YAŞASIN BARIŞ!

Dünya Barış Günü’nde sivil toplum örgütlerinden siyesi partilere kadar geniş bir yelpazede yapılan açıklamalarda hemen hemen ortak dilekler ses buldu.

CHP İl Başkanı Zafer Gönenç:
“ İnsanlık artık ‘barış’ sözcüğünün içini doldurmak, dinsel ve etnik çatışmalardan, nükleer silahlardan, bunların yıllarca süren genetik etkilerinden uzak yaşamak istiyor. Yıllar süren savaşları sonrasındaki ambargoları, kaybedilmiş nesilleri unutturmaya, yaraları sarmaya yetmiyor beyaz güvercinler… Bizler açısından, savaşı yaratan toplumsal adaletsizliklerin, baskı ve sömürülerin ortadan kalktığı, dolayısıyla savaşların son bulduğu bir dünyaya duyulan özlemin ifadesidir Barış Günü. Demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllardır terörün acısını yüreğinde hisseden Türk ulusu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, dünyanın değişik bölgelerinde, farklı isimler altında insanlık suçu işlemeyi sürdüren ve dünya barışını tehdit eden bütün terör örgütlerini lanetlemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, öncelikle terörü destekleyen ve ülkemizi bölmeye çalışan, kaos ortamına sürüklemek isteyen, barışçıl politikalar yerine gergin ve kin dolu yolları kullanmak isteyen kişi, ülke ve kurumları lanetlemektedir. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, terörden ve savaşlardan arınmış bir dünyada, mutluluğa, huzura, sevgiye, hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa hep beraber kucak açalım!…”

EDP İl Başkanı Musa Akyol:
“Dünyamızın bin yıllardır yaşadığı acı savaş tecrübelerine rağmen, bu gün hala çeşitli bölgelerde kanlı çatışmalar devam etmekte, her gün yüzlerce insan savaş, şiddet eylemleri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünyanın birçok yerinde silah sesleri gelmekte, insanlar
hayatlarını kaybetmekte, doğdukları toprakları terk etmeye zorlanmakta, bombalar patlamakta, masum insanlar sorumlu olmadıkları çatışmaların bedelini ağır olarak ödemek zorunda kalmaktadır. Yıllardır çatışma ortamında yaşayan insanlarımız acilen barış istemekte, insanların sağlığı, eğitimi ve barınması için harcanması gereken milyar dolarlar ne yazık ki insanların açlığı, sefaleti hatta yok olması için harcanmaktadır. Barışın hem ülkemizde hem de tüm
dünyada egemen kılınması, demokratikleşme ile insan hak ve özgürlüklerinin toplum yaşamında yer etmesi ile sağlanabilir. EDP Denizli İl Örgütü olarak ülkemizdeki bu çatışma ortamının sonlandırılmasının, silahların susturulmasının, toplumsal barışının sağlanmasının ülkemizde ve dünyada barışın yaygınlaşmasına önemli katkıları olacağına inanıyoruz.”

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ömer Duysal:
“1939’da Nazi ordularının Polonya’ya girdiği tarih olan 1 Eylül, İkinci Dünya Paylaşım Savaşı ve tarihte yaşanan bütün savaşlara karşı çıkış ile sembolize olmuş; güncel anlamını ise süregelen savaşlara karşı barışın ve adaletin gerekliliğine vurgu yapılmasıyla kazanmıştır. Bu çerçevede 1 Eylül, tek tek ülkelerin iç gündemleri ile dünya çapındaki gündemler arasında savaş, sömürü ve eşitsizlikler dolayısıyla bağların kurulduğu ve savaş lobilerinin yargılandığı bir gün olmuştur. Bu gerçeği görmek ve ifade etmek, biz mühendisler için taşıdığımız bir dizi yapıcı mesleki sorumluluk yanı sıra bir görevdir. Bizler bu kapsamda, ABD’nin başını çektiği Afganistan ve Irak’taki işgal ve katliamları; ABD desteğindeki İsrail’in Filistin halkı üzerindeki terörü ile 11 Eylül sonrasında dünyanın bir savaş alanına çevrilmesini kınıyoruz. Bu kapsamda ve BOP’un bir parçası olarak ülkemizde de istikrarsızlık ve terör ortamı yaratılmasına çalışılmakta, ülkemizde düşmanlık tohumları ekilmektedir. Bizler aynı şekilde kaynağı ne olursa olsun ülkemizi bir iç savaş ortamına sürüklemeye yönelik tüm girişimleri de şiddetle kınıyoruz. Bizler, emperyalist odaklarca belirlenen ve dışa bağımlılıkla karakterize olan teslimiyetçi, savaş ve şiddet yanlısı politikalara karşı çıkıyor ve ülkemizin bağımsızlığını, halkların kardeşliğini, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin egemen kılındığı bir iç ve dış politika bütünlüğünü, savunuyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü bu bilinçle kutluyor, meslektaşlarımızı ve kamuoyunu bu özlemlere duyarlı olmaya çağırıyoruz.”

DTO Başkanı Necdet Özer:
“1 Eylül Dünya barış gününde, savaşın, terörün tamamen bittiği, kardeşliğin, dostluğun, insanlığın bütünleştiği bir dünya için hepimiz el ele verelim. Ayrıca bugünün önemini fırsat bilerek Pakistan’ın içinde bulunduğu felaketten çıkarmak için hep birlikte seferber olup yardım elimizi onlara uzatalım. Din, dil, ırk, mezhep ve ülke ayırt etmeden muhtaç durumda olan herkese elimizden gelen çabayı yapmaktayız ve her zaman da yapmaya hazırız. Kurtuluş savaşı zamanında da Türkiye için tüm olanaklarını kullanan Pakistan halkı, haftalarca süren şiddetli muson yağmurlarının ardından sele teslim olarak yüzyılın insanlık dramını yaşamıştır. Normalden çok daha uzun süren bu muson yağmurları, son yılların en büyük sel felaketine neden olmuştur. Binlerce kişi hayatını kaybetmiştir ve binlerce kişi kayıp durumdadır. Milyonlarca kişi ise evsiz, aç ve susuz kalmıştır. Tüm geçim kaynakları, okullar, hastaneler, yollar ve altyapılar gibi önemli gereçler yok olmuştur. Bu üzücü olay için ülkemiz ve ilimizden çeşitli yardım kampanyaları başlatılmıştır. Biz de her zaman bu tarz felaketlere “birlikten kuvvet doğar” mantığıyla yaklaşarak üzerimize düşen görevi yerine getirmiş bulunuyoruz. Onların da zamanında bizler için ellerindeki tüm imkânları seferber ettiklerini düşünürsek biz de onlar için daha çok seferber olmalıyız diye düşünüyorum. Bu hassasiyetle Türk insanı olarak Pakistan halkının yaralarını kısa süre içerisinde saracağımıza inanıyoruz. Bizleri oldukça üzen bir diğer olay ise Rize’deki sel felaketidir. Rize’de ve Pakistan’da hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kalanlara sabır diliyoruz. Afetzedelere de bir an önce toparlanmalarını diliyoruz.”

Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Osman Kandemir:
“Günümüzde de küresel emperyalizmin kuşatma ve yok etme atağı, etki alanını genişleterek sürmekte, Irak’tan Filistin’e, Afganistan’a kadar insan ve yaşam karşıtı eylemlerini sürdürmektedir. Bugün milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya, doğal felaketler karşısında çaresizken ve küreselleşmenin kendilerine karşı açtığı savaşta ölüm-kalım savaşı verirken, bu insanlara yardım eli uzatmak yerine, kaynakların silahlanmaya ve savaşlara ayrılması, insanlığın en büyük çelişkisidir. Sonu getirilemeyen çatışmalar, terör ve şiddet, dünyanın birçok noktasında insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Ülkemizde ise hukukun göz ardı edildiği, yargının güçler ayrılığı ilkesine son verilerek iktidara bağımlı kılınmak istendiği, karşıt seslerin içeri tıkıldığı bir ortam yaratılmış durumda. Demokrasinin, eşitliğin ve kardeşliğin temel değeri olan insan hakları, şiddet ve baskı politikalarıyla var olan dış güçlerle yapılan pazarlıklarda, hiç çekinmeden tartışma konusu edilebilmektedir. Barıştan yana duruş sergilemek, emekten ve demokrasiden yana olmaktır. Siyasal iktidarın çıkarmaya çalışacağı yasalara karşı mücadeleden yana olmaktır. Sorunların çözümünde barışçıl yöntemleri savunmak, sosyal, kültürel ve insani haklara saygı göstermektir. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, dünyanın dört bir yanındaki şiddet ve terör eylemlerini nefretle kınıyoruz, lanetliyoruz. Barışın, sevginin ve hoşgörünün herkes tarafından yaşam biçimi olarak benimsendiği; savaşın, terörün, çatışmanın, şiddetin, kavganın olmadığı bir dünya dileklerimizle, tüm halkımızın ve dünya halklarının Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz.”

Denizli Barış Girişimi iki dilde açıklama okudu
Denizli Barış Girişimi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde basın açıklaması yaptı. Barış çağrısı yapılan ve askeri operasyonlara son verilmesi istenen açıklama metni, Türkçe ve Kürtçe olarak okundu. Bazı siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek oluşturdukları Denizli Barış Girişimi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, Delikliçınar Meydanı’nda, basın açıklaması yaptı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı basın açıklaması öncesinde, Denizli Barış Girişimi üyeleri, Belediye Sanat Merkezi önünde toplandı ve Delikliçınar Meydanı’na kadar slogan atarak yürüdü. Türkçe ve Kürtçe olarak iki defa okunan açıklama metninde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlara son vermesi istendi.