Kadınlar her yerde

Biz de onlarla sohbet edebilmek için kentin en işlek pazarlarından olan Salı Pazarı’na gittik. Kimi çocuklarının eğitimi, kimi emekli olmasını sağlayacak primini ödeyebilmek, kimi ailesinin geçimini sağlamak için buradaydı. Birçoğunun 8 Mart’a, Dünya Kadınlar Günü’ne dair söyleyecek fazla bir şeyi yoktu. Dedik ya, onların derdi geçimdi. Karaçay’dan, Eskihisar’dan, Buharkent’te ve diğer yerlerden gelen 10’larca kadın, 8 Mart’ı değil, tezgahlarındaki ürünleri bir an önce satıp evine önebilmeyi düşünüyordu. İşte kendi anlatımlarıyla hayatlarından kısa kesitler…

30 YILDIR PAZARLARDA
Gülnur Üstün… Buharkent’teki kendi bahçesinde yetiştirdiği sebze ve meyveleri Salı Pazarı’nda satarak ailesine destek oluyor. Sabah erken kalktığını, ineklerini besleyip sütünü sağdıktan sonra bahçesine gidip sebzeleri topladığını, aynı telaşla da pazaryerine geldiğini anlattı bize. Sonra da ekledi: 67 yaşındayım, tam 30 yıldır bu işi yapıyorum. Sağlığım yerinde olduğu sürece çalışırım.

EŞİYLE AYNI TEZGAHTA
Salı Pazarı’na Karateke Mahallesi’nden gelen Osman – Teslime Kaplan çifti, 40 yıllık evliler. Geçim mücadelesini birlikte vermişler, hala da veriyorlar. Pazar satışlarında elde ettikleri gelirle 3 çocuk büyütmüşler. 64 yaşındaki Teslime Kaplan’a göre, mutluluğun sırrı saygıda.

25 YILDIR ÇALIŞIYOR
Buharkent’te yetiştirdiği ürünleri Salı pazarı’na getiren Hatice Basal, “60 yaşındayım hala çalışıyorum. 40 yıllık evliyim, 2 çocuğum var. Eşimden şiddet görmedim. Önceden kadınlar, erkeklerden korkuyordu. Onlar istemedikleri sürece dışarı çıkamazlardı, köle gibiydiler. Şimdi daha özgürler, erkeklerde buna katlanamıyor. Şiddetin nedeni kıskançlık. İnsanlar birbirine biraz saygı gösterse sorun kalmayacak” dedi.

KADINA ŞİDDET SON BULSUN
Şengül Çoban, 60 yaşında ve o da diğerleri gibi geçimini pazarda kendi yetiştirdiği sebzeyi satarak sağlıyor. 44 yıllık evli olduğunu söyleyen Çoban, “Karaçay’dan geliyorum. Kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz ürünler bunlar. Eşimde tarlada çalışıyor. Ben pazarda satıyorum. 3 çocuğumu buradan elde ettiğimiz gelirle büyüttük, okuttuk, evlendirdik. Son zamanda televizyonlardan duyduğumuz kadın cinayetleri korkutuyor. Buna çözüm bulunmalı. Kadının canını kıyanlar af edilmemeli” dedi.

EMEKLİ PRİMİ İÇİN ÇALIŞIYOR
İki çocuk annesi 56 yaşındaki Hasibe Demirten, eşi Ahmet Ali Demirten’in memur emeklisi olduğunu, kendisinin de emekli olabilmek için çalıştığını, elde ettiği gelirle Bağ-Kur primlerini ödediğini, emekliliğine 3 yılı kaldığını söyledi. Demirten, “Tüm kadınlar kendi ayaklarının üzerinde durmalı. Ekonomik özgürlükleri olmalı” diyerek, sözlerini tamamladı.

ÇOCUKLARINI OKUTUYOR
Önceden market işlettiğini söyleyen Zeynep Denizli, 17 yıl önce eşinden ayrılmış. Çocuklarından birisi üniversite öğrencisi, birisi üniversiteye hazırlanıyor. Diğeri de lise öğrencisi. 46 yaşındaki Zeynep Denizli, “Önce işlettiğim markette sebze satıyorduk. Sonra kendim yetiştirmeye başladım. Birgün önce tarladan topladığım sebzeleri pazarda satıyorum. Şu anda kazancım iyi. Hem çocuklarımın eğitim masraflarını karşılıyor hem de evimin geçimini sağlıyorum. Benim 8 Mart’ta kadınlara çağrım, cesur olsunlar, korkmasınlar. Öncelikle kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmeliler. Tabiki önce eğitim. Kız çocuklarının eğitimine önem verilmeli. Özellikle kız çocukları okutulmalı ki, karşılaştıkları sorunlar karşısında nasıl hak arayacaklarını bilmeliler” diye konuştu.

O ŞARKININ SÖZLERİ
Pazaryerinde sohbet ettiğimiz kadınların söylediklerini yukarıda özetledik. Haberimizi de giriş bölümünde dediğimiz gibi, “Kadınlar Vardır, Kadınlar Her Yerdedir” şarkısının sözleriyle bitirelim…

Susmamız oturmamız
Hep boyun eğmemiz
Hayatı seyretmemiz
İstendi bugüne dek

Kadınlar vardır
Kadınlar her yerde

Suskunduk ve bekledik
Yaşandı seyrettik
Sonunda yeter dedik
Bir daha susmayana dek

Kadınlar vardır
Kadınlar her yerde