Babadağlı direniyor

Türkiye’den Hacettepe ve Pamukkale ile Japonya’dan Nihon, Tokai üniversitelerinin 2000 yılında başladığı çalışmalarda, Babadağ İlçesi’ndeki Gündoğdu Mahallesi’nin her yıl 4 ile 14 santimetre kaydığı saptandı. Afet İşleri Genel Müdürlüğü, bunun üzerine 2006 yılında, mahalleyi afet bölgesi ilan etti. 1500 kişinin yaşadığı mahallenin Denizli merkeze bağlı Üçler Mahallesi yakınlarına taşınmasına karar verilmesinin ardından TOKİ, 2010 yılının Temmuz ayında Gündoğdu Mahallesi sakinleri için 408 konutun yapımına başladı. Konutların yapımı tamamlanma aşamasına geldi. 112 metrekarelik TOKİ evleri için hak sahipleri, borçlarını 2 yıl ödemesiz, 20 yılda ödeyecek. TOKİ, fiyatları ise henüz açıklamadı. Gündoğdu Mahallesi’nde bulunan 436 konut, 111 işyeri ve 19 tüzel kişilik binası taşınma kapsamında tutuldu.

Mahalle Muhtarı Fikrettin Saygı, “Yaşlılar taşınmak istemiyor. Vatandaşlarımız kendi can güvenlikleri için taşınmaya mecburlar. Ancak, maddi durumu yetersiz olanlar, tedirginlik yaşıyor. Birçok kişinin gelir seviyesi düşük. Konutlarda Kdv’nin muaf tutulmasını istiyoruz. Ayrıca borçlandırma işlemi sırasında gelir tespit komisyonu kurularak herkesin bütçesine göre taksitler belirlenmeli” dedi.

Mahalle sakinlerinden 83 yaşındaki Iraz Kesici, “Doğup büyüdüğümüz mahalleden taşınmak kolay değil. Ayrıca, yeni evlerin borçları 20 yılda ödenecekmiş. Mahallenin çoğu yaşlı. Borç ödemeye, ömrümüz yetmez” dedi. 72 yaşındaki Yılmaz Tertip ise, “Mahalledeki, bir çok kişinin gelir seviyesi düşük. Bu kadar insan TOKİ’ye nasıl borç ödeyecek bilemiyoruz. İşçi emeklisiyim. Ben maaşımla ödeyebilirim ama bir çok vatandaş yaşlılık maaşıyla yaşamını sürdürüyor” diye konuştu.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, bölgenin risk altında olduğuna işaret ederek, “Binalarda normal şartlarda, yani deprem ve heyelan oluşmadığı halde bile oturmak risk taşıyor. Gündoğdu Mahallesi’nin taşınacak olması bölgede oturan insanların kurtuluşu olacak. Yapıların hepsi yorulmuş ve hasar görmüş” dedi.

Orta büyüklükte bir depremin bile yıllık 4-14 santimetre olan yer hareketini tehlikeli boyutlara ulaştırıp heyalana neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Kumsar, “İnsanlarımızın burnu kanamadan güvenli bir şekilde TOKİ evlerine taşınması gerekir. Türkiye’de afetten önce yapılan böyle bir çalışma ilk olacak. İnsanlar orada doğup büyümüş olabilirler ama doğanın gerçekleri var. Yakın zamanda meydana gelen Van depremini unutmayalım” diye konuştu.