REKLAMI GEÇ

Kötü karneye aşırı tepki vermeyin

Kötü karneye aşırı tepki vermeyin

Denizli Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyhan Balcı Şengül, anne ve babaların kötü karneye verdiği aşırı tepkinin çocuklarda evden kaçma ve intihara neden olabileceğini söyledi.

/ DENİZLİHABER / 12 Haziran 2008 Perşembe, 00:00

Cuma günü, ilk ve orta dereceli okullarda tüm öğrenciler, karne alacak. Uzman Dr. Şengül, öğrencilerin alacağı karne sonucunda, bazı evlerde sevinç ve gurur, bazı evlerde üzüntü, kızgınlık ve öfke bazılarında ise sessizlik yaşanacağını hatırlatarak velileri uyardı.

“Tepkileriniz yıkıcı değil yapıcı olsun”

Şengül, velilerin karneye aşırı tepki göstererek çocuğunu başarısızlıkla suçlaması, aşağılaması, küçük düşürmesi, fiziksel şiddet uygulamasının çocukta evden kaçma ve intihar girişiminde bulunma gibi davranışlara yol açabileceğini söyledi. Şengül, “Karne korkusu ve sonrasında görülen bu davranışların altında, çocuğun karneden çok ailesinin karnesine karşı vereceği tepki ile ilgili kaygıları ve depresif temalar yatmaktadır. Hiç unutmamak gerekir ki çocuklar karnesindeki kırık notu umursamaz ve aldırmıyor gibi gözükse de üzgündür ve hayal kırıklığı yarattığının farkındadır” diye konuştu.

“Karne sadece öğrencinin değil, aynı zamanda velilerin de”

Uz. Dr. Şengül, karnenin sadece öğrencilerin akademik başarılarının bir karşılığı olmadığını, anne, baba, öğretmen ve eğitim sisteminin bir karnesi olduğunu hatırlattı. Şengül, “Veliler karneyi eline alıp, çocuklarına tepki göstermeden önce başarının da, başarısızlığın da, iyi notun da kırık notun da aynı zamanda kendi karnesi olduğunu unutmamalı. Veliler şu soruları açıkça kendine yöneltmeli: Aile olarak en başından beri sorumluluklarını bilen, ödev ve derslerini önemseyen, özgüveni yerinde olan bir çocuk yetiştirebildik mi? Huzurlu bir aile ortamı sunabildik mi? Çocuğumuzun kapasitelerini ilgi alanlarını yeterince tanıyor muyuz? Acaba çocuğumuzla ilgili beklentilerimiz onun yeteneklerine uygun mu? Hedeflerimiz gerçekçi mi? Ondan istediklerimiz bizim yapmak istediklerimiz ya da başaramadıklarımız mı? Çocuğumuzun eğitim döneminde öğretmen ve okulla yeterli işbirliği yaptık mı? Şimdi hesabı sadece ve sadece çocuğumuza kesmeye hakkımız var mı? Bunlar anne ve babanın karnedeki payı” diye konuştu.

“Çocuklarınızı başkalarıyla karşılaştırmayın, anlamaya çalışın”

Anne ve babaların çocuğunu olduğu gibi kabul etmesi gerektiğini kaydeden Şengül, çocuklarını başkalarıyla karşılaştırmak yerine sadece kendi kapasitesini kabul edip, çocuğun yapabileceklerini ön plana çıkarmak gerektiğini ifade etti. Şengül, “Çocuğumuzun duygularını ifade etmesine olanak vermeliyiz. Bu durum karşısında kendi duygularımızı dile getirmeliyiz. Başarısızlığın nedeninin çocuğumuzla birlikte değerlendirilip, çözüm yollarını beraber araştırmalıyız. Baş edemediğiz durumlar da uzmandan yardım alınması gerektiğini hatırlamalıyız. Anne-baba olarak sevgimizin koşulsuz karnedeki notlardan bağımsız olduğunu ona hissettirmeliyiz” dedi. Şengül, “Çocuğumuz kendisine özgü başarıları kadar başarısızlıkları da olan bir birey. Şimdi almış olduğu kırık not geri kalan öğrenim dönemindeki eksiklikleri birlikte değerlendirilebilmeniz için bir fırsat. Bu dönemde vereceğimiz uygunsuz tepkiler ileride çocuğumuzun kaygılarını pekiştirebilir sınav kaygısına yol açabilir, daha dramatik davranım bozukluklarına yola açabilir. Aile olarak otoriter, aşırı kuralcı, aşırı kontrolcü, aşırı koruyucu olmaktan kaçınmalı; destekleyici sorumluluklarının farkında, öz güveni yerinde olan bireyler yetiştirmek için çabalamalıyız. Çocuğunuzun sizi model aldığını akılınızdan çıkarmayın” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı