8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun

Denizli protokolü de, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili mesaj yayınladı. İşte Denizli protokolünden 8 Mart mesajları:

VALİ ŞÜKRÜ KOCATEPE:
“Ülkemizde kadınlarımızın sosyal yaşamda hak ettikleri yere gelmesi amacıyla önemli adımlar atılmaktadır. Yenilenen ve geliştirilen yasal düzenlemeler uygulamaya konuldukça kadınlarımızın mevcut sıkıntıları daha da azalacaktır. Annelerimizi üzmek, incitmek şöyle dursun, yüzlerine karsı ‘Öf’ bile demeyi yasaklamış, onlara son derece saygılı olmayı, hoşgörülü davranmayı ve onları yürekten sevmeyi, saymayı emretmiş ve ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ kutsiyetine yürekten inanan bir dinin mensubu olan bizler, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.”

AK PARTİ DENİZLİ MİLLETVEKİLİ NİHAT ZEYBEKCİ:
“Kadınlar, siyasetin de temel taşıdır. Onlar sayesinde bizlere tüm kapılar açılır, her çaldığımız kapıda içeriye buyur ediliriz. Her seçim döneminde olduğu gibi öncesindeki tüm siyasi faaliyetlerde de aktif bir şekilde bulunur, her zaman biraz daha fazla çalışarak teşkilatların moral ve motivasyonu ile çalışma azmini artırırlar. Bugün AK kadroların üst üste gelen seçim başarılarında en büyük pay onlarındır. Onlar sayesinde çalınmadık kapı, girilmedik ev kalmamıştır. Onlara, ne kadar teşekkür etsek az. Kahraman yiğitler, dünyayı inşa eden eller, toplumu karanlıktan aydınlığa çıkaran zihinler yetiştiren tüm anneler başta olmak üzere emeği ve alın teri ile dünyanın hamurunu her gün yeniden yoğuran üretken kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım.”

AK PARTİ DENİZLİ MİLLETVEKİLİ ŞAHİN TİN:
“Kadınlar, hak mücadelelerine 8 Mart 1857 yılında başladılar. Özveriyle yürüttükleri mücadeleleri sayesinde kadın haklarının tanınması başta olmak üzere uluslararası alanda demokrasinin gelişmesine ve insan hakları standardının yükseltilmesine ışık tutacak çok önemli adımların atılmasına vesile oldular. Atılan onca adıma ve girişime rağmen hala dünya da kadınların özgürlük ve inançları adına yaşadıkları çileye son verilememiştir. Oysa Türkiye her alanda olduğu gibi bu konuda da duyarlı bir duruş sergilemiştir. Kadın hakları konusu Osmanlı’nın son dönemlerinde modernleşme hamleleriyle başlamış Gazi Mustafa Kemal’in öncülüğünde ilerlemiş ve günümüzde partimizin icraatlarıyla adeta bir sıçrama dönemi yaşamıştır.“

CHP DENİZLİ MİLLETVEKİLİ KAZIM ARSLAN:
“Bugün kadın cinayetleri 14 yılda 14 kat arttıysa, 2015 yılında 290 kadın, Sadece ilk 2 ayda 26 kadın katledildiyse, bu bir utanç verisi sayılmalıdır. Bakanlıklar ısrarla asıl kadın cinayeti verilerini açıklayamıyorsa, koruma önlemleri gecikiyorsa, devletin sorumluluğu noktasında oturup uzun uzun düşünmeliyiz. Sorunu çözmek bir yana, sorunu saptama konusunda dahi aciz kalan, Cumhuriyet sayesinde makam mevki sahibi olup da bugün Cumhuriyete “reklam arası” ya da “enkaz” gözüyle bakan, rövanş ya da intikam almak adına konuşanların, onları yönlendiren siyasi iradenin, tüm kadınlara ve laik Cumhuriyete büyük bir özür borcu vardır. Bugün, siyasi iktidar büyük bir vurdumduymazlıkla ülkeyi kaosa sürüklerken, gencecik evlatlarımız, terörün ve şiddetin karşısında yaşamını yitirirken, şehitlerin arkasından en çok yıkılan, analarımız, kardeşlerimiz, kızlarımızdır.”

CHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ GÜLİZAR BİÇER KARACA:
“AKP iktidarıyla birlikte yaşamın her alanında artan şiddet en çok kadınlarımızı vurdu. Neredeyse her yeni gün, en az bir kadın cinayetiyle sona eriyor. 8 Mart’ı kutlamak için meydanlara çıkan kadınlarımız, güvenlik güçlerinin müdahalesine maruz kalıyor, anayasal hakları olan, ‘Kadın-erkek eşitliği’ talepleri, açıkça göz ardı ediliyor. Kadınlarımızın iş yaşamına katılma hakları ellerinden alınıyor, ‘En az üç çocuk’ baskısıyla eve bağlanmak isteniyor. Kamu atama ve terfileri, liyakat yerine cinsiyetçi bakış açısıyla yapıldığı için kadın yönetici sayımız gittikçe azalıyor. ‘Çocuk gelin’ sayısı hızla çoğalıyor, kadına ve çocuklara yönelik cinsel istismar oranları, vicdanı olan herkesi kahredecek bir şekilde artıyor.”

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ZOLAN:
“Doğumdan ölüme kadar, hayatımızın her anında varlıklarıyla bizleri onurlandıran, bizi eğiten, büyüten, yetiştiren, en kötü anımızda yanımızda olup yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız paylaşan fedakar kadınlarımız en değerli varlığımızdır. Cenneti annelerin ayakları altına seren bir dinin mensupları olarak bizler kadınlarımız için ne yapsak azdır. Bu özel gün vesilesi ile attığım her adımda bana güç veren, ilgisini ve desteğini eksik etmeyen eşime ve kızlarıma yürekten teşekkür ediyor, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

AK PARTİ DENİZLİ İL BAŞKANI NECİP FİLİZ:
“Kadın hakları konusunda sadece yasal düzenlemeler yeterli olmamaktadır. Bireysel ve toplumsal olarak kadınlarımıza karşı daha duyarlı olunması için bazı kimselerde zihinsel dönüşümünde gerektiğine de maalesef şahit olmaktayız. Başbakanımızın dediği gibi, kadına yönelik şiddet vicdansızlıktır, insafsızlıktır, alçaklıktır. Kadınların toplumsal yaşamda hak ettiği saygınlığa ulaşması, kadına yönelik şiddetin, kadın emeği istismarının son bulduğu bir dünya dileklerimle, fedakar kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

EMEP İL BAŞKANI ÖZGE AKKAYA:
“Kadınlar evde, okulda, işyerinde, dolmuşta, parkta, sokakta her yerde taciz ve tecavüz tehdidi altında yaşıyor. Şiddet gördüğü erkeği şikâyet eden, korunma için devlete sığınan kadınlar sokak ortasında öldürülüyor. Zaten yetersiz sığınma evlerinin sayısı artırılmadığı gibi, kadın katilleri cezasızlıkla, ceza indirimleriyle adeta ödüllendiriliyor.
Kısacası hükümetin tüm uygulamaları kadını daha güvencesiz, erkeğe ve aileye daha bağımlı hale getirmek üzerine kuruluyken, bunu reddeden kadınlar devlet şiddetine maruz kalıyor. 8 Mart’ta, dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma gününde kadınlar eşit, adil, insan onuruna yaraşır, barış içinde bir yaşamı savunacak! Taleplerini alanlarda, sokaklarda, dayanışma etkinliklerinde ve eylemlerinde haykırmaya devam edecek!”

MERKEZEFENDİ BELEDİYE BAŞKANI MUHAMMED SUBAŞIOĞLU:
“Kadınlarımız fedakârlıkları ve nezaketleriyle toplumumuzun denge unsuru olmaktadır. Toplumun temel taşı aile olduğuna göre ailelerinde temel taşı hiç şüphesiz kadınlardır. Tarihimizin her devrinde kadınlar, aile ve toplum yapısının en değerli yerinde bulunmuştur. Bu anlamda fedakârlıklar ortaya koyan özellikle Türk kadını takdir kazanmıştır. Kadınlarına değer veren toplumların, hak ettiği şekilde yükseleceği gerçeği vardır. Kurtuluş Savaşımızda cephe gerisinin kahramanı olan kadınlarımız bu vatan ve millet için canını feda etmeye hazır nesilleri de yetiştirmişlerdir. Bu açıdan inancımızın ve kültürümüzün bir gereği olarak kadınlarımız bizim baş tacımızdır.”

PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI HÜSEYİN GÜRLESİN:
“Sevginin, şefkatin, fedakarlık ve sabrın simgesi olan kadınlarımız en değerli, en yüce varlıklarımızdır. Hepimizin, her insanın üzerinde bir kadın emeği var. Hepimizin ilk öğretmeni kadınlarımızdır, annelerimizdir. Bizim kültürümüzde, medeniyetimizde, kadınlarımıza ve annelerimize özel bir önem atfedilmiştir. Toplumumuzda kadınlarımız aile hayatında, toplumsal ve siyasal hayatta belirleyici bir rol üstlenmiştir. Bu kapsamda Pamukkale Belediyesi olarak kadınların sosyal ve kültürel hayata katılımlarını artırmak için önemli çalışmalara imza atıyoruz.”

SARAYKÖY BELEDİYE BAŞKANI AHMET NECATİ ÖZBAŞ:
“Ne yazık ki her devirde olduğu gibi günümüzde de, toplumsal yozlaşma ve insanların kendi öz benliklerine sahip çıkamamasından kaynaklanan bazı sorunlar ortaya çıkmış ve kadınlarımız bazı haksızlara uğramıştır. Sevindirici olan kısım, aziz milletimiz dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara ve özellikle kadına yapılan baskı ve haksızlıkların karşında dimdik durmuş ve bu haksızlıkları yapanları ve sebep olanları hem toplumsal hem de hukuki olarak en ağır şekilde cezalandırmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar ile kadın-erkek eşitliği, kadın haklarının korunması ve iyileştirilmesi, kadın istihdamının arttırılması ve kadına şiddetin önüne geçilmesi için yoğun çaba ve mesai harcanmış ve toplumsal farkındalık oluşturulmaya başlanmıştır.”

DTO BAŞKANI, TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ NECDET ÖZER:
“Yaşamımızın her anında varlıklarıyla bizlere destek olan kadınlarımız günümüzde iş yaşantılarıyla da önemli başarılara imza atmaktadırlar. Bizler Denizli Ticaret Odası olarak iş dünyasına atılan veya atılacak olan tüm bayan girişimcilerimiz için her zaman elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Türkiye’de kadın istihdam oranının yüzde 28 civarında. Denizli, Aydın ve Muğla illerinin içinde bulunduğu TR 32 Bölgesi’nde bu oran yüzde 35’in biraz üzerindedir, Denizli için ise bu oran yüzde 35 dolayındadır. İlimizde SGK’lı olarak çalışan 199 bin 571 kişinin 60 bine yakını kadınlardan oluşmaktadır. 2015 yılı sonu itibariyle Denizli Ticaret Odası’nda 15 bin 500 kayıtlı üye vardır. Bunlar arasında şirket ortağı ve yetkilisi kadın girişimci sayısı 2 bin 241, şirket ortağı kadın girişimci sayısı 1383 ve gerçek kişi kadın girişimci sayısı ise 444’tür.”

DENİZLİ SANAYİ ODASI BAŞKANI MÜJDAT KEÇECİ:
“Bir toplumda kadına gösterilen saygı, verilen değer, hak ve sorumluluklar, o toplumun çağdaşlık ve gelişmişlik düzeyini belirlemektedir. Cinsiyet ayrımcılığı her zaman geri kalmışlığın, yoksulluğun, şiddetin ve birçok sosyal sorunun temeli olarak karşımıza çıkacaktır. Toplumsal, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda kadınlarımız, kendi yerlerini, kendi çabalarıyla çalışarak ve hak ederek kazanıyor. Böylelikle iş dünyasından sivil toplum örgütlerine kadar her yerde söz sahibi oluyor. Onların, hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmasını sağlayacak şartları hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur.”

DİKAB BAŞKANI NİLGÜN ÖK:
“Dünya Kadınlar günü erkek egemen toplumlar tarafından tüm kadınların şöyle bir hatırlandığı sanki bir doğum günü yâda sevgililer günü gibi sıradanlaştırıldığı bir gün olarak kutlanmaya başlanmıştır. 8 Mart’ta direk tüketim odaklı bir algı yaratılmaya çalışmak istenmektedir. Oysaki kadınlarımız iş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatta, evde kısacası her alanda yer almaktadır. Kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi, hak ettikleri mevkilere gelmeleri, erkeklerle eşit işe eşit ücrete tabi olmaları önlerine çıkan engellemeleri ve kısıtlayıcı şartların ortadan kaldırılması gerekmektedir.”