“BASINA SANSÜR UYGULAMASI KAYGI VERİCİ”

Koptur, Kırşehir Postası Gazetesi’nde çalışan gazeteci Havva Karakaya’nın Kırşehir Belediyesi’nde görevli çalışanlarla ilgili yazdığı bir haber nedeniyle 375 gün gazetecilik mesleğinden men edilme cezası aldığını hatırlatarak, “Kararın dayanağı olarak ise gazetecilik mesleğinin “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” olarak değerlendirilmesi gösterildi. Aynı zamanda basın özgürlüğünün kullanılmasında demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak (!), sınırlamaların olmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekilerek, gazeteci Karakaya, ifade özgürlüğü dışındaki belli haklarından da yoksun bırakıldı. Demokratik bir toplumun gereklilikleri arasında gösterilen basın ve ifade özgürlüğüne uygulanan bu yaptırım bir basın emekçisini, mesleki sınırlılıkların yanında, siyasi hakları, sendikal örgütlenme hakkı, serbest çalışma koşullarından da yoksun bırakmaktadır” dedi.
Koptur sözlerine şöyle devam etti “Sahip olduğumuz en değerli hakkın, ifade özgürlüğünün elimizden alınmaya çalışıldığı, demokrasi ve insan haklarının yara aldığı bu süreçte, neredeyse basın özgürlüğünden de söz edilemeyecek hale gelmesi son derece kaygı verici bir durumdur. Siyasal alana hakim olan anlayışın, giderek emeği, düşünce ve ifade özgürlüğünü hedef alır hale gelmesi, gerek hukukun temel ilkeleri, gerekse kararın dayandırıldığı demokratik toplum ideali ile de bağdaşmamaktadır. Basının sustu(ruldu)ğu yerde, toplumun haber alma özgürlüğü de kısıtlanmakta; demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü yok sayılmaktadır. Eğitim-İş Sendikası olarak basında sansürün kaldırılışının ardından yüz yılı aşkın süre geçmişken, basın özgürlüğüne uygulanan sansürün yeniden gündeme gelmesini kaygı verici buluyoruz. Tüm demokratik kitle örgütlerini ve basın emekçilerini; bu zorlu süreç karşısında güç birliği ve dayanışma içerisinde olmaya, hukuk mücadelesinde basın emekçisi Havva Karakaya’nın yanında olmaya çağırıyoruz”