REKTÖRLÜK SEÇİMİNDE KÖRDÜĞÜM BAKALIM NASIL ÇÖZÜLECEK?

Pamukkale Üniversitesi’nin yeni rektörünü belirleyecek sürecin ilk ayağı 21 Ocak’ta öğretim üyelerinin sandık başına gideceği seçimlerle başlıyor. 600’e yakın öğretim üyesinin oy kullanacağı seçimler, halen rektörlük görevini yürüten tıp fakültesi kökenli Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç’ın 2007’deki atanma serüveni nedeniyle büyük önem taşıyor.

SEZER, İKİNCİ SIRADAYKEN ATAMIŞTI
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun damadı olan Ardıç, 2007’de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in inisiyatifi ile rektör tayin edilmişti. İkinci kez aynı göreve talip olan Ardıç’ın, ne kadar oy alacağından daha çok, YÖK tarafından Cumhurbaşkanı Gül’e sunulacak 3 kişilik listenin arasında yer alıp almayacağı ve eğer o listeye girerse Gül’ün nasıl bir tutum izleyeceği merak konusu… Gül, Kanadoğlu’nun damadını rektör olarak atasa da atamasa da karar haber değeri açısından büyük önem taşıyor.

ARDIÇ, RAHAT DEĞİL!
Ardıç, bu seçimlerde rahat değil. Çünkü 2007’de yapılan yeni rektörlük belirleme süreci, Pamukkale Üniversitesi’nde küskünleri de yarattı. Bu nedenle hem kendisine, hem de dönemin YÖK ve Çankaya’sına tepkiler var. 16 Şubat 2007’de yapılan seçimlerde 6 aday, meslektaşlarının tercihine başvurmuş, dönemin rektör yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı 156, Prof. Dr. Ardıç 114 ve Prof. Dr. Ender Düzcan 96 oyla ilk üç sırada yer almıştı. Seçimlere giren altı isim de yasa gereği YÖK yönetiminin önüne gitti.

TEPKİLER, EN BÜYÜK SIKINTI!
İlk tepki, YÖK tercihine olmuştu. YÖK, üçüncü sıradaki Prof. Dr. Düzcan yerine, dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’in önüne, seçimlerde 33 oy alarak 5. olan Prof. Dr. Bülent Topuz’un dosyasını koymuştu. İkinci tepki ise Sezer’in tercihi sonrası oluşmuştu. Sezer, önüne gelen üç isimden en yüksek oyu alan Bağcı yerine, Kanadoğlu’nun damadı Ardıç’ı rektör tayin etmişti. Bu atamanın ardından, Hüseyin Bağcı PAÜ’den ayrılıp akademik kariyerini Akdeniz Üniversitesi’nde sürdürme kararı aldı.

SİSTEME GÜVENSİZLİK ADAY YAPTIRMADI
2007 seçimlerinin şüphesiz mağdurlarından biri olan Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Düzcan, en yüksek 3. aday olmasına rağmen YÖK’ün tırpanına maruz kalmış, Çankaya Köşkü’ne ismi çıkarılmamıştı. 96 oyu hiçe sayılan Düzcan, 21 Ocak’taki rektörlük seçimlerinde aday değil. Bunun iki gerekçesi olduğunu söylüyor. İlki; YÖK ve Çankaya yapısının 2007’den çok daha farklı bir noktaya gelmesi, ikincisi ise mevcut seçim sisteminin, 2007 tecrübesi nedeniyle kendisinde yarattığı güvensizlik. Düzcan, “Mevcut sistem gördük ki meslektaşlarımızın tercihi ya da iradesine çok önem vermiyor” diye konuşuyor.

SAĞLIKÇILAR AĞIRLIKTA!
21 Ocak’ta yapılacak seçimlerin 8 adayı var. Adaylardan 4’ü tıpçı, geri kalan 4 isimden ikisi iktisat, biri mühendislik, bir diğeri ise fen edebiyat kökenli. Mevcut Rektör Prof. Dr. Ardıç’ın yanı sıra Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, PAÜ Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Bülent Topuz ve Ankara Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde klinik şefi olarak görev yapan Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Selami Sezgin ve Prof. Dr. Emin Erdem, PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi’nden Hacı Ömer Karpuz ve PAÜ Mühendislik Fakültesi’nden Hulisi Kargı resmen adaylıklarını açıkladı.

ÇANKAYA HESAPLAŞMASI YAŞANACAK!
Pamukkale Üniversitesi’nde 2007 Şubat’ında gerçekleştirilen seçimde, 156 oyla öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun desteğini alan Prof. Dr. Bağcı’nın bu seçimlerde nasıl bir oy alacağı, yeniden YÖK tarafından Çankaya’ya isminin gönderilip gönderilmeyeceği büyük merak konusu. Ancak uzunca bir süre önce adaylık çalışmalarına başladığı bilinen Bağcı’nın oldukça iddialı olduğu ve Ardıç’ı zorlayacağı söyleniyor. Öte yandan bir başka tıpçı Prof. Dr. Bülent Topuz da yoğun bir şekilde adaylık çalışması yürütüyor. Topuz da yarışın diğer iddialı isimleri arasında.

ARDIÇ İÇİN BİR ENGEL DAHA VAR
Ardıç’ın rektörlük seçimlerinde en önemli rakiplerinden biri de Prof. Dr. Ahmet Kutluhan. Keza Kutluhan’ın hem Cumhurbaşkanı Gül’ün doktoru hem de Gülen cemaati üyesi olduğu ileri sürülüyor. Şu an Ankara’da bir hastanede klinik şefliği yapan Prof. Dr. Kutluhan, Cumhurbaşkanı Gül’ün doktoru olduğunu doğruladı. Kutluhan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın KBB sorunlarıyla ilgili tedavilerinde bulundum” dedi. Fettulah Gülen Cemaati’ne mensup olduğu iddialarına ilişkin ise “Ben bir grubun adamı değilim ve her hangi bir gurubun üyesi değilim. Sağ ya da sol aklınıza hangi gruplar gelirse gelsin. Bunu da arkadaşlarımız teyit etti. Ben üniversitenin rektör adayıyım” yanıtını veren Kutluhan, 2001’de PAÜ’ye doçent doktor iken başvurduğunu ancak dönemin senatosu tarafından başvurusunun asılsız nedenlerden ötürü kabul edilmediğini öne sürdü.

TEBRİK KARTI GÖNDERİP KENDİNİ ANLATTI
Kutluhan, yılbaşı öncesi öğretim üyelerine gönderdiği fotoğraflı tebrik kartıyla da niçin aday olduğunu anlattı. Bir Denizlili olarak PAÜ’yü yakından takip ettiğini dile getiren Kutluhan, gönderdiği tebrik kartında, önceliğin öğrencilere verileceği, akademisyenlerin bilim tutkularını doyasıya yaşadığı, gurur duyulan, üniversiteler içinde bilimsel alanda lider, yurtdışında Türkiye’yi temsil edebilecek bir akademik yapıya sahip üniversite oluşturmak ideasında olduğunu belirtiyor.