Bir daha böyle felaketler yaşamayalım

BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞANMASIN
AK Parti İl Başkanı Şahin Tin, 1999’da meydana gelen Marmara Depremi’ni anımsatarak, “17 bin 480 kişinin yaşamını yitirdiği ve yaklaşık 600 bin kişinin evsiz kaldığı depremin üzerinden 16 yıl geçti. Ülkemizde bir daha böylesine büyük afetleri yaşanmamasını diliyorum” dedi.

AK Parti İl Başkanı Şahin Tin, Türkiye’nin deprem bölgesinde olduğunu ve depremle yaşamayı öğrenmemizin gerekliğini, 1999 depreminden sonra çıkarılan Yapı Denetimi Kanunu ile binaların denetim altına alındığını söyledi.

Başta kamu kurum ve kurulularının hizmet verdiği binaların depreme karşı dayanıklı hale getirildiğini kaydeden Tin, “Bu arada vatandaşlarımızın da deprem konusunda duyarlı olması gerekiyor. Projesiz, denetimsiz, kısacası bilinçsiz yapılaşmaya artık yeltenmemesi, buna yeltenenlere de belediyelerimizin fırsat vermememsi gerekmektedir. Dolayısıyla sağlam yapılar ve güvenli yaşam ortamları oluşturmak zorundayız. Deprem öncesinde, deprem anında ve deprem sonrasında alınması gereken tüm tedbirleri ihmal etmeden almamızın gerektiğini artık herkesin bilmesi ve uygulaması gerekmektedir ” dedi.

YAŞANAN CAN KAYIPLARININ SEBEBİ KAÇAK YAPILAR
Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu ise, depremde yaşanan can kayıplarının çok büyük oranının kaçak yapılaşmadan, standartlara uygun olmayan binalardan ve eksik zemin etütlerinden kaynaklandığını belirtti.

16 yıl önce Türkiye’nin deprem gerçeğiyle büyük bir acıyla yüzleştiğini anımsatan Subaşıoğlu, “Marmara’da meydana gelen deprem, her ne kadar bir doğa olayı olsa da, can kayıplarının çok büyük oranı kaçak yapılaşmadan, standartlara uygun olmayan binalardan ve eksik zemin etütlerinden kaynaklanmıştır. Bir daha bu denli büyük felaketler yaşamamak için bizlerin üstüne düşen, yapılaşma sürecinde kanun ve yönetmeliklere uygun hareket etmektir. Bu kederli günün yıl dönümünde, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır dilerim” diye konuştu.

ÇOK ÇABUK UNUTUYORUZ
Denizli İnşaat Müteahhitleri Derneğinden yapılan açıklamada da, 17 Ağustos depremindan sonra bir şeyler yapılsa da asıl yapılması gerekenlerin yapılmadığı, türkiye’de hala inşaat müteahhitliğinin bir tanımı bulunmadığı belirtilerek, şöyle denildi:

“İnşaat bu sektöründe iş yapan yerel ve ulusal hiçbir firma için resmi işler hariç, bir yeterlilik şartı aranmıyor. Depreme karşı sağlıklı yapı yapmak kadar, imar planlarının da en az bu kadar önemli olduğu gerçeği unutulmamalı. Kentsel Dönüşüm Yasası bir nebze dayanıksız yapıları yenileme fırsatı sunsa da genel planlama çalışmaları halen eksik bırakılmış durumda. 17 Ağustos depremi sonrasında en önemli yapısal değişim Yapı Denetim Yasası olmuştur. Ancak bu sistemde gittikçe ticarileşen yönü ve denetimin kamu adına değil de yapı sahibi adına yapılıyor olması, denetim mekanizmalarını eksik bırakabilmektedir. Sonuç olarak Türkiye kentleri ve toplumu olası bir büyük deprem felaketine yeterince hazır görünmemektedir. Ancak hiç bir şey için geç kalınmış değildir. Unutmayalım deprem değil, yanlış zihniyet öldürüyor ve zarar veriyor.”