YÜREĞİMİZ YANIYOR
Zamanın durduğu, insanlığın sevgi ve barış ilkelerinden dışarı çıkarak, azgınlık ve taşkınlık yaptığı bir ortamdayız. Son 10 yıldır duyarlı kalemler akan kan için feryatlarını yazarken, çığırtkan ve bu vatanın “10 paraya alındığını” sananlar ise, bunca olanlardan sonra hala “Demokrasiden, haklardan, kardeşlikten, barıştan, PKK ile müzakereden” bahsediyor. Açılım süreci, ardından Dersim açılımı, Oslo görüşmeleri derken; terör örgütünün toplu saldırılarına, Mehmetçiklerin ardı ardına toprağa düştüğü bir…
/ DENİZLİHABER / 22 Ağustos 2012 Çarşamba, 12:55
Zamanın durduğu, insanlığın sevgi ve barış ilkelerinden dışarı çıkarak, azgınlık ve taşkınlık yaptığı bir ortamdayız. Son 10 yıldır duyarlı kalemler akan kan için feryatlarını yazarken, çığırtkan ve bu vatanın “10 paraya alındığını” sananlar ise, bunca olanlardan sonra hala “Demokrasiden, haklardan, kardeşlikten, barıştan, PKK ile müzakereden” bahsediyor.
Açılım süreci, ardından Dersim açılımı, Oslo görüşmeleri derken; terör örgütünün toplu saldırılarına, Mehmetçiklerin ardı ardına toprağa düştüğü bir süreci yaşıyoruz. Öyle ki, Turistik bölgelerimiz başta olmak üzere ülkenin her yerinde ardı ardına patlayan bombalar, son kez Gaziantep’de patladı. Sonuç aralarında çocukların da bulunduğu 9 şehit, 60’dan fazla ağır yaralı…
Ve siyasiler başta olmak üzere, hükümetten kuru bir hamasi nutuktan öte bir ses çıkmıyor. Terör örgütü pusu kuruyor, vuruyor, şehir merkezlerine bomba koyuyor ve bizimkiler hala “Açılım”, “Görüşme” diyorlar. Son 10 yıldır müzakerelerden, karşılıklı diyaloglardan ne çıktı ki? Terör örgütünün azgınlaşmasından başka işe yaradı mı ki?.
Bir zamanlar bitme noktasına giren, dağ kadroları azaldığı için eylem yapabilmek uğruna adam kaçıran PKK, artık tam manasıyla azmış, palazlanma devrini çoktan geride bırakarak çok acı veren kanlı eylemlere imza atmaya başlamıştır. Ve -sözde savunucusu olduğu- Kürt halkına baskılar içersinde işkence ederken, karşılık görmemesi azgınlığını tavana vurduruyor.
“Hükümet bize kulak vermek zorunda” gibilerinden fütursuzca açıklamalarda bulunan Teröristlerin başı, MHP genel başkanına da “Ülkücülerine Kandil’e getir” deme cüretini göstermiştir. Oysa, onlar Ülkücülerden Osmanlı tokadını tam yediler. Bitmek üzere iken, sihirli bir el, yaşamaları için Ülkemizi içinde bulunduğumuz kargaşa ve kaos ortamına getirdi. Libya, Mısır, Suriye “Arap Baharı” ile birlikte kargaşa ortamına sürüklendi. Büyük İsrail projesine adım adım geliyoruz, getiriliyoruz.
İran bölgedeki olayları dikkatle takip ederken, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yaşanan kısa süreli ayaklanma provalarını atlatır atlatmaz, durumu ele alarak bölgede istikrarın adı olmak için çabalıyor. Ancak, sıranın kendisine de geldiğini biliyor.
İşte, “0 sorun komşuluk ilişkileri diyerek yola çıkılan, ama çuvallanılan bir dışişleri diplomasisinin ortasında; sınırları kan gölü içinde olan bir Türkiye, hala terör örgütüne karşı nutuk atmaktan öte geçemiyor. Ülkemizin ileri gelenleri sadece konuşuyor.
Ocaklar sönerken, baba ocaklarına ateş düşerken; Türk Milleti “Vatan Sağolsun” derken; birisi çıkıyor “5 Mehmet öldü diye meclis toplanmaz” diyebiliyor. Bir meşhur gazetenin yazarı, hala PKK ile uzlaşılmalı diyor.
Yüzyıllardır Türk-Kürt ayırımı yapılmadan, kız alıp, kız verdiğimiz Doğu ve Güneydoğulu kardeşlerimiz ile aramıza ekilen nifak tohumları, ne yazık ki şimdilerde körüklenmeye başladı. Vatan bölünmeye, insanlar ayırımcılığın uç noktalarına çekilmeye başladı.
Artık Türk Milleti uyanmalı. Bir şeyler yapılmalı. Üzerimizdeki ölü toprağını bir kenara fırlatarak, özümüze dönmenin zamanı geldi.
Sabır. Elbette sabır bütün acıların anasıdır. Ancak sabrın da bir sonu vardır.
Minicik çocukların hayatlarının baharında ölmelerine hangi vicdan sahibi dayanabilir. Arkasında gözü yaşlı, eş, nişanlı ve aile bırakan gencecik fidanların kara toprağa girmelerine hangi akil insan dayanabilir. Ama Türk Milleti dayanmasını biliyor. Bir gün olur, bu millet uyanır; öylesine bir tokat vurur ki; sesi de, yankısı da, etkisi de yedi düvel öteden duyulur.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk Milleti’ne başsağlığı diliyorum.
Yorumlar
Iste bunu yazan yalanmi yaziyor, tabi birileri icin yalan yaziyor, peki kim dogru yaziyor yalakalik yapanlarmi dogru yaziyor, Tayyip Koltugunda keyf yapiyor, artik gitmelisin Tayyip, bu ülkeye ugursuzluk getirdiniz besmelesiz AKP, basimizi musibetlerden kaldiramiyoruz