Kartal Gölü’nde define talanı

Sandıras dağlarının en yüksek noktası olan Çiçekbaba zirvesinin Kuzey doğu yamaçlarında bulunan Kartal Gölü, 1. Derece Sit Alanı İlan edilmesine ve koruma altında olmasına rağmen, define avcılarının talanına uğruyor.

Korkusuz definecilerin yaptıkları ise hayret verici. Bölgede önceki yıllarda yapılan kaçak kazılar kamuoyunda gündeme gelmesine rağmen, büyük bir aymazlık içinde olan define avcıları, tahribatı sürdürüyor.
Geçmiş yıllarda kaçak olarak kazılan alanın üzeri, beton dökülerek kapatılmıştı. Ancak hazine avcıları yine rahat durmadı, betonu dinamitle patlatarak define aramaya çalıştı. Kartal Gölü’nde yakın zamanda çekilen fotoğraflar, talanın devam ettiğinin, define avcılarının korkusuzluğunun kanıtı oldu.

KORUMA ALTINA ALINMIŞTI
1990 yılların başında dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci ve TEMA vakfının kurucusu Hayrettin Karaca bölgeye gelirler ve o ziyaret sonrası Özellikle Karaçamların olduğu bölge ile Kartal gölü ve çevresini kapsayan 79 Hektarlık bölüm TABİATI KORUMA alanı ilan edilip tel örgü ile çevrilir. Daha sonra 1994 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma kurulunca bölge bu kez Kartal Gölü ve Anıt Karaçamlar Ormanı adıyla “ I. Derece Doğal ve Arkeolojik sit alanı” ilan edilir. Bu alanın tamamı 1309 hektar olarak tescillenir.

ALTIN BAŞLI KARTALIN PEŞİNDELER
Doksanlı yıllardan sonra yöreye ziyaretler artar. Yerli yabancı bilim insanları, doğaseverler, yürüyüş ve kamp meraklıları akın eder. Bu popülerliğin sonucu hazine avcıları da galeyana gelip onlarda burada kaçak kazılar yapmaya, gölün suyunu boşaltıp içinde “altın başlı kartal” aramaya başlarlar. Bu arayış doğayı ve çevreyi tahrip etmeye devam ediyor.

TALAN YILLARDIR SÜRÜYOR
Yıllardır Kartal gölü kazılıyor, çevresindeki anıt ağaçlar kesiliyor. Her biri neredeyse bin yılık olan ağaçlar yok ediliyor. Bu durum zaman zaman yapılan haberlerle gündeme getiriliyor. Ancak bugüne kadar talan önlenebilmiş değil.

EREN GÜNÜ
Bölgenin bir diğer özelliği ise “EREN GÜNÜ” adı ile gerçekleştirilen ve kökeni Orta Asya ya dayanan mistik törenin yılın bir gününde (Ağustos ayı son perşembesi) yine bu bölgede gerçekleşiyor olması.