REKLAMI GEÇ

Din görevlileri hikaye ve sinemada kötü gösteriliyor

Din görevlileri hikaye ve sinemada kötü gösteriliyor

Denizli’de “İlk Kıvılcım Müftü Ahmet Hulûsi Efendi ve Milli Mücadelede Denizli” sempozyumuna katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “İstiklal Savaşımızı anlatan bazı sinema filmlerinde, tiyatro gösterilerinde din adamlarının düşmanla iş birliği yapan insanlar olarak gösterilmesi hep kalbimi yaralamıştır” dedi.

/ DENİZLİHABER / 16 Mayıs 2012 Çarşamba, 15:15

15 Mayıs Milli Mücadele günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İlk Kıvılcım Müftü Ahmet Hulûsi Efendi ve Milli Mücadelede Denizli” sempozyumuna katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “İstiklal Savaşımızı anlatan bazı sinema filmlerinde, tiyatro gösterilerinde din adamlarının düşmanla iş birliği yapan insanlar olarak gösterilmesi hep kalbimi yaralamıştır” dedi.

EGS Park’ta düzenlenen etkinliğe Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in yanı sıra Vali Abdülkadir Demir, Belediye Başkan Yardımcıları Şamil Çınar, Mustafa Gökoğlan, Mahmud Güngör, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar çok sayıda protokol üyesi ile din görevlisi katıldı. Program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Kuran-Kerimin okunmasıyla devam eden toplantıda söz alan Vali Abdülkadir Demir, milli mücadele ruhunun halen günümüzde de yaşandığını belirterek bunu en iyi ihracat ve sanayi alanında gösterildiğini belirtti.

DİN GÖREVLİLERİ HİKAYE VE SİNEMADA KÖTÜ GÖSTERİLİYOR
Daha sonra söz alan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin Milli mücadeleye çağrı fetvasını okudu. Görmez, yüreğinde vatan aşkı, istiklal ve bağımsızlık sevdası olan bir din görevlisinin çocuğu olarak din görevlilerinin roman, hikaye ve sinemada kötü gösterilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Görmez, “Bunun özellikle İstiklal Savaşı’nı, milli mücadelemizi anlatan bazı tarih kitaplarını, bazı hikaye ve romanları okurken çok ağırıma giden bazı sahneler, şahsen çocukluk yıllarımdan itibaren kalbimi ve muhayyilemi yaralar. Bu kitaplara bazı sinema filmleri ilave edildi. Özellikle İstiklal Savaşımız’ı anlatan bazı filmlerde, bazı tiyatro oyunlarında din adamlarının düşmanla işbirliği yapan insanlar olarak gösterilmesi, hep kalbimi yaralamıştır.” dedi.

ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞAHSİYET
Denizli’de Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin, İzmir’in Yunanlar tarafından işgali haberi üzerine 15 Mayıs 1919’da “Cihad-ı Mukaddes Fetvası” verdiği Bayramyeri’nde konuşmasının analizini yapan Görmez, onun şahsında benzeri din görevlilerinin her ilde, ilçede, köyde, kasabada bulunabilineceğini vurguladı. Görmez, “Bu tür toplantılar, milli mücadelemizin aynı zamanda büyük manevi mimarları olduğunu, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin şahsında her ilde, her ilçemizde, Anadolu’nun her köyünde, kasabasında bir Ahmet Hulusi’nin var olduğunu, onların istiklal ve bağımsızlığın, imanın ve İslam’ın ayrılmaz bir karakteri olduğundan hareketle nasıl milleti harekete geçirdiklerini, milletin önüne nasıl geçtiklerini, o gün savaşa öncülük yapan komutanlarla nasıl işbirliği içerisinde hareket ettiklerini gösteren çok önemli bir şahsiyet. O şahsiyetin hayatı da bizim ve hepimiz için önemli belgeler ihtiva ediyor” diye konuştu. O dönemin din adamlarının ne kadar iyi yetiştiklerinin, topluma ne kadar iyi rehberlik yaptıklarının mücadelelerinle görüldüğünü anlatan Görmez, “Bugünün Diyanet İşleri başkanlarına, müftülerine ne büyük örnekler olduğunu her açıdan görmek mümkündür. Onun şahsında alimlerimizin, İslam’ın izzet ve itibarını koruma noktasında takdirle karşılanacak bir yeterlilikte olduğunu konuşuyoruz.” dedi.

YENİ GENELGEYLE CAMİLER EN AZ 12 SAAT AÇIK KALACAK
Öte yandan programdan önce Denizli’de Colossae Otel’de dün akşam din görevlileriyle toplantı yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, dünyanın hiçbir yerinde namaz aralarında kapatılan camilerin olmadığını belirterek, yeni uygulamayla Türkiye’nin bu ayıptan kurtulacağını söyledi. Prof. Dr. Görmez şöyle konuştu: “Yayınlayacağımız bir genelgeyle camiler bundan böyle en az 12 saat açık kalacak. Görevli hocaefendilerimiz de günün belli saatlerinde cemaatin sorularını cevaplandırmak üzere hazır olacak. Ülkemizin, islam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda, vazifesine aşık hiçbir mihrap görevlisinin sadece günde 5 kez namaz vaktinde camiyi açıp, namaz bittikten sonra cemaatiyle bir sohbet bile etmeden camiyi terk etmesi en büyük hizmet kusurudur. Bu kabul edilemez. Onun için biz kendimizi böyle bir görev tanımına mahkum edemeyiz.”

MERKEZİ VAAZ SİSTEMİ KALDIRILIYOR
Merkezi vaaz sisteminin kaldırılacağını da belirten Prof. Dr. Görmez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir ülke düşünün ki 100 bin insan o ülkenin dini hayatını, manevi hayatını ayakta tutmak için seferber olmuş. O ülkede ibadet, ahlak, inanç sorunlarının asgari seviyede olması lazım. 100 binden fazla personeli olan bir kurumun sadece cuma günleri bir kişinin merkezden yapacağı bir konuşmayı mekanik bir kutudan diğer camilerdeki cemaate dinletmek gibi bir hakkı olabilir mi? Bu uygulama nedeniyle 15 yılı aşkın bir süredir din görevlilerinin, mihrap görevlilerinin dilleri paslandı. Bu kabul edilebilir bir şey değildi. Bu nedenle bu kablolar kesilecek ve mihrapta görev yapan her arkadaşımız, kürsüden de dinimizi anlatmaya başlayacak.”

DİN GÖREVLİLERİ SOSYAL SORUNLARA EĞİLMELİ
Din görevlilerinin namaz kıldırma memuru olarak tanımlanmasına da tepki gösteren Prof. Dr. Görmez bu konuda şunları söyledi: “Hiç kimse bizi, bazılarının alay ederek yazdığı gibi ‘namaz kıldırma memuru’ olarak tarif edemez. Hiçbir arkadaşımız da kendini bu tarifle sınırlı tutamaz. Bize düşen, mihraba geçtikten sonra namazı en güzel şekilde kıldırmaktır. Ama bunun dışında bizim, mihrabın ruhunu sokaklara taşımak gibi bir mecburiyetimiz var. Bizim minberin nurunu evlere, sokaklara, caddelere taşımak gibi bir mecburiyetimiz var. Sizin mahallenizde bir yılda kaç tane aile boşanıyor. Eğer din görevlisi, kendi köyünde, kasabasında, mahallesinde bundan haberdar olmuyor ve bununla hiç ilgilenmiyorsa bu aslında bir görev ihmalidir. Kaç tane çocuk sokağa düşmüş, çevresinde kaç tane sokak çocuğu var, o bölgede görev yapan müftünün, vaizin, imam hatibin bundan hiç haberi yoksa bu, kabul edilebilecek bir şey değildir. Bunları bilmekle mükellefiz biz. Din görevlileri sosyal sorunlara da eğilmeli.”

SENDİKACILIK BİR İMAMLA MÜEZZİNİ KÜSTÜRMEMELİ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, imam ve müezzinler arasında sendika ayrılığı yüzünden sorun yaşanmamasını da istedi. Sendikalar arası problem doğmasını kabul edemeyeceklerini belirten Prof. Dr. Görmez konuşmasını şöyle tamamladı: “İmam ve müezzin farklı sendikalara üyeler. İmam camiye giriyor, müezzine selam veriyor. Eğer müezzin farklı sendikaya üye olması nedeniyle selamını almıyorsa, eğer sendikacılık bir imamla müezzini küstürüyorsa, aralarına giriyorsa, sendika Diyanette bütün meşruiyetini kaybetmiştir. Eğer bizim hakkımızı, hukukumuzu koruyorsa, sorunlarımızı çözüyorsa tabii ki destekleriz. Bunu hayırda yarışa da dönüştürülebilir. Ancak bir ayrılık getiriyorsa, küslüğe neden oluyorsa bu kabul edilemez.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı
 

Hava Durumu

DenizliSıcaklık (°C)Durum
En
Düşük
En
Yüksek
19 Mayıs 2025 Pazartesi 14 29Az Bulutlu
20 Mayıs 2025 Salı 15 29Az Bulutlu
21 Mayıs 2025 Çarşamba 16 32Az Bulutlu
22 Mayıs 2025 Perşembe 20 35Sıcak
23 Mayıs 2025 Cuma 20 35Sıcak