Eğitim- İş 2 yaşında
Kuruluşunun 2. yıldönümü nedeniyle DGC Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Eğitim İş Sendikası Denizli Yönetim Kurulu, hiçbir siyasi partiye bağımlı olmadan örgütlü öğretmen hareketinin liderliğini geri almayı amaçladıklarını belirtti.
/ DENİZLİHABER / 18 Ekim 2007 Perşembe, 00:00
Denizli Eğitim İş Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Şube Başkanı Dikmen Onat, Cumhuriyet’in aydınlanma devrimlerinin, Eğitim-İş tabelasıyla yeniden tarih sahnesine çıkarak örgütlü öğretmen hareketinin liderliğini geri almak ve kamu çalışanlarının girdiği sendikal mücadelesini krizden çıkarabilmek için yola çıktıklarını söyledi. Onat, Eğitim İş’in mücadele alanına girmesiyle birlikte, hukuki ve siyasi eylemsellik sürecinin gözle görülür bir yükselişe geçtiğini vurguladı.
Belli başlı sendikaların hepsinin bir siyasi parti ya da partilerin iş kolu içerisindeki dar ve parti çıkarlarının takipçiliğini yapan uzantıları olarak değerlendiren Onat, “Biz, dar bir alana sıkıştırılan ve temsil krizine neden olan bu görüntüyü kabul edilemez buluyoruz. Eğitim İş, kendi değerlerine sahip çıkan siyasi yapılara destek olabilir, onlarla ortak çalışma yapabilir. Asla sendikal bağımsızlığı sarsacak şekilde ilişki kuramaz. Grevli – toplu sözleşmeli sendikal yapı hedefi Eğitim İş’in vazgeçilmez mücadele alanlarıdır. Yine eğitim çalışanının, ülkemizi her alanda çağdaş ölçütlere taşıyabilecek ve aynı şekilde bu gün yaşadığımız gerici kıskacı doğru okuyabilen bir nesil yaratabilmeleri için yeterli donanım ve altyapı olanaklarının elde edilebilmesi mücadelesini verir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkaracağı yönetmelikleri önce öğretmenlere danışması gerektiğini belirten Dikmen Onat, “Norm kadro yönetmeliği, olması gerekenden farklı uygulanmakta ve kadrolaşmaya yönelik atamalar yapılarak bu yönetmelik delinmektedir. Eğitim İş olarak AKP hükümetine sesleniyoruz; önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için gelin siyaseti okullarımızdan uzak tutalım, gelin okullarımızın ve eğitim çalışanlarının yığılmış sorunlarını çözelim. Gelin okullarımızı çağdaş bilim yuvaları haline getirelim. ABD ve AB’nin dayatmalarıyla bu gün artık sadece adının milli olduğu söylenen Milli Eğitim Bakanlığı, acil olarak yarınlarımız olan çocuklarımızı ve gençlerimizi vatan sevgisiyle donatarak tam bağımsız Türkiye bilinciyle ulusal eğitim bakanlığı haline getirelim” diye konuştu.