REKLAMI GEÇ

Eğitim İş’in yıl sonu değerlendirmesi: Kara tablo

Eğitim İş’in yıl sonu değerlendirmesi: Kara tablo

Denizli’de 190 bin öğrenci karne sevinci yaşadı ama Eğitim İş’in eğitim yılı değerlendirmesi tablonun iç açıcı olmadığını gösterdi. Keyfiyetin beraberinde getirdiği pek çok sorun ‘bilimsel ve laik’ eğitimden giderek uzaklaşıldığını gösteriyor.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 16 Haziran 2019 Pazar, 11:34

Öğrenciler, zorlu bir sürecin ardından cuma günü eğitime yaz tatili molası verdi. Denizli’de 190 binin üzerinde öğrenci ile öğretmenleri için dinlenme dönemi başladı. Denizli’de Eğitim İş’in her yıleğitim sezonu sonrası yaptığı değerlendirmede eğitim sisteminde çok büyük sorunlar olduğu anlatıldı. Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan imzasıyla kamuoyuna paylaşılan değerlendirmede ‘ben yaptık olducu’ anlayışın eğitim sistemini ideolojik bakış açısı ile yönlendirdiği ve bilimden uzaklaştırdığı görüşünü savundu. İşte o önemli değerlendirmenin detayları.

SİSTEM YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ
Eğitim İş sistemdeki en önemli sorunlardan biri olarak sık sık yönetici ve uygulama değişiklerini gösterdi. Ak Parti döneminde Milli Eğitim Bakanı’nın 7 kez değiştiğini ve her yeni gelenin atılan adımların tam tersi yönde hareket ettiğini sistemde 15 kez köklü değişime gidildiğini işaret etti. Eğitim İş sistem değişikliklerine ilişkin ise; ‘Her değişiklik beraberinde çözümsüzlüğü getirdi’ notunu düştü.

ÖĞRENCİLER TARİKAT VE CEMAATLARA MAHKUM EDİLDİ
Bakanlığın dernek ve vakıflarla yaptığı işbirliği, eğitimi özelleştirme girişimi, karma eğitimden uzaklaşması gibi etkenlerin öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin kucağına itildiği gerçeğini ortaya çıkardığını savunan Eğitim ayrıca taşımalı,iki eğitimler, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, okullarda altyapı yetersizliği, örgün eğitimin dışına çıkılması, sınav sistemi ve müfredatta yapılan değişiklikler, öğretmene yönelik şiddet gibi başlıkların da başlıca sorunlar olduğunu hatırlattı. Eğitimde etik kuralların ayaklar altına alındığı ve dinselleşme çabalarının da varlığına işaret eden Eğitim İş, Anadolu liseleri ve mesleki ve teknik eğitim kurumlarında karma eğitim şartının kaldırıldığını hatırlattı. Eğitimi haremlik-selamlık diye ayıran düşüncenin çocukları eğitmek yerine cinsel kimlikleri ile ön plana çıkarmaya çalıştığını ve bilimsel eğitimde bu düşünceye yer olmadığını anlatan rapor, zorunlu okul öncesi eğitimin okullaşma oranını hızla düşürdüğünü savundu.

ÇOCUKLAR OKULA GÖNDERİLMİYOR
Bakanlığın okullaşma oranındaki yetersizlik sorununu çözemediğine değinen değerlendirmede yüzde 99,57 olan oranun 2018 yılında yüzde 91,5’e düştüğünü işaret etti. Genel tabloda okullaşma oranının geriye doğru seyrettiği anlatılan değerlendirmede özellikle orta öğretimde öğrencilerin açık liseye yönlendirildiğini, oysa çocukların örgün eğitim hayatlarına devam etmesi gerektiğinin önemi vurgulandı.

BÜTÇEDE EĞİTİME GEREKLİ PAY VERİLMİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirgin sorunlarına rağmen bütçeden yeterli payı alamadığını savunan Eğitim İş,  okul, derslik ve öğretmen ihtiyacı ile altyapı sorunlarının devam ettiğini savundu. Hükümetin eğitime aktardığı bütçenin ancak zorunlu harcamalar için yeterli olduğuna değinilen değerlendirmede; eksiklerin giderilemediği kaydedildi.

İKİLİ VE TAŞIMALI EĞİTİM SORUNLARI SÜRÜYOR
Değerlendirmede ikili eğitim ve taşımalı eğitime ilişkin bölümde şu görüşlere yer verildi: “2017-18 eğitim-öğretim yılı verilerine göre ilköğretim kurumlarının yüzde 14.4; ortaöğretim okullarının ise yüzde 6.4’ünde ikili eğitim yapılıyor. MEB verilerine göre, 2019 sonuna kadar ikili öğretimin kaldırılması için Türkiye genelinde 57 bin 132’si temel eğitimde, 1.630’u ise orta öğretimde olmak üzere toplam 58 bin 762 derslik yapılması gerekiyor. Ancak MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay ile bunu gerçekleştirmek mümkün görünmüyor. Taşımalı eğitime baktığımızda, toplam 43 bin 405 okul, 12 bin 55 merkez okula taşınmaktadır. Taşınan öğrenci sayısı ise 810 bin 35’tir. Eğitimlerine devam etmek için yerleşim yerlerine en yakın ilçelere giden öğrenciler Aladağ’da olduğu gibi devlete ait yurt olmadığı için yine cemaat ve tarikatların yurtlarına yönlendirilmektedir”

ORTA ÖĞRETİMDE EĞİTİM EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞECEK
Eğitim İş Başkanı Aydoğan’ın imzasını taşıyan değerlendirmede, orta öğretimde reform olarak gösterilen yeni modelin orta öğretimde eğitimdeki eşitsizliği derinleştireceği vurgusu yapıldı. Sistemin bilimsellikten uzaklaştığına değinen Aydoğan; “Getirilmek istenen yeni sistemde, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe, beden eğitimi, resim, müzik gibi gençlerin pozitif bilimlerle temasını sağlayan, neden sonuç ilişkisi kurmasını öğreneceği ya da kişisel gelişimine fayda sağlayacak dersler, seçmeli ders olarak belirlenmişken din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu ders olarak belirlenmesi, Bakanlığın ‘modern’ söylemleri altında bilimsellikten ne kadar uzak bir anlayışın yattığını bir kez daha göstermiştir. Tekrar söylüyoruz: Fırsat ve imkan eşitliğine dayalı, bilimsel ve objektif kriterleri içeren bir eğitim modeline geçilmelidir.

ÖĞRETMENLER GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR
Eğitim İş tarafından yapılan bir çalışmada öğretmenlerin önemli bir bölümünün geçim sıkıntısı çektikleri belirtilirken bu konuya ilişkin görüşler de yıl sonu değerlendirmesinde yer aldı. 23 ilde 1060 öğretmenle yüz yüze görüşülerek bir çalışma yaptıklarını kaydeden Şube Başkanı Aydoğan, “Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 77,83’ü öğretmenliğin saygın bir meslek olma özelliğini kaybettiğini belirtirken, yüzde 64,72’si borçları nedeniyle motivasyonunun azaldığını söylüyor. On öğretmenden dördü daha çok gelir elde edebileceği bir iş bulması halinde öğretmenliği bırakacağını ifade ediyor. Araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 42,17’si ikiden fazla kredi kartı kullanıyor ancak yüzde 29,25’i kredi kartının sadece asgari borcunu ödeyebiliyor. Öğretmenlerin yüzde 32,55’i şahıslara borcu olduğunu belirtirken, yüzde 22,36’sı ek iş yapıyor” dedi.

İŞTE DEĞERLENDİRMENİN SONUCU
Yapılan çalışmanın sonuç kısmında sorunlar tekrar anlatılırken bakanlığın somut ve yapısal çözümler getirme amacının olmayışına vurgu yapıldı, eğitimin ticarileştiği, özelleştiği ve dinselleştiği vurgusu yinelendi. Aydoğan değerlendirmesinin sonuç bölümünde şu görüşlere yer verdi:

“Daha önce defalarca söylediğimiz gibi eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılmasının, çocukların nitelikli bir eğitime ulaşabilmesini sağlamak için bugüne kadar izlenen bilimsel olmayan eğitim politikalarını tamamen değiştirmekten geçmektedir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır. Eğitim-İş olarak, parasız, bilimsel, demokratik, laik, ulusal ve karma eğitim mücadelemize, Atatürk’ü ve devrimlerini anlatmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış tüm eğitim emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Yolumuz çağdaş uygarlık yoludur, yolumuz Cumhuriyet yoludur ve bu yoldan asla dönmeyiz”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı