REKLAMI GEÇ

Yüzbinler tedirgin ediliyor

Yüzbinler tedirgin ediliyor

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, dershanelerle ilgili tartışmanın, hem iş dünyasını hem de, bu sektörden geçimini sağlayan yüzbinlerce insanı tedirgin ettiğini açıkladı. Konunun tartışmaya açılmadan karar alınmak istenmesini de düşündürücü bulduğunu ifade eden Özer, “Bu karar tüm dünya ülkeleri tarafından endişeyle izlenecektir. Hukuk devletinde teşebbüs hürriyeti, öğretim ve öğrenim hürriyeti ve müktesep haklar söz konusudur. Dolayısıyla dershanelerin kapatılması konusunda ısrarcı olmak iş dünyasını tedirgin etmektedir” diye konuştu.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 26 Kasım 2013 Salı, 13:27

Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Denizli Sanayici Tüccar ve İş Adamları Platformu Dönem Sözcüsü ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer, son zamanlarda ülke gündeminde önemli bir yer işgal eden ve toplumun birçok kesimini doğrudan ve dolaylı olarak rahatsız eden dershanelerin kapatılmasına yönelik girişimler konusunda açıklamalarda bulundu. “UMARIM DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞINMAZ” Başkan Özer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemizde dershaneler, toplumsal bir ihtiyaçtan doğmuştur. İnsanımızın eğitimine yaptığı katkı ve desteğin yanı sıra dershaneler, bir çok ailenin geçim kaynağı olarak da istihdama yaptığı katkı ile sosyo-ekonomik ve kültür hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Umarım dershaneler konusu ülke gündeminden dünya gündemine de taşınmaz” dedi. HUKUK DEVLETİ HATIRLATMASI 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’nin, dershaneleri kapatmak gibi bir yanlışa düşerek serbest rekabetçi piyasa ekonomisi ile çelişen bir karar vermemesi gerektiğine işaret eden Başkan Özer, “Bu karar tüm dünya ülkeleri tarafından endişeyle izlenecektir. Bizler iş dünyası olarak dünya ile entegre olmuş ilimizin ve ülkemizin dünya ticaretinde söz sahibi olmasının gayretleri içerisindeyiz. Bu karar karşısında, yabancı sermaye sahiplerinin akıllarında, birçok soru işareti oluşacaktır. Çünkü dershaneler eğitsel, sosyal ve ticari kimlikleri sebebiyle çok boyutlu bir hukuki statüye sahiptir. Hukuk devletinde teşebbüs hürriyeti, öğretim ve öğrenim hürriyeti ve müktesep haklar söz konusudur. Dolayısıyla dershanelerin kapatılması konusunda ısrarcı olmak iş dünyasını tedirgin etmektedir” diye konuştu. “TARTIŞILMAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ” Böylesi önemli bir konuda istişare mekanizmasının hayata geçirilememesinin de düşündürücü olduğunu belirten Özer, “Bu alanda yılların verdiği deneyim, elde edilen birikim ve oluşan fiziki ve beşeri alt yapı da küçümsenmeyecek boyuta ulaşmıştır. Oluşmuş bu maddi ve beşeri değerlerin bütününü yok saymak mümkün değildir. Ayrıca toplumdan gelen talep üzerine oluşmuş bu yapının yerine toplumsal kabul görebilecek daha başarılı örneklerle ikame edilmiş bir yapılanmayı ortaya koymadan son vermek Anayasamızın eşitlik ilkesinin, eğitim özgürlüğünün, bireyin tercih hakkının yok sayılması anlamına gelecektir. Ayrıca bu konuda hiç bir ilgisi olmadığı halde ülkemizin huzur ortamının bozulmasını hedef alan fitne grupları, ‘bu taraf, şu taraf’ deyimleriyle olayı farklı bir yöne çekmenin gayretleri içerisine girmişlerdir. Bu art niyetli kişilere de fırsat vermemek gerekir. Her müteşebbisin farklı görüş ve düşünceleri olabilir. Dershaneler konusunu sadece şirketler ve vakıflar hatta gruplar olarak görmemek gerekir. Bunun yanısıra zamanında kılık kıyafetlerinden yani başörtülerinden dolayı istifaya zorlanarak kutsal bildiğimiz öğretmenlik mesleğini bırakmamak için bir araya gelmiş kişilerin tüm birikimlerini ortaya koyarak binbir zorluklarla açmış oldukları işletmeler olarak da görmek gerekir. Reform adı altında yapılacak değişikliklerle bu insanları ve değerlerini de yok sayamayız.” dedi. “YÜZBİNLER TEDİRGİN EDİLİYOR” “Talepleri oluşturan unsurları ortadan kaldırmadan arzı ortadan kaldıramazsınız. Bu iş arz ve talep meselesidir” diyen Özer, bu olaya aklı-selim ve ülke gerçekleri gözönünde bulundurularak yaklaşılmasının; bu sektörden hizmet alan toplum kesimlerinin ve hizmet verip geçimini sağlayan, sayıları yüzbinlerle ifade edilen insanların, ailelerinin gelecek endişesi içine itilmemelerinin önemine inandığını söyledi. Dershaneler sayesinde Anadolu insanının istediği üniversiteyi kazanarak toplumda kabul gören hakim, savcı, avukat, doktor ve sanayici olduğunu, alışılmışın dışında sermayenin tabana yayılması sağlanarak bu günkü Anadolu sermayesinin oluşturulduğunu belirten Özer, “Tabiri yerindeyse Anadolu insanı yönetilen toplum değil, yönetimde söz sahibi toplum haline gelmiştir. Bu da Sayın Başbakanımızın her zaman gururla söylediği bir durumdur. İş dünyası olarak ülkemizin birçok alanda göstermiş olduğu gelişmeye müteşekkiriz. Bugün gelinen nokta tüm dünyanın dikkat ve takdirle izlediği bir noktadır. Bu gelişmede, bu başarıda hükümet, özel sektör ve sivil toplum dayanışmasının rolü inkar edilemez. Yani birçok konuda sergilenen birlik, beraberlik, istişare ve ortak aklın önemi büyüktür. Dershaneler konusunda da aynı hassasiyetin gösterilmesi, gözetilmesi ülkemiz menfaati açısından önemlidir.” şeklinde konuştu. “SİYASİLER EMPATİ YAPSIN” Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu hususlara da dikkat çekmek isterim; bu konuda duyarlı vatandaşlarımıza, sivil toplum liderlerine, milletvekillerine ve bakanlarımıza önemli görevler düşmektedir. Bilhassa konunun muhatapları ama mesaj, ama twitter, ama açıklama ve bülten gibi ne olursa olsun (hele hele eğitim gibi hassas bir konuda) hakaret ve küfür içeren yakışıksız ifadeler yerine, seviyeli bir tarzda hak arayışında olmalıdırlar. Bu durum siyasiler için de geçerlidir. Ayrıca siyasetçilerimizin ve kanun yapıcıların, halkımızın bu ortak, haklı davasına anlayış gösterip empati yapacaklarını, halktan almış oldukları vekaletlerini halkın talepleri doğrultusunda temsil edeceklerine inancımız tamdır.”

