Zeybekci uyardı: ”Kent, sel felaketinin eşiğinde”

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ), Denizli Belediyesi, TÜBİTAK, Bağlantısızlar ve Diğer Kalkınmakta Olan Ülkeler Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin işbirliği ile düzenlenen “Uluslararası Şehirleşme, Arazi Kullanımı, Toprak Kaybı ve Çevre Çalıştayı” başladı.
Arazilerin yanlış kullanımı ve çevresel problemlerin konu edildiği çalıştay, PAÜ Kongre ve Külrü Merkezi’nde düzenlenirken, 35’i yabancı yaklaşık 200 bilim insanının katılacağı belirtildi. Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, çalıştayın açılış konuşmasında, kent merkezi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Yakın zamanda Marmara’da peşi sıra yaşanan sel felaketlerinin yol açtığı büyük kayıp hafızalardan silinmezken, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, felaketlerin yaşandığı dere yataklarına vurgu yapıp, Denizli’yi de aynı kaderin beklediği uyarısında bulundu.
Zeybekci, “Denizli’nin büyük bir bölümü 9 dere yatağı üstüne kurulmuş. Kent bu 9 dere yatağından dolayı sel tehdidi altında. Her an bir felaket yaşanabilir. Gökpınar, Bağbaşı, Kınıklı, Servergazi, Çamlık, Demokrasi Meydanı, Molla Dereyatağı, Yeşilyurt, Gümüşçay bölgelerinin üst kısımlarında bulunan dev kayalar olduğunu görürsünüz. O kayaların tamamı geçmişte dağlardan ve derelerden geldi. Bir gün tekrar gelecekler. Kentin hemen hemen tamamı sel tehdidi altında” dedi. Felaket tellallığı yapmadığını işaret eden Zeybekci, “Biz bu dere yataklarını 1/25 binlik haritalara işleyerek, korumaya çalıştık. Çevre ve Orman Bakanlığı da aynı şekilde 1/100 binlik haritalara işledi. Ancak bu bölgelerde 10 binlerce insan yerleşmiş. Bu alanların boşaltılması kolay değil” diye konuştu.

Doğa intikamını alır
Söz konusu bölgelerin tamamen dere yatakları önünde olduğunu ifade eden Zeybekci, “Bugünkü koşullarda boşaltılması hemen hemen imkansız. 9 dere yatağını DSİ ve Çevre Orman Bakanlığı yetkilileriyle inceledik. Buradaki tehditleri gördük. Sel bentleri oluşturmak için büyük bir çalışma başlattık” diye konuştu. Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suyun hafızası milyonlarca yıldır. Geçtiği yeri asla unutmaz. ‘Dere yatağı vasfını kaybetmiştir’ diye rapor verilerek, yapılaşmaya izin veriliyor. Bu acizliktir. Dere yatağının arkasındaki dağları ortadan kaldırdınız mı ki böyle bir rapor hazırlıyorsunuz? Gün gelecek su geçtiği yataktan yine akacaktır. Tabiat intikamını alacaktır. Doğayla inatlaşılmaz. Aklımızı kullanmazsak İstanbul’da olduğu gibi pislik yağar” dedi. 9 dere yatağının asıl sahibi suyun bir gün mutlaka geleceğini vurgulayan Zeybekci, “Aklımızı kullanıp sahipleri gelmeden oradan çıkmak zorundayız. Domuz Deresi önünde askeri bölge önüne yapılan uyduruk kanallar sele engel olamaz. Burada suya 90 derece dön o şekilde git diyoruz. Ama felaket oraya geldiğinde dönmeyecek. Biz Denizli’yi yeniden düzenliyoruz. Çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ama o vadileri boşaltmamız gerekir. Vadilere bir an önce büyük kaya ve taşları engelleyici bentler yapmalıyız. Bu konuda bugüne kadar hassasiyet gösteren Çevre ve Orman Bakanlığımızın bundan sonrada desteğini bekliyoruz” diye konuştu.