Protokolden Gazeteciler Günü mesajları

DENİZLİ PROTOKOLÜ’NÜN MESAJLARI:

ÖMER FARUK COŞKUN (DENİZLİ VALİSİ) 

Aziz Milletimizin ortak sesi olmanın ötesinde, kamuoyunun vicdanını temsil eden tüm basın mensuplarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyorum.

Halkımızın ve kamuoyunun dünyada, ülkemizde ve Denizli’mizde gerçekleşen olaylardan ve gelişmelerden haberdar olma hakkı, demokratik ve şeffaf toplum olmanın şartlarından biridir.

Ülkemizde ve şehrimizde bu mesleğe emek ve gönül vererek çalışan, kamuoyunu aydınlatmak adına ilkeli ve doğru bilgiyi aktarmada bir köprü görevi üstlenen gazetecilerimize çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.

Demokrasinin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul edilen, önemli bir görevi üstlenen ve bu görevi yerine getirirken zaman mefhumu gözetmeksizin çalışan, her türlü fedakârlığı gösteren başta ilimizde görev yapan basın mensuplarımız olmak üzere tüm basın-yayın çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tekrar kutluyor, ebediyete irtihal eden basın mensuplarımızı rahmetle yâd ediyor; tüm basın çalışanlarımıza sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

OSMAN ZOLAN (DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI)

Gazetecilik, büyük fedakârlık ve sorumluluk isteyen, aynı zamanda yer ve zaman gözetilmeden çok zor şartlar altında yapılan bir meslektir. Vatandaşlarımızın haber alma özgürlüğü için her şartta çalışan basın mensuplarımız bir yandan toplumumuzu aydınlatırken diğer yandan da halkımızın talep ve beklentilerini kaleme alarak önemli bir kamu görevini de yerine getirmektedir.

Görev ve sorumluluklarını basın meslek ilkeleri çerçevesinde yerine getiren medyamızın toplumsal barış, huzur ve güven ortamının güçlenmesine verdiği katkılar da takdire şayandır. Bu vesilelerle, şehrimizin tanıtımı, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişiminde bizlere destek olan, ayrıca hizmetlerimizi vatandaşlarımıza anında ulaştıran basın çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Halkımızın haber alma hakkı için fedakarca çalışan medya mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, ebediyete irtihal eden tüm basın çalışanlarımızı rahmetle anıyorum.

ŞEREF ARPACI (CHP DENİZLİ MİLLETVEKİLİ)

Özgür basın ve ifade özgürlüğü, çoğulcu, çağdaş ve katılımcı demokrasinin ana unsurlarındandır. Bu özgürlüklerin olmadığı bir toplum bağımsız olamaz ve gelişemez. Bu nedenle bunlar sadece gazetecilerin değil tüm toplumun sorunudur.

Gazetecileri sansür ve oto sansür kıskacına alan AKP iktidarı, basını tek tipleştirerek halkın haber alma hakkını gasp ediyor. Tüm baskılara rağmen halkın haber alma hakkını savunan gazetecileri ise tehdit etmekte, hedef göstermekte hiçbir sakınca görmüyorlar.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, geçen yıla göre 16 sıra gerileyerek 180 ülke içerisinde 165’inci sırada yer aldı. RSF’ye göre Türkiye, ‘sorunlu’ kategoriden ‘vahim’ kategorisine geçti. Ülkemiz basın özgürlüğü açısından bu karneyi hak etmiyor.

Maalesef ülkemizde ifade ve basın özgürlüğü kısıtlanmaktadır. Gazeteciler, görevlerini özgürce yapabilme imkânından mahrum bırakılmıştır. 2022 yılının en tartışmalı yasalarından biri olan ve ‘dezenformasyon yasası’ olarak bilinen yasanın kabulünün üstünden bir yılı aşkın süre geçti. Bugün gelinen noktada neredeyse her gün bir gazeteci bu yasa nedeniyle soruşturma geçiriyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Öte yandan birçok gazeteci işten çıkarılmakta ya da istifa etmek zorunda bırakılmaktadır. Basın kuruluşları ise yaptıkları haberler nedeniyle yüksek para cezaları ile karşı karşıya kalmaktadır. RTÜK ve Basın İlan Kurumu iktidarın sopası haline gelmiştir.

Basın İlan Kurumu’nun ‘yerel medyanın nitelik ve etkinliğini arttırma’ iddiasıyla başlattığı yerel gazetelerin birleşmesi çalışmaları sonucunda Türkiye’deki yerel basının birleşmesi hedeflenmiş ve birçok ilde farklı görüşlerdeki gazete, baskılar sonucunda birleşmek zorunda kalmıştır. Bu durum yerel basının çok sesliliğini ortadan kaldırmış, yerel basının yerel sorunları ülke gündemine taşıma misyonunu yok etmiş, sadece ilan alan birer mecraya dönüştürmüştür.

Yerel basın üzerindeki kamu gücü de önemli bir sorun olarak kendini göstermektedir. Kimi il ve ilçelerde yerel basın mensupları vali, kaymakam ya da belediye başkanları tarafından programlara alınmamaktadır ve daha da vahimi bu baskı uygulaması sıradanlaşmıştır. Öte yandan 30 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan ‘tasarruf genelgesi’ ile kamu kurum ve kuruluşlarına gazete alınmaması, zorunlu ilânlar dışında ilân yayımlatılmaması yönünde talimat verilmiştir. Gerçeğe, doğru bilgiye daha fazla ihtiyaç duyulan günlerde alınan bu karar tüm toplumun zararınadır. Bu karar, pandemi, ekonomik kriz ve dijitalleşme ile zaten büyük zorluklar yaşayan yazılı medyaya bir darbe daha vurmuştur. Yerel gazeteler devletten destek beklerken bu genelge ile nefes alamaz hâle gelmiştir.

Dünya genelinde yerel basın teşvik edilirken, Türkiye’de yerel basının maddi kaynakları kamuya yönlendirilmekte ve bu da yerel basının zor durumda kalmasına neden olmaktadır. Yerel basın, toplumun haber alma özgürlüğünü sağlayan ve yerel haberleri kapsayan önemli bir kurumdur. Dolayısıyla, yerel basının maddi kaynaklarının güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle yerel basının yaşadığı sorunların tespiti ve çözümleri için gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir.

Şeffaf ve güvenilir bilgiye erişimin demokrasilerde hayati öneme sahiptir. Özgür basın ve ifade özgürlüğü, çoğulcu, çağdaş ve katılımcı demokrasinin ana unsurlarındandır. Bu özgürlüklerin olmadığı bir toplum bağımsız olamaz ve gelişemez. Bu nedenle bunlar sadece gazetecilerin değil tüm toplumun sorunudur. Yaşadıkları tüm baskılara rağmen kalemini satmayan, doğru ve tarafsız haber verme özgürlüğünden vazgeçmeyen tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum.

AVNİ ÖRKİ (PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI)

Halkın haber alma hakkının kullanılmasını sağlamakla birlikte gücünü kamuoyundan alan basın, demokrasimizin temel unsurlarından biridir. Basın çalışanlarımız, toplumda gelişen olayları tarafsız bir şekilde aktarmakta, diğer taraftan da vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini objektif bir şekilde yansıtarak önemli bir kamu görevini yerine getirmektedir. Pamukkale Belediyesi olarak, şehrimizde bulunan tüm basın kuruluşları ve basın çalışanlarımızın yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Biliyoruz ki, gece gündüz demeden, sosyal yaşantılarından ödün vererek, özveriyle ve tabi ki en önemlisi tarafsız bir şekilde görevlerini yerine getiriyorlar. En önemlisi de, basınımız vatandaşlarımızla aramızda çok önemli bir köprü görevi görmektedir. Basınımızın, tüm konulara yapıcı ve sağduyulu bir tavırla yaklaşması, millet olarak birlik, beraberliğimizin ve demokrasimizin güçlenmesi açısından çok önemlidir. Pamukkale Belediyesi olarak, basın mensuplarımızın sahip oldukları bu sorumluluk ile hem Denizli’mizin hem de ülkemizin her yönden gelişimine katkı sağlamak için olumlu rol üstlenmeye devam edeceğine inanıyoruz. Bu düşüncelerle, başta şehrimizde ki basın mensuplarımız olmak üzere, Filistin’in Gazze şehrinde uygulanan insanlık suçunu tarafsızca tüm dünyaya duyuran gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, bu meslekte yaşamlarını yitiren basın mensuplarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.

MUSTAFA ŞEVİK (BULDAN BELEDİYE BAŞKANI)

Basın, güçlü demokrasilerin olmazsa olmazı, toplumun konuşan dili, gören gözü ve işiten kulağıdır. Gazetecilik, demokratik ve şeffaf toplumların vazgeçilmez unsurlarından biridir. Çoğulcu ve katılımcı bir demokrasinin inşasında, düşünce ve vicdan hürriyetinin kurumsallaşmasında basın kuruluşları etkin ve işlevsel bir rol oynamaktadır. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında bilgiye ulaşma hızı giderek kısalmakta ve doğru bilgiye ulaşmak için gazeteciliğin önemi giderek artmaktadır. Ülkemizin can damarlarından biri olan gazetecilerimizin, basın ve medya mensuplarımızın yaptığı iş büyük bir öneme sahiptir. Bu önemin bilinciyle, Bu vesile ile tarafsız ve ilkeli gazetecilik görevini yürüten başta yerelde çalışan gazeteler olmak üzere tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, görevlerinde kolaylıklar diliyorum.

YÜCEL GÜNGÖR (AK PARTİ İL BAŞKANI)

Denizli’mizin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmesine, sorunların çözümüne, gündeme taşıdıkları konularla katkı sağlayan değerli basın çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü´nü kutluyorum.

Toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeten, uzun ve zorlu çalışma koşullarına aldırış etmeden fedakârca çalışan, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri kamuoyu ile paylaşma yolunda emek harcayan başta Denizli Basın Mensuplarımız olmak üzere tüm kıymetli basın çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, ebediyete intikal eden kıymetli basın mensuplarımızı rahmetle anıyorum.

Ülkemizde yapılan hizmetlerin, yapmış olduğumuz çalışmaları kamuoyuna bildiren kıymetli basın çalışanlarımız bizler için oldukça önemli. AK Parti olarak bizler 21 yıldır gazetecilere ayrıcalıklar ve yasal haklarında önemli iyileştirmeler yaptığımız gibi, özellikle yerel gazetelerin ayakta kalabilmeleri maksadıyla büyük adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz.

İlkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını kullanmasını sağlayan, toplumun genel görüş ve taleplerini kamuoyuna yansıtan basın mensuplarımız, demokrasinin temel unsurlarından biridir. Meslek ilkelerini ve vatandaşlarımızın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, görevini en iyi şekilde icra eden ve demokrasimize katkı sağlayan basın emekçilerimiz, milletimizin konuşan dili, gören gözü, işiten kulağıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, kamuoyunu doğru ve objektif olarak bilgilendiren, ilkeli ve dürüst tüm basın mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

OSMAN NURİ BOYACI (DENİZLİ GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI)

1961 yılında kabul edilen ve basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Basın İş Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamışlardır. Basın çalışanları bugün 1961 yılında elde ettikleri kazanımların bir bölümünü de kaybetmişlerdir.

Türk Ceza Kanunu, Basın Kanunu ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen 7418 Sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda basın özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok madde yer almakta, basın mensupları kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirirken cezai müeyyidelerle karşılaşmamak için kılı kırk yarmaktadır. Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Halkı bilgilendirmek için mesai mevhumu gözetmeksizin 24 saat görevini yerine getirmeye çalışan basın mensupları, sendikal örgütlemeden, özlük haklarının iyileştirilmesine, görevini yaparken tehdit ve şiddete maruz kalmasından, mesleğinin itibarsızlaşmasına kadar çok sayıda olumsuzlukla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle Anadolu basını ekonomik koşullar ve artan maliyetler nedeniyle zor bir süreçten geçmektedir. Yüksek uydu kiraları, her geçen gün artan baskı maliyetleri, sosyal medyanın yaygınlaşması ile özel sektör reklam gelirlerindeki düşüşler basın kuruluşlarının ayakta kalmasını zorlaştırmaktadır.  Yaşanan zorlu süreci aşmak için kamu kuruluşlarının yanı sıra meslek örgütleri de çözüm arayışlarına öncülük etmeli, yerel medyaya yönelik çalışmaları hayata geçirmelidir.

Sorunlarımız önem sırasına alınamayacak kadar büyük, karmaşık ve birbirini etkileyen niteliktedir. Medya sektörü, ekonomik sorunların yanı sıra yasal düzenleme eksiklikleri, basın özgürlüğü, yetişmiş eleman sıkıntısı, teknik altyapı, istihdam ve etik değerlerin farkında olmadan ya da bilerek ötelenmesi gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duyuyoruz. Böyle bir yasal düzenleme olmadığı için dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabilmektedir. 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazede ele alınarak güncellenmelidir. Meslektaşlarımızın emeklilikte fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi için basın kartı şartı kaldırılmalıdır. Yaşadığımız tüm sorunlara rağmen meslektaşlarımın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, daha güzel şartlarda 10 Ocak’ları kutlamalarını temenni ediyorum.