Yorumlar

Yılmaz Kaplan   -  Bağlantı 27 Kasım 2013, 01:24

Sen; boşver bu rutin ifadeleri başkan.Hepsi ya okul,yada açık okul olsunlar.Yıllık 3.2 milyar dolar bu halkın cebinden Dershanelere akıyor.Ne için? en kısa sürede bir soruyu çözme becerisi kazanmak için.

Vatandaş   -  Bağlantı 26 Kasım 2013, 17:00

Sosyal paylaşım ağlarında son günlerin fenomeni Bahaddin bile konuya çok güzel yaklaşmış.”Okulların 4 senede öğretemediğini dershaneler 1 senede öğretiyorsa okullar kapatılmalı.”Bence de dershaneler kapatılmalı çünkü rakamlar ulaşılamaz durumda.Ama eğitim sistemimiz düzeltilmeden,bunu yapmanız doğru değil.

Yusuf KIZILKAYA   -  Bağlantı 26 Kasım 2013, 14:50

“Yüzbinler tedirgin”! ya milyonlar? Onları hiç duyuyor musunuz? Bütün kazancını aile geçimi yerine dershanelere aktaranlar! Aktarmak zorunda kalanlar!!! Okullar güçlendirilsin. dershaneler kapansın! Dershaneleri istemiyoruz! Yüzbinlerin dışındakiler böyle düşünüyor kardeşim! Bilesiniz!!!

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı