KARYA KOYUNU GELİŞTİRME PROJESİ 5 YIL UZATILDI

Gülsever, yaptığı yazılı açıklamada, Denizli’de büyükbaş süt sığırcılığındaki gelişmelere paralel olarak son yıllarda küçükbaş hayvancılıkta da önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Gülsever, Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında 2005/8503 sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde “Halk Elinde Ülkesel Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi”nin uygulamaya konulduğu 12 ilden biri olan Denizli’de de Karya Koyunu Geliştirme Alt Projesi’nin hayata geçirildiğini hatırlattı.

Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim elemanları tarafından yürütülen projenin Denizli’de başarıyla sürdürüldüğünü belirten Gülsever, projenin Denizli’de 2006 yılında 39 yetiştiricide 6 bin 300 baş koyunla başlatıldığını, 5 yıllık süreç içerisinde tüm veriler ve beklenen değerler itibarıyla başarılı bulunarak, 2011 yılından itibaren 5 yıl daha uzatıldığını, proje kapsamına 6 bin 300 baş koyun ilave edilerek üzerinde çalışılan koyun sayısının 12 bin 600’e çıkarıldığını kaydetti.

Gülsever, proje kapsamında Karya ırkının tescili yönünde çalışmalar yapıldığını, kesim yaşına gelen hayvanlarda karkas ağırlığı artışlarının sağlandığını, yetiştirici bilincinin artırılması ve kayıt altına alınmasıyla, bilinçli yetiştiriciler oluşturulduğunu belirtti.

Koyunlar üzerinde yapılan bu çalışmalarda elde edilen olumlu sonuçlar neticesinde Denizli’de 6 bin 300 baş kıl keçisinin de bu projeye dahil edildiğini bildiren Gülsever, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce, Denizli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği bünyesinde görevlendirilmek üzere bir veteriner hekim ve bir ziraat mühendisi alındığını kaydetti.

Gülsever, küçükbaş hayvancılıkta Denizli’nin 2008 yılında 109 bin 777 baş olan keçi sayısının 2011 yılı haziran ayı sonu itibariyle 125 bin 590 başa, koyun sayısının 222 bin 225 baştan 248 bin 720 başa yükseldiğini, kentin küçükbaş hayvancılıkta 81 il arasında sayısal varlık olarak 15. sırada yer aldığını belirtti. Karya koyununun, Batı Anadolu’daki yerli ırkların yetiştiriciler tarafından “sakız”, “kıvırcık” cinsi koçlarla melezlenmesi sonucu oluştuğu, ismini geçmişte bölgede hüküm süren Karya uygarlığından aldığı bildirildi.