REKLAMI GEÇ

Denizlili eğitimcilerden Denizlihaber’e özel 24 Kasım açıklaması

Denizlili eğitimcilerden Denizlihaber’e özel 24 Kasım açıklaması

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim İş Başkanı Özbay, Türk Eğitim Sen Başkanı Demirtaş ve DEYDER Başkanı Aydın, Denizlihaber okurları için kaleme aldı. İşte eğitimci başkanların gözünden 24 Kasım değerlendirmeleri.

/ DENİZLİHABER / 24 Kasım 2012 Cumartesi, 00:04

Eğitimci başkanlar Denizlihaber.com okuyucuları için yazdı…
Turgay DEMİRTAŞ
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı

Son zamanlarda sorumluluk makamlarını işgal edenlerin öğretmenlere yönelik ilgisiz tavırları eğitimcileri yaralamaktadır. Hatta kimi zamanlar kayıtsızlığın yanında öğretmenlere karşı gerçek dışı ithamlarda bulunmakta, öğretmenlerin izinlerinin çok olduğu, buna karşılık maaşlarının daha yüksek olduğu ve bu yönüyle de diğer memurlara karşı haksızlık yarattığı gibi çok çirkin ve yersiz yakıştırmalarda bulunulmaktadır.

Bu tutumlar ve söylemler öğretmenlik mesleğinin itibarını değersizleştiren sonuç doğurmaktadır.

Öğretmenin kaybedilmesi; geleceğimizin kaybedilmesi yani Türkiye’nin kaybedilmesi demektir.

Toplumun tüm kesimlerinin ve en başta da ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin itibarını korumak ve yükseltmek görevleri ve sorumlulukları olmalıdır.

Öğretmenlerimizin aylık ücretlerinin yetersizliğinden atama ve nakil sorunlarına, ek ödeme oranları artırılmadığı için maaşlarının neredeyse kamudaki en düşük memur maaşı haline gelmişken neredeyse hergün haber bültenlerine konu olan öğretmene şiddet vakalarına, 4+4+4 sisteminin getirdiği dengesizliklerden ötürü onbinlerce sınıf öğretmeninin yaşadığı mağduriyet.

Bütün bunlara rağmen başarımızın cumhuriyetin başarısı olduğunun bilinci ile yılmadan, bıkmadan ve yorulmadan; fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz.

Yaşadığımız bütün olumsuzluklara , herkese ve herşeye rağmen; problerimizin ve beklentilerimizin birgün dahi olsa toplumun tüm kesimlerinin gündemine getirilmesinin bir fırsatı olarak gördüğümüz 24 Kasım Öğretmenler Gününü inat ve ısrarla kutlamaya devam edeceğiz.

_______________________

Kadem ÖZBAY
Eğitim İş Şube Başkanı
Öğretmenliğin, öğrenmeye rehberlik etme işi olduğunu bunun maddi değerinden öte manevi değerinin yüksekliğini ve sorumluluğunu
her zaman
her koşulda
herkesten
daha iyi bileceksin.

Öğretmenliğin boyunca birbirinden farklı duygulara, düşüncelere, genetik yapılara veya fiziksel özelliklere sahip olan birçok kişiyle karşılaşacaksın. Bu kişilerin cinsiyetine, dinine, ırkına, ailesinin kim olduğuna bakmaksızın bilgilerini aktarıp, onlara doğru model olmalısın. Onların her birinin bireysel özelliklerine göre davranış geliştirebilmeli mesleki alan bilgin kadar, insan psikolojisinde de yeterli birikime sahip olduğunu göstermelisin. Bireysel olarak hangi dünya görüşüne sahip olursan ol tek amacın fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek olmalıdır.

İşte bütün bunları bilerek ve isteyerek gelecek nesillere inananlar olarak mesleğimizi seçtik.Öğretmenliğin görev ve sorumluluklarının oldukça fazla olduğunun bilincindeyiz.

24 Kasım 1928 tarihinde Bakanlar Kurulunca resmi olarak başöğretmen unvanını alan Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de biz öğretmenler için söylediği gibi;

“Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Hakikî zaferi siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve mutlaka muvaffak olacaksınız! Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz. Ve sizin tesadüf edeceğiz engelleri kıracağız.”

“Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.”

İşte bu sözlerin ışığında cumhuriyetimizin ve devrimlerinin bekçiliğini, anlatıcılığını her zaman kendimize vazife bilmeliyiz. Yine çok iyi bilmeliyiz ki geçmişten günümüze günümüzden geleceğe toplumun her kesimini yetiştirenler bizleriz. Öğrencilerimiz bir gün karşımıza işini layıkıyla yapan bir mesleğin bir ferdi olarak çıkabileceği gibi bizleri yönetmeye talip olan bakan veya başbakan olarak da çıkabilir. Bu kişiler yıllar önce karşımızda parmak kaldırarak söz isteyen saygılı bir öğrenciyken yıllar sonra herkesin önünde utanmadan parmağını sallayarak bizi tehdit eden mesleğimizi ve kişiliğimizi itibarsızlaştıran biri de olabilir.

Bugünün mevki sahipleri ve yandaşları;

Günümüzde her ne kadar itibarsızlaştırmak istese de kutsal mesleğimizi, saygı göstermeseler de emeğimize, ülkenin her yerinde ve her türlü koşullarda topluma sunduğumuz bilginin, okumuş cahil beyinlerinde tam olarak karşılığını bulamasa da Atasına ve onun bıraktığı devrimlerine ihanet içinde de olsalar, herkesin umudunu söndürüp ve bizi her geçen gün karanlığa itmeye de çalışsalar, şahsi menfaatlerini toplumun önünde de tutsalar;

Bizler her türlü koşulda yeni nesle umut olmaya, yolunu kaybedenlere veya şaşıranlara rehber olmaya devam edeceğiz.

Çünkü biz öğretmenlerin denizler kadar engin bir sabrı, bitip tükenmeyen meslek aşkı, minik yüreklere taşan karşılıksız sevgisi var. Bazen bir anne şevkâti, bazen bir arkadaş desteği, bazen dayanacak bir omzu var.

Hangi sevgi ürkek gözlerle sana bakan küçük çocuğa sunduğun kadar değerli ve hangi umut on altısında bir genci düştüğü karanlıktan çıkaracak kadar kutsaldır ki. Değerini hiçbir maddi zenginliğin doyuramayacağı bir gülümseme, bir başarı telefonu, ellerinize sarılan saygı dolu bir öpücük başka hangi mesleğe lütfedilmiştir.

Bu işe gönül vermiş, öğrencisinin derdini dert edinen, onunla çocuklaşan, onunla ağlayan ve onun büyüdüğünü görüp gururlanan kişi gerçekten öğretmendir.

Ne yazık ki bu kutsal mesleğe günümüzde hayli itibar kaybettirilmeye çalışılsa da bir öğretmen hiçbir zaman umudunu yitirmemelidir. Yine ışık olmalı,yine doğmalı ve yeniden yükselmelidir.

Ve bugün daha öncede olduğu gibi;

Yine bir 24 Kasım sabahı bütün masumiyetiyle en az bir öğrencimiz öğretmenler gününüz kutlu olsun diyecek bizlere. Kim bilir belki de o öğrenci yarının gerçek bilim insanı, yarının saygın devlet adamı, yarının Başöğretmen Mustafa Kemal’idir.

Bunun hayali bile yeter öğretmen sen!

____________________________

Gökhan AYDIN
DEYDER Başkanı

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenlerimize büyük değer vermiş, onların yetiştireceği nesillerin ülkenin geleceğini şekillendireceğine işaret etmiştir. Mustafa kemal, dünyanın en saygı değer unsurlarından biri olarak işaret ettiği öğretmenlerin, halk ile iç içe olması gerektiğini ve yetiştirecekleri öğrencilerin fikren, ilmen ve bedenen üstün meziyette olacak şekilde eğitilmesinin amaçlanmasını istemiştir.

24 Kasım öğretmenler gününde Başöğretmen Mustafa Kemal’i saygıyla anıyor; ülkemiz için fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeye devam eden tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyoruz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı