Taş atölye binaları yıkılmasın!

DENİZLİHABER Yazarı Yaşar Tok’un, Endüstri Meslek Lisesi’nin taş binaları ile ilgili, “Burada bir mimarlık cinayeti işleniyor” başlıklı son yazısında yaptığı çağrı üzerine harekete geçen Denizli Mimarlar Odası, panel düzenledi.

Makine Mühendisleri Odası Denizli şubesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen panele, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu eski Başkanı Prof.Dr. Mete Tapan ile Denizlili Yüksek Mimar Cengiz Bektaş ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri konuşmacı olarak katıldı.

“DOĞRULARI ŞİMDİ SÖYLEYEYİM”
Denizlili Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, Cumhuriyet dönemine ait ve Cumhuriyet’in izini taşıyan Endüstri Meslek Lisesi Taş Atölyelerinin, özel bir mimariye sahip olduğunu vurguladı. Kentin belleğini oluşturan bu binaların korunması gerektiğinin altını çizen Bektaş, “Kentler kimlikleriyle yaşarlar. Bugün Denizli’ye baktığımızda kentin kimliğini yansıtan binaları görmek mümkün değil. Hepsini yıkmışız. Bunda hepimizin suçu var. Son 10 yıldan beri de verilen zarar arttı. Yok ederek yaşıyoruz” dedi.
“Bu doğruları bugün söylemeyeceğiz de ahrette mi söyleyeceğiz?”diyen Cengiz Bektaş, yalnızca doğruları değil, bilimin söylediklerini söylemek zorunda olduklarını vurguladı.

“AĞIRIMA GİDİYOR”
Denizli’nin Bursa’nın kız kardeşi olarak adlandırıldığını da sözlerine ekleyen Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, “Kız Meslek Lisesi’nin yıkımında benim de imzamın olduğu yönünde yalan söylüyorlar. Ben hakarete varan açıklamalar yaptım. Hakkımda dava açsınlar diye ama açmadılar. Ama ağırıma gidiyor” diyerek kendini savundu.

“MÜZE İÇİN MÜZELİK BİNALARIN YIKILMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Taş Atölyelerde incelemelerde bulunduğunu ve buranın müze yapmak için yıkılmasının söz konusu olmaması gerektiğini belirten bir dönem Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu başkanlığı yapan Prof.Dr. Mete Tapan, bir dönem koruma kurulunun bilim adamlarından oluştuğunu ancak son dönemlerde bilimden uzaklaştığını söyledi. Kültür varlıklarının korunmasına yönelik koruma kurulu kararlarının olması, yasaların çıkartılmasının önemli olmadığının altını çizen Prof.Dr. Metin Tapan, “Vatandaş sahip çıkmadığı sürece koruma kurulu kararları bu yapıların korunmasını sağlamaz. O nedenle kültür varlıklarının korunması ancak katılımcılık ve demokrasi ile mümkündür” dedi.

Bugün para ile bu binaların yaptırılamayacağını da söyleyen Prof.Dr. Tapan, “Taş Atölyeleri inceledim. Depremde bile hasar görmemiş. Burası müze fonksiyonlu bir bina. Müze için, bu binalara uygun bir proje hazırlatılabilir” diye konuştu.

“26 STK’YI TEMSİL EDİYORUM”
Panele 26 sivil toplum örgütünü temsilen katıldığını vurgulayan Denizli Baro Başkanı ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Avukat Müjdat İlhan, “Taş Atölyeleri ile ilgili yıkım kararı, hukuku yollarla iptal edilebilir. Ancak bugün gelinen sürece baktığımızda hukuka da güven kalmadı. Bunu bir hukukçu olarak dillendirmekten utanıyorum ama gerçek bu. O nedenle bu kararın iptali için öncelikle bizler yerel yöneticilerle tekrar konuşarak uzlaşma yoluna gitmeliyiz. Yıkım kararından vazgeçirmenin yollarını aramalıyız” dedi.

“İŞADAMLARI İÇİN ÖNEMLİ”
Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Sadık Emre Çaputçu, kent kimliğinin korunmasının işadamlarını da yakından ilgilendirdiği gibi Kanaryasevenler Derneği’nin bile yakından ilgilendirdiğini vurguladı. DEGİAD olarak Taş Atölyelerin korunması için tüm çalışmaların içerisinde yer alacaklarını da vurgulayan Çaputçu, “Dernek üyelerimiz genç işadamlarından oluşuyor. Üyelerimiz son 10 yıldan beri sık sık yurtdışı ziyaretlerinde bulunuyor. Ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere gittikleri her ülkenin mimari dokusu ile doğdukları memleketin kent belleğine baktıklarında hüsrana uğruyorlar. O nedenle bu konu bizleri yakından ilgilendiriyor ve sahip çıkmak için taş binaların korunması için tüm mücadelelerin içerisinde yer alacağız” diye konuştu.

DİLEKLER TAŞ ATÖLYELER İÇİN
Eski Belediye Başkanı Ali Marım’dan Genç İşadamları Derneği Başkanı Sadık Emre Çaputçu’ya, Mimarlar Odası Başkanı Cüneyt Zeytinci’den oda yönetim kurulu üyelerine kadar çok sayıda kişi, Endüstri Meslek Lisesi’nin Taş Atölyeleri önünde dilek feneri uçurdular.

Katılımcılar, taş atölyelerin yıkılmaması dilek tutup, dilek fenerlerini gökyüzüne bıraktılar.