JMO’DAN DEPREM UYARISI!..

Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Özer Tunçtürk, Çameli’de yaşanan depremlerle ilgili son derece çarpıcı bir iddiada bulundu. Yıllardır sürdürdüğü çalışmalar sonucunda oluşturduğu tezini ilk kez DENİZLİHABER okurları için açıklayan Tunçtürk, Çameli’de meydana gelen sarsıntıların, yaklaşık 5 büyüklüğünde bir depremle birlikte son bulacağını iddia etti.

Tez nasıl oluştu?

2000 yılından beri Denizli Havzası’nda meydana gelen depremleri incelediğini söyleyen JMO Denizli Şube Başkanı Özer Tunçtürk, bu araştırmalar sonucunda depremlerin karakteristik özelliklerini belirlediğini dile getirdi. Havzada yaşanan depremlerin ortak bir noktada kesiştiğini ifade eden Tunçtürk, sözlerine şöyle devam etti;

“Yaptığım araştırmalar sonucunda, daha önce Denizli’de yaşanan depremlerin, başladıkları şiddete yakın bir sallantıyla son bulduklarının farkına vardım. Örneğin, 2003’te Buldan’da yaşanan deprem hadisesinde de aynı durum yaşanmıştı. İlk ve en şiddetli sarsıntının ardından birçok artçı sarsıntı gerçekleşti ve son şiddetli sarsıntıyla bu deprem fırtınası sona erdi. Buldan örneğinin yanı sıra daha pek çok noktada aynı durum gerçekleşti. Bu, Denizli Havzası’ndaki depremlerin ortak özelliğidir.”

Çameli’de 5’lik deprem beklentisi!

29 Ekim 2007 tarihinde Çameli’de meydana gelen 5.1’lik sarsıntının, bölgede bir deprem fırtınası başlattığını kaydeden Tunçtürk, yerin < ?xml:namespace prefix = st1 ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:smarttags" />5 kilometre altında gerçekleşen bu sarsıntının ardından sayısız artçı depremin oluştuğuna dikkat çekti. Çameli bölgesi’nde meydana gelen hareketliliğin incelendiğinde, deprem yoğunluğunun arttığının fark edildiğini söyleyen Tunçtürk, “Bölgedeki hareketliliğin sona ermemesi, enerjinin tam anlamıyla boşalamadığının bir göstergesidir. Bu da, bölgede orta şiddette bir depremin yaşanması ihtimalini güçlendiriyor. Çameli’deki deprem fırtınasının, başlangıç depremi olan 29 Ekim’deki 5.1’lik depremin şiddetine yakın bir sarsıntıyla sona ereceğini tahmin ediyorum” dedi.

Beyağaç ve Honaz da risk altında

Uzun süredir oldukça aktif olan Beyağaç bölgesinin de enerji bakımından yoğun olabileceğine işaret eden Tunçtürk, aynı riskin enerjisi henüz tükenmeyen Honaz için de halen geçerli olduğunu vurguladı. Bölge sakinlerine tedbirli davranmaları gerektiğini hatırlatan Tunçtürk, olası bir sarsıntıda paniğe kapılmak yerine mantıklı bir şekilde hareket etmenin, çok daha faydalı olacağının altını çizdi.