“Yapı denetim yasası yenilenmeli”

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Hadımlı, 17 Ağustos Marmara depreminin yıldönümünde yaptığı açıklamada, yeni bir yapı denetim yasasının çıkarılmasının şart olduğunu söyledi.
/ DENİZLİHABER / 17 Ağustos 2009 Pazartesi, 20:08
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Hadımlı, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıldönümünde yaptığı açıklamada, bu depremin afetlere ilişkin yürürlükteki mevzuatın eksikliklerini ve sorunları bir bütün olarak açığa çıkardığını söyledi. Hadımlı, “Marmara depremi sonrası yapılan incelemelerde depremlerde oluşan kayıpların yüzde 80’e varan kısmının, taşıyıcı sistemlerin gördüğü zarara bağlı olarak tesisatlarda oluşan hasarlar nedeniyle meydana geldiği tespit edilmiştir.
15 milyon civarındaki yapı stokunun yüzde 55’i ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşmakta, yüzde 40’ının depreme karşı güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle TMMOB ve bağlı meslek odalarının görev ve yetkilerinin netlikle tanımlandığı yeni bir ‘yapı tasarım, üretim ve denetim süreci modeli’ni içerecek yeni bir ‘Yapı Denetimi Yasası’ çıkarılmalıdır” dedi.
17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara depreminde, 367 bin 479 konut ve işyerinin hasar gördüğünü, resmi rakamlara göre 17 bin 480 yurttaşın yaşamını kaybettiğini, 43 bin 953 yurttaşın yaralandığını, 600 bin kişi evsiz kaldığını, yaklaşık 16 milyon insanın depremden etkilendiğini belirten Hadımlı, “Marmara depreminin, 12–19 milyar dolar ekonomik maliyeti söz konusudur” dedi.
Hadımlı, topraklarının yüzde 93’ünün, nüfusunun yüzde 98’inin, sanayi kuruluşlarının yüzde 98’inin, barajlarının yüzde 95’inin deprem bölgeleri içinde bulunduğu ve bin civarındaki enerji santralinin yüzde 41’inin birinci derece deprem bölgesinde yer aldığı Türkiye’nin, büyük Marmara depreminden henüz yeterince ders çıkarttığını söylemenin olanaklı olmadığını söyledi.
Hadımlı, “Afetler gerçekleştikten sonra gündeme gelen yara sarmacı ve zararların asgari düzeyde giderilmesi için mevzuat düzenlemelerine başvurulması yaklaşımı, Marmara depreminde de izlenen yanlış bir yöntem olmuştur. “Türkiye’de Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın Önerileri” Oda Raporunda da irdelediğimiz üzere, depremlerin etkileri nüfus yoğunluğu yanında esasen sanayileşme ve özellikle yanlış kentleşme/yapılaşma politikaları ile yakından ilgilidir. Bu noktada yıllardır uygulanan siyasi ve ekonomik rant amaçlı, hatalı ve denetimsiz yapılaşma dikkat çekicidir. Kamusal hizmetlerde olduğu gibi afetlerle ilgili yasa ve mevzuatlara ilişkin yaklaşımlarda da özelleştirme ve piyasaya açılmacılık egemen kılınmıştır. Yeni bir büyük deprem olasılığının artmasına karşın deprem bölgelerindeki okullar, hastaneler ve diğer kamu yapıları bilimsel olarak incelenmemiş, kentsel yaşamda rant olgusu, can ve mal güvenliği kaygısının önüne geçmiştir” diye konuştu.
Hadımlı, “Mühendislik önlemlerini içeren “afet yönetimi” çalışmaları yürütülmemiş, Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi oluşumu v.b. girişimlerin hakkı verilmemiş, 2000 yılında oluşturulan ve önemli saptamalarda bulunan Ulusal Deprem Konseyi 2007 başında feshedilmiştir. Diğer yandan yapıların güvenli oluşu, tasarımdan projelendirme ve üretime kadar “yapı denetimi” konusunu birinci dereceden önemli kılmaktadır. Ancak 1999 sonrası “yapı denetimi düzenlemeleri”nde denetimsiz yapılaşmayı teşvik eden, kamusal denetim alanını ticarileştirerek özelleştiren, katılımcılığı reddeden, meslek odalarının önerilerine kapılarını kapatan bir yaklaşım tercih edilmiştir. 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası’nda ciddi eksik ve yanlışlar bulunmaktadır. Yasa, milli gelirden en yüksek payı alan 19 ili kapsamaktadır. “Türkiye Deprem Haritası”na göre 35’i “Birinci Dereceden Deprem Bölgesi” içinde yer alan diğer 62 ilimizin yasa kapsamı dışında tutulması, yapı denetimine ne denli ticari yaklaşıldığını göstermektedir. Diğer yandan yasa yapıları yalnızca bina taşıyıcı sistemlerden ibaret görmektedir. Oysa Marmara Depremi sonrası yapılan incelemeler, oluşan kayıpların yüzde 80’e varan kısmının, taşıyıcı sistemlerin gördüğü zarara bağlı olarak tesisatlarda oluşan hasarlar nedeniyle meydana geldiğini göstermiştir” dedi.
Hadımlı, deprem sorununa kalıcı önlemler için hazırladıkları önerilerini ise şöyle sıraladı:
• Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetleri yoluyla bilim ve tekniğin toplum yararına sunumu ve sosyal devletin planlı, dengeli kalkınma, bölgesel planlama gibi unutulmuş araçları deprem, kent ve güvenli yapılaşmada devreye sokulmalıdır.
• Üniversiteler, TMMOB ve bağlı meslek odaları ile uygulamacı kamu kurumlarının birikimine dayanarak, piyasacı/özelleştirmeci anlayışlardan bağımsız bir önlemler bütünü oluşturulmalı; deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin kamu yararını gözeten ulusal bir deprem politikası belirlenmeli, bu çerçevede bir Ulusal Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Master Planı ve Afet Yönetimi Stratejik Planı hazırlanmalıdır.
• İmar, Yapı, Dönüşüm Alanları, Yapı Denetim ve Afet Yasaları TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla yeniden düzenlenmelidir.
• Deprem hasarı ve can kayıplarının azaltılması için yapı denetiminde planlama, tasarım, üretim ve denetim süreçlerinin yeniden düzenlenmesine ve meslek odalarının sürece daha etkin katılımını sağlayacak yeni bir tasarım, üretim ve denetim süreci modeline ihtiyaç vardır. İmar Yasası ve bağlı ikincil mevzuat bu model esas alınarak düzenlenmeli; ticarileştirmeyi esas alan mevcut Yapı Denetimi Yasası özel olarak iptal edilmeli ve yeni bir yasa çıkarılmalıdır.
• “Yapı denetimi”nin anahtarı “mesleki denetim”, onun olmazsa olmaz koşulu da TMMOB’ye bağlı meslek odalarının yürüttüğü “Uzmanlık ve Belgelendirme” faaliyetleridir. Yapı Denetimi ile ilgili kamusal yapılanmalarda TMMOB ve bağlı Odalar, görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanarak temsil edilmelidir. Denetçi belgeleri ve takibi TMMOB’ye bağlı Odalar tarafından verilmelidir. Yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicilleri TMMOB ve ilgili Odalar tarafından tutulmalıdır. Meslek içi eğitimler TMMOB’ye bağlı Odalarca yapılmalıdır.
• Bina ve doğal eki mekanik tesisatının tasarım, üretim ve bakımında üretenler ve denetleyenler MMO tarafından belgelendirilmiş konunun uzmanı mühendisler olmalı ve bu husus yasal düzenlemeler ile Yapı Denetimi Yasasında özel olarak yer almalıdır.
• Deprem ve yapı denetimiyle ilgili davalarda mahkemeler TMMOB‘ye bağlı ilgili Odalarla kurumsal ilişki geliştirmeli, bilirkişilik sistemi gözden geçirilmelidir.
• TMMOB tarafından hazırlanan “Yetkili Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Belirlenmesi ve Belgelendirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı” ivedilikle yasalaşmalıdır.
• Deprem tehlike analizlerinde kullanılan ve temel veri tabanı niteliğindeki “Diri Fay Veri Tabanı” oluşturularak işler hale getirilmelidir.
• Okul ve hastaneler başta olmak üzere kamu yapılarının depreme karşı güvenli olup olmadıklarının tespiti için konunun uzmanı mühendisler tarafından kontrollerine yönelik bir çalışma başlatılmalı, bu çalışmada Üniversiteler, TMMOB’ye bağlı ilgili Meslek Odaları ve Belediyelerin yer alması sağlanmalıdır.
• I. ve II. sınıf gayri sıhhi müesseseler kapsamına giren tesislerin birbirlerine güvenlik–yaklaşma mesafelerinin ne olması gerektiği konusunda gerekli çalışmalar yapılarak, standartlar ve koşullar imar mevzuatına aktarılmalıdır.
• Deprem bölgelerinde bulunan LPG depolama ve dolum tesisleri gibi tüm endüstriyel tesislerin risk analizlerinin yapılması sağlanmalıdır. Bu tür tesislerin güvenlik mesafelerinin taşıdıkları risklere göre yeniden belirlenmesi bir zorunluluktur. Bu mesafeler içinde yer alan yerleşim alanlarının kamulaştırılma finansmanı tesis sahipleri tarafından sağlanmalı, bu alanlar Bakanlar Kurulu Kararı ile “afet bölgesi”, “yapı yasaklı alan” ilan edilmelidir.
• Sağlık, su, yağmur suyu, atık su, sıcak su, kızgın su, buhar, kızgın yağ, ısıtma, soğutma, asansör, doğalgaz, LPG, sanayi gazı, yakıt, yangın, acil durum/ışıklandırma, yangın, elektrik, yalıtım, güvenlik, depolama, havuz, iletişim, ulaştırmaya ilişkin tüm tesisat uygulamaları deprem, acil ve afet durumları açısından incelenmeli ve TMMOB ve bağlı Odalarının eğitim, belgelendirme, denetim süreçlerine tabi kılınmalıdır.
• Doğalgaz, elektrik, ısıtma kazanları, jeneratörler ve gaz tesisatları için erken uyarıcı ve gaz/akım kesici sistemler uygulanmalı, denetimleri meslek odalarınca yürütülmelidir.
• Doğalgaz firmalarının MMO’dan yetki belgeli mühendislerle çalışması sağlanmalıdır. Doğalgaz projeleri ve montaj denetimlerinin MMO’nun mesleki denetiminden geçirilmesi sağlanmalıdır.
• Bu önlemler yanı sıra binalar ve sanayi tesislerindeki mekanik tesisat ve doğal gaz tesisatlarına ilişkin kamuoyunun bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Toplumun bilinçlendirilmesi meslek odaları, üniversiteler, ilgili kamu kurumları ve ilgili kuruluşların katılımıyla ve bir seferberlik atmosferi içinde yapılmalıdır.
• Depremlere karşı toplumsal önlemler bağlamında mahallelerden başlayarak katılımcılığı temel alan örgütlenmelere yönelinmelidir.
• Deprem mühendisliği ile ilgili lisans programı önerilerinin tartışmaya açılması sağlanmalıdır.
Yorum Yaz
Hava Durumu
Denizli | Sıcaklık (°C) | Durum | |
---|---|---|---|
En Düşük | En Yüksek | ||
15 Mayıs 2025 Perşembe | 11 | 27 | Az Bulutlu |
16 Mayıs 2025 Cuma | 14 | 32 | Parçalı Bulutlu |
17 Mayıs 2025 Cumartesi | 16 | 30 | Parçalı Bulutlu |
18 Mayıs 2025 Pazar | 16 | 29 | Çok Bulutlu |
19 Mayıs 2025 Pazartesi | 15 | 30 | Az Bulutlu |