamını istiyoruz. Demokrasinin terörle kurulmayacağı bilgimizin olması lazım. Demokrasi terörle olmaz. Kanın durması için PKK’nın silah bırakması lazım. Gerçekten bir açılım olacak ise silah bıraksınlar. Canı istediğinde tetiğe dokunacaklarını söylüyorlar. Böyle olmaz. Sen devlet misin, ben seninle müzakere edeyim? Bu mümkün değil. 4 askeri şehit edip barış isteyeceksin. Buna kargalar bile güler. Kültürel hak ve özgürlükler, insanları bir arada tutar. Bu sefer de kolektif hak istiyorlar. Demokrasilerde bu olmaz. Patronu ne diyorsa onu yapıyorlar. Medeniyetler toplantısına İlhan Aliyev gelmedi, kızını gönderdi. ABD baktı ki, pabuç pahalı, Aliyev, Putin’e yaklaştı. ABD geri adım attı. Ruhban okulu konusu önümüzdeki günlerde ülke gündeminde olacak. Açılsın, ama hukuk devleti sorumluluğunda açılsın. Biz karşı değiliz. Aç ve YÖK’e bağlı. Ama özerk bir okul istiyorlar. Bu olay dünyanın hangi ülkesinde mümkün olmuş ki, ülkemizde de olsun. Ülke içinde ülke olamazsın. CHP’yi kandıramazsın. Burası yolgeçen hanı değil. Herkes kendi ana dilini konuşmalıdır. Bu açılım Türkiye’nin saçılımıdır. Gelin bu ülkenin önünü, gönlünü açalım. Burası Kürt’üyle, Türk’üyle bir vatan. Kimseye böldürmeyiz” dedi.

Şimşek’in “Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. CHP olarak biz bu ülkenin kurtuluşunun temelinde de varız, kuruluşun temelinde de varız. Sosyal devlette de varız, çok partili hayata geçişte de varız, sendikal dünyanın oluşmasında ve hayatla buluşmasında da varız. Ben Bayburt doğumluyum ve bundan şeref duyarım. Öğrenim gördüğüm yer de Tunceli’dir ondan da şeref duyarım. Edirne’deki Ata’dan da şeref duyarım, Diyarbakırlı Şehmuz Emin’den de şeref duyarım. İzmirli, Aydınlı efeden de şeref duyarım, Akdeniz’de halay çekenden de şeref duyarım. Ben Türkiye’yim çünkü” diye konuştuğu sırada salonda paneli izlemeye gelen halk büyük bir alkışla kendisini desteklediğini ifade etti. Halkın katılımının yoğun olduğu görülen panelde, Şimşek’in konuşması sık sık alkış ile bölündü.