PAÜ Senatosu endişeli

Pamukkale Üniversitesi Senatosu, üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin kılık kıyafetleri ile ilgili yapılmakta olan yasal düzenlemeler hakkında bir açıklama yaptı. Senatonun, bu konudaki görüşünün ifade edildiği açıklamada, bireysel özgürlüklerin, laiklik çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Senatonun, geçmişte yaşanan öğrenciler arası çatışmaların yeniden yaşanması konusunda endişeli olduğu ifade edilen açıklamada, senatonun bu öngörüsünün dikkate alınması istendi.

Pamukkale Üniversitesi Senatosu’nun, üniversitelerde eğitim-öğrenim gören öğrencilerin kılık kıyafetleri ile ilgili yapılmakta olan yasal düzenlemeye ilişkin açıklaması şöyle;

“Demokratik hukuk devleti,bütün bireylerin inançlarında özgür olmasının güvencesidir. Bunu, kişilere bireysel özgürlük alanları yaratarak ve din kurallarının hukuka/kamu düzenine müdahalesini önleyerek, Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında Cumhuriyet kazanımlarının güvencesi olan “Laiklik ilkesi” çerçevesinde gerçekleştirir.

Bilim üniversitelerin varlık nedenidir. Öğrencilerimiz buraya dünyayı sorgulamayı öğrenmeye gelirler. Üniversitede her fikir özgürce tartışılmalıdır. Bu fikirlerin önyargısız, özgürce tartışılabilmesi için, tartışacak her kişinin siyasi, dini, etnik, bölgesel, sınıfsal aidiyetini belirleyecek simgeler ve önyargılar taşımaması gerekir. Bu anahtar kural bozulursa tartışmacılar, önyargılı olarak birbirlerini grup olarak görmeye ve genelleme yapmaya başlarlar. Gruplar birbirinden uzaklaştıkça içlerine kapanır ve birbirleriyle konuşamaz olurlar. Konuşamayan insanlar birbirlerini anlayamaz. Birbirini anlayamayan insanlardan kurulu bir toplum, ortak amaçlarını kaybeder ve çok yaşayamaz.Üniversitelerimizde bu olayları daha önce yaşadık. Herbirinin ayrı simgeleri, renkleri olan birbirinden ayrı, birbirlerine düşman gözüyle bakan grupları, ayrı kantinleri, çatışmaları, yapılamayan dersleri gördük.

Ülkemizin bütün gençleri bizlere emanet edilmiştir. Bu sorumlulukla ve tarih bilinciyle, dünyayı okuyabilen, üniversite olaylarını yaşamış yöneticiler olarak, kamplaşmaya yol açan bir kargaşa ortamı yaratılmasından ve tarihin tekerrüründen endişe ediyoruz.

Üniversitelerin projelere, kaliteye, evrenselliğe, bilim yarışına odaklanması gerektiğini bilerek, destekleyici fonların, kadroların, yatırım bütçelerinin tartışılmasını bekliyor, toplumumuzu yönetme sorumluluğunu üstlenenlerin, bu öngörümüzü dikkate almalarını diliyoruz.”