REKLAMI GEÇ

“ADALET İSTİYORUZ”

“ADALET İSTİYORUZ”

Sanayi Odası Başkanı Keçeci dalgalı kur sistemini eleştirerek ‘adalet istiyoruz’ dedi. Merkez Bankası Başkanı Yılmaz ise kur rejimini değiştirmek için siyasi irade gerektiğini savundu.

/ DENİZLİHABER / 8 Temmuz 2010 Perşembe, 12:40

Denizli Sanayi Odası (DSO) tarafından düzenlenen ‘Para Politikaları’ konulu konferansa katılmak üzere Denizli’ye gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin tercihini dalgalı kur rejiminden yana kullandığını, bu uygulamadan vazgeçmenin de siyasi bir karar gerektirdiğini söylerken, yıl sonu enflasyon beklentilerinin, hedeflenenin biraz üzerinde olmasını beklediklerini söyledi.
Pamukkale Üniversitesi İİBF konferans salonunda düzenlenen konferansa Vali Yavuz Erkmen, DTO Başkanı Necdet Özer, DSO Başkanı Müjdat Keçeci, DTB Başkanı İbrahim Tefenlili, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, öğrenciler, işadamları ve kentin önde gelenleri katıldı.
İlk olarak Denizli Valisi Yavuz Erkmen’i makamında ziyaret eden ve valilik şeref defterini imzalayan Durmuş Yılmaz, Vali Erkmen’le bir süre görüştü. Daha sonra konferansa katılan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, işadamlarının ilgisiyle karşılaştı.
Açılış konuşmasını yapan DSO Başkanı Müjdat Keçeci, dalgalı kur rejimi sebebiyle rekabette zorlandıklarını söyleyerek, “Biz adalet istiyoruz. Merkez Bankası’na döviz girmesi lazım. Türk lirasının çok değerini artırmaması gerek. Haksız rekabetin altında eziliyoruz. Denizli, dünyanın en iyi havlularını üreten bir ildir. Yanımızdaki komşularımıza teşvik akarken, nasıl olsa denizli çaresine bakar diye arka plana ittiler. Ama biz yılmayacağız. Biz çalışkan insanlarız ama adalet istiyoruz” diyerek kentin sıkıntılarını gündeme getirdi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Keçeci’ye açık sözlülüğünden dolayı teşekkür ederek, Türk lirasının değer kazanacağını ve bunun türkiye gerçeği olduğunu söyledi.
Başkan Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin tercihini dalgalı kur rejimi tarafında kullandığını belirterek, “Bugün hala bu geçerlidir. Bu uygulamadan vazgeçmek siyasi bir karar gerektirir” dedi. Bu farklılığın nedeninin döviz kurunun serbest olduğu ülkelerden para otoritelerinin dengeleyici para politikası uygulaması için gerekli esnekliğe sahip olmasından kaynaklandığını belirten Yılmaz, “Sabit kur rejimi, merkez bankalarının faizler üzerindeki etkisini önemli ölçüde sınırlar. Ekonomide para arzının ve faizlerin seviyesini yabancı sermaye rakamlarına bağlı kılar” dedi. Borç milli gelir oranının 2008 sonu itibariyle yüzde 40’ın altına düştüğünü, geçen yıl yapılan harcamalar sebebiyle bu oranın şu anda yüzde 46’lar seviyesinde olduğunu ifade eden Durmuş Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde bu oranın aşağıya doğru olacağını öngörüyoruz” dedi. Enflasyon beklentilerini yönetmenin son derece önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bugün itibariyle enflasyon beklentileri bizim beklentilerimizin biraz üzerinde. Ancak geçen dönem içerisinde enflasyon beklentilerindeki gelişmelere, bozulmalara, tekrar düzelmelere bakıldığında Merkez Bankası’nın iletişim politikasının etkili olduğunu görüyoruz. Bu konuda daha önce gösterdiğimiz çabayı göstermeye devam ediyoruz. Yıl sonunda enflasyonun, öngördüğümüz, hükümetle birlikte belirlediğimiz hedefin üzerinde ancak hedefe yakın bir yerde olacağını tahmin ediyoruz. Özellikle de 2010’un birinci ayından 3.ayı sonu hedeflere yakın olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu. İç talebin görece istikrarlı seyrine rağmen, son dönemde iktisadi faaliyetteki hızına ilişkin belirsizliklerin arttığının görüldüğünü kaydeden Yılmaz, “Yunanistan başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinin kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair kaygıların artması, özellikle en büyük dış ticaret pazarımız olan Avrupa bölgesindeki toparlanmaya dair aşağıya dönme riskini arttırmaktadır. Bu süreçte Euro’nun belirgin olarak değer kaybetmesi, dış pazarlarda rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecek ek bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca bütün bu gelişmeler iç talebi etkileme potansiyeli taşımaktadır. Bu aşamada para politikasının duruşunu değiştirmek için erken olduğunu düşünmekle beraber, önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin sorunların yurt içi iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerinin dikkatle dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Yılmaz, merkez bankasını iyi yönettiklerini ancak eleştirilere de açık olduklarını söyleyerek, “Biz iyi yönetiyoruz. Eğer bir yanlışımız olursa eleştireye açığız, bizi yerden yere vurabilirsiniz” açıklamasını yaptı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, konuşmasının ardından salondakilerin sorularını cevaplandırdı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı