Onlar imkansızı başardı!

Fridevs Çiftaş, Elif Ceyhan, Perihan Nur Bektaş, Zeynep Mengi ve Şeyma Haşlak.. Durmuş Ali Çoban Lisesi’nde öğrenim gören bu 5 kız öğrenci, geçtiğimiz hafta Denizli’de sessiz sedasız gerçekleştirilen liseler arası bir atletizm yarışmasının kızlar dalında hem ferdi hem takım olarak rakiplerine fark atıp ilk sıraya oturdu. 13 madalya toplayan başarılı öğrencilerin ilgi çeken yönü ise, şampiyonada ipleri göğüslemelerinden çok, şampiyonluğun altında yatan traji komik gerekçelerdi.

Düşse bir yerini kıracaktı

Elif Ceyhan, < ?xml:namespace prefix = st1 ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:smarttags" />100 metre engellide altın, 400 metre engellide ise gümüş madalyayı aldı. Engelli koşu antrenmanlarını okulunun beton zeminli bahçesinde yapan Elif’in çok fazla şansı yoktu. Ayağının sendelemesi ya da atlama sırasında engellere takılması halinde beton zemine çakılacağı bilinciyle antrenmanlarda hiç hata yapmayan Elif’e, bu zorunluluk, başarıyı getirdi.

Tek şansı rekor kırmak!

Perihan Nur’un arkadaşı Elif’ten çalışma ortamı açısından avantajı yoktu. Okul bahçesini çevreleyen iki metrelik çim şeridin, kıraçbir bölümünü bulup burada eline aldığı kürekle üç adım ve uzun atlama için kendine uygun bir ortam yaratan Perihan Nur, sert toprağın ancak bir metrekarelik bölümünü yumuşatabildi.. Perihan Nur, mesafesini hep şampiyonada birinci olacak şekilde ayarladı. Antrenmanlarda daha az atlasaydı, sert zemine düşüp kendine ciddi oranda zarar verecekti. Perihan Nur, uzun ve üç adım atlamada altın madalyayı aldı.

Ya belini kıracaktı ya şampiyon olacaktı

Şeyma Mengi, okulu iki dalda temsil eden öğrencilerden biriydi. Yüksek atlamaya elverişli malzemeler olmadığı için Şeyma’nın antrenmanları için, okul merdivenlerinin yanındaki bir buçuk metre yükseliğindeki çim alan, minder yerine seçildi. Şeyma’nın yüksek atlama antrenmanlarında çıtaya dokunmadan geçmesi yeterli değildi. Bir de çimlere düşübilmek için 40 santimetre enindeki mermer bloğu da aşması gerekiyordu. En ufak bir yanlışın bel zincirini kırabileceğini bilen Şeyma, yüksek atlamada altın madalya kazandı.

Başka seçeneği yoktu

Şeyma, disk atma yarışması için de kendine uygun ağırlıkta bir taş buldu ama antrenman alanı bulma konusunda o kadar şanslı değildi. Arkadaşları gibi okul bahçesinde çalışan Şeyma’nın hata yapma seçeneği de yoktu. Çalıştığı alan ağaçlıktı ve her denemede Şeyma elindeki taşı ağaç dallarına çarptırmadan en uzak noktaya atmalıydı. Okulun yeşil alanı çok az olduğu için Şeyma’nın her atışı yine aynı noktaya düşmek zorundaydı. Yanlış bir atışın tenefüsünü okul bahçesinde geçiren ya da beden eğitimi dersinde olan arkadaşlarına zarar verecek olması Şeyma’yı disk atmada bronz madalyaya uzanan başarıyı zorunlu kıldı.

Onlar geri kalamazdı

Fridevs, 200 ve 400 metrede, Zeynep ise 800 metre koşusunda okullarını temsil ediyorlardı. Arkadaşları o kadar ciddi başarıların altına imza atmışlardı ki, Fridevs ve Zeynep’in şampiyonadan madalyasız dönmesi beklenemezdi. Onlar da kendilerinden bekleneni hatta daha fazlasını yaptı. Fridevs katıldığı iki dalda şampiyonluğu göğüslerken, geçen yılın Türkiye şampiyonu rakibine de tur bindirdi. Zeynep 800 metre uzun koşuda birçok rakibini geride bırakıp gümüş madalyayı aldı.

Ferdi başarılar da yetmez

Zeynep, Elif, Fridevs ve Perihan Nur, takım halinde katıldıkları bayrak yarışmasında da birinci oldu. 5-6 Mayıs tarihlerinde İzmir’de yapılacak Türkiye finallerinde Denizli’yi temsil etmeye hak kazanan 5 liseli kız, ödüllerini yine şampiyonoda olduğu gibi sessiz sedasız Durmuş Ali Çoban Lisesi’nde düzünlenen mütevazi bir törenle aldı. Okul Müdürü ve öğretmenlerinin yanı sıra öğrencilerin kutladığı ödül töreniyle taçlandırılan 5 başarılı genç kızın hedefi, Türkiye Şampiyonası’nda da dereceye girmek.