Minyatür dokuma tezgahları Buldan’da sergileniyor

Buldan Belediyesi, dünyanın en küçük dokuma tezgahlarının yer aldığı Minyatür Dokuma Tezgahları Sergisi’ni BELKÜM’de Buldanlı dokuma ustalarının beğenisine sundu. Babadağlı Abdullah Yurtsever’in hiç bir teknolojik yardım almadan tamamen el yapımı olarak uzun yıllar içinde imal ettiği ve çoğu çalışabilir durumda olan Minyatür Dokuma Tezgahları Sergisi’nin açılışına Buldan Kaymakamı Turan Erdoğan, Belediye Başkanı Mustafa Şevik, Belediye Başkan Yardımcısı ve AK Parti Meclis Üyesi Veli Tokdemir, Buldan MYO Müdürü Prof.Dr. Yıldıray Turhan, Eğitim-Bir-Sen Denizli 2 Nolu Şube Başkanı Mehmet Baysal,PAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Türkan, PAÜ Yüksekokul Sekreteri Serkan Sert, MHP İlçe Başkanı İbrahim Aksüt ile çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.

Açılışın ardından sergiyi gezen misafirlerine yaptığı tezgahlarla ilgili bilgi veren El Sanatları Ustası Abdullah Yurtsever, kendisinin de Babadağlı dokumacı bir aileden geldiğini söyledi. Emekli olduktan sonra dokuma tezgahlarına merakının daha da arttığını ve minyatürlerini yapmaya başladığını belirten Yurtsever, Buldanlı dokumacıların ilgisinden memnun olduğunu belirtti.

Dokumanın başkenti Buldan’da böyle bir serginin açılmasına vesile olan ve desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Belediye Başkanı Mustafa Şevik, “Ustamızın ellerine sağlık. Gelişen teknolojiyle yok olmaya yüz tutmuş tezgahları bizlere hatırlattı. Kendisine teşekkür ederiz” diye konuştu.

DOKUMA TEZGAHI BİLGİSAYARIN ATASI

Sergiyi gezen Buldanlı dokuma ustası Selahattin Kaçanoğlu, sergide minyatürü bulunan jakar tezgahın 1805 yılında J. M. Jacquard tarafından Fransa’da tasarlandığını ve delikli kartlarla programlanan bu tezgahta, hangi renk ipliğin nerede kullanılacağı karttaki deliklerin pozisyonu ile belirlendiğini anlattı. Daha sonra bu teknik kullanılarak otomatik hesap makinesi ve sonraki yıllarda günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olan bilgisayarlarların tasarlandığını dikkat çeken Kaçanoğlu, “Buldanlı olduğum için ben bu işten gurur duyuyorum. Çünkü dokumanın içindeyiz. Biz her ne kadar dokumanın içinde olsak da içimizde kafası çalışan, çok zekalı bilgin ulema adamlarımız var. Bizim dokuma tezgahlarımız iki çerçevedir. Biri iner kalkar derken arasına ip geçer. İpler birbirine dikey olarak. Biz buna bez ayar Adamın bir tanesi diyor ki ben bunu dört çerçeve yapayım, farklı desenli olsun. Bir diğeri çıkıyor o dört yapmış ben altı yapayım. 24’e kadar çıkıyorlar.Bir tanesi diyorki; Ben her bir ipin her birine ayrı bir görev vereyim ayrı bir görev verdiğim zamanda ben bunu insan resmide çıkarayım, tabiatın resmini çıkarayım diye yola çıkıyor. Bu yolda da değişik aletler uygulaması lazım. Çünkü o ipleri ve çerçevleri hareket ettirme şansım yok. Uğraşırken uğraşırken bir bakıyor karşısına hakikaten bilgisayarın alt yapısı çıkıyor. Bilgisayar sistemini buluyor. Bilgisayar gelişiyor. Şimdi 250 yıl önce düşünün padişahlarımız dokuma yaptırmak istiyor. Dokumacıları çağırıyor ama normal dokumacılar geliyor. Padişah çok desenli bir şeyler istiyor. Avrupa’dan, Fransa’dan 250 tane dokumacı topluyor. Dokumacılar padişahtan isteklerini sıralıyorlar ve laboratuar kuruyorlar. Onlar jakarlı tezgahı buluyorlar. Şu an o jakarlı tezgahlar İstanbul’da var. Bu tezgahta dokunan kumaşa çakarlı kumaş

derler. Metresi Euro cinsinden satılıyor. Ama herkesin yapacağı bir iş değil. Kuracak olursam ben Buldan’a kurmayı düşünüyorum. Çünkü jakarlı temin ettim. Bu çalışmaları yaparken ister istemez bilgisayarın ana hatlarını buluyor. Ana hatlarından hesap makinesini buluyor, hesap makinesinden bilgisayar sistemini buluyor. Daha sonra geliştiriyorlar işte tekstil dalında jakar armül sistemlerini buluyorlar ama bir diğer kişi de oradan faydalanıp bilgisayarı buluyor” diye anlatarak bilgisayarı aslında dokuma ustalarının bulduğunu atasının da jakarlı tezgah olduğunu vurguladı.

Buldanlı dokuma ustalarının yoğun ilgi gösterdiği, çalışabilir durumdaki tezgahları büyük bir dikkatle incelediği Minyatür Dokuma Tezgahları Sergisi, 19 Aralık Salı gününe kadar gezilebilecek